Galatasaray, 5-1’lik skor ve Kayserispor deplasmanında aldığı üç puanla en yakın rakibi Fenerbahçe’yle arasındaki puan farkını sekize çıkardı. Sarı-Kırmızılıları galibiyete Victor Osimhen (2), Barış Alper Yılmaz (2) ve Yunas Akgün’ün golleri taşıdı.

Galatasaray, haftanın açılış maçında en yakın takipçisi Fenerbahçe’nin Eyüpspor’la berabere kalmasıyla puan farkını açma hedefiyle çıktığı mücadelede deplasmandan şen şakrak döndü. Sarı-Kırmızılılar hücum gücü yüksek ama kolay gol yiyen renkdaşı karşısında Osimhen’in ayağından gelen penaltı vuruşuyla perdeyi erken açtı. Sonrasında Kayserispor beraberliği buldu ve ardından konuk ekibin arka arkaya gelen goller kâğıt üzerinde az-biraz zor görünen bir virajın kolayca dönülmesini sağladı.

Tamam farklı bir galibiyet peki ama takımda sorun yok mu? Bence defansif dertlere henüz çözüm bulunmuş değil, Okan Buruk’un sanki özel olarak savunma hattı üzerine çok çok çalışması, oyuncularını da çalıştırması gerekiyor. Lakin eldeki kadroda öyle bir hücum gücü var ki, hele hele kendilerinden birkaç sıklet düşük rakip bulduklarından darmadağın ediyorlar. Osimhen muhteşem bir fiziğe sahip ve her topa hamle yapıyor. Varlığı karşı taraf için büyük bir tehdit. Nijeryalı yıldızın sürüklediği ataklarda dönen topları alacak ve tekrar olumlu kullanacak yardımcı oyuncu sayısı da çok fazla. Bazen çalım ihtirasını fazla abartsa da Yunus Akgün gol ve asist açısından bu sezon çok büyük yüzdeyle oynuyor. Barış Alper çoğu kez dağınık ama sonuçta hem skora hem de oyuna büyük katkı veriyor. Dün, önceki maçlara göre etkin görünmese de Dries Mertens genel anlamda oyun zekâsı ve görüşüyle büyük bir artı. Sara deseniz özellikle yumuşak bileğiyle çok önemli bir merkez noktası. Torreira her zamanki gibi özel bir enerji nakil hattı. Davidson hem geri hatta hem de duran toplarda ileride çok önemli bir değer.

Abdülkerim’in formsuzluğu sürüyor

Takımın aksayan ismi ise bence birkaç maçtır standardının altında seyreden Abdülkerim Bardakçı. Dünkü kadro itibariyle Ismail Jakobs’un elinden geldiğince katkı verdiğini söyleyebiliriz. Kaan Ayhan ise üzerine düşeni yerine getiriyor, sadece taç atışlarını her zaman olduğu gibi bir felsefe problemini çözüyor havasına taşıyor ve öyle ağır kullanıyor ki stattaki ve ekran başındaki herkesin enerjisini emiyor! Fernando Muslera son dönemki bazı maçlarda beklemedik goller yese de çizgisini korumayı sürdürüyor.

Galatasaray’dan 2024’e muhteşem veda: Üç silahşörler iş başında

İlk yarıyı ‘lider’ kapamayı garantiledi

Sonradan dahil olanlara gelince Michy Batshuayi her daim savruk ama yapacak bir şey yok, Belçikalı forvet kariyeri boyunca hep böyleydi. Berkan Kutlu da sadece mücadele azmiyle var; ‘teknik’ sözcüğü onun futboluna en uzak tanım…

Tek tek oyuncu profillerinde gezindikten sonra genel olarak şunlar da söylenebilir: Aradaki sekiz puan farklık makas göz önüne alındığında Galatasaray ‘Apertura’yı ‘lider’ unvanıyla kapamayı garantiledi.

Yunus Akgün gol ve asist açısından bu sezon çok büyük yüzdeyle oynuyor.

Deplasman karnesi üst düzeyde

Sarı-Kırmızılılar ayrıca 2024 boyunca Süper Lig’de deplasmanda oynadığı 17 maçta mağlup olmadı ve bu süreçte 16 galibiyet, bir beraberlik aldı. Okan Buruk da Galatasaray’ın başında daha önce çıktığı iki Kayserispor deplasmanında bir mağlubiyet bir de beraberlik almıştı, dün takımıyla birlikte makûs talihini yendi ve üçüncü adımda farklı bir galibiyete imza attı.

Açık futbolun ağır faturası

Kayserispor’a gelince Sinan Kaloğlu’yla birlikte açık bir futbolu tercih ediyorlar. Oyunu güzelleştirmek adına bu doğru bir tercih ama böylesi bir cesaretin ne yazık ki kadro kaliteleri düşünüldüğündü ödettiği bir fatura var; nitekim ‘Pastırmacılar’ bu mantıkla çıktıkları mücadelelerde Fenerbahçe’ye 6-2, Galatasaray’a da 5-1 mağlup oldu.

Son olarak bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2025’in başta futbolseverler olmak üzere herkese mutluluklar getirmesini, sağlık, huzur ve barış dolu günler eşliğinde geçmesini dilerim…

Galatasaray forması para basıyor