Sıcaktan bunaldığımız günlerde spor dünyasında kaynayan bir gündem vardı. Fenerbahçe’nin dünyaca ünlü Portekizli teknik direktör Jose Mourinho’yu getirmesi, başkanlık seçimindeki ağır suçlamalar… Galatasaray’da Erden Timur’un isim vermeden Dursun Özbek’i taraftarın önüne atarak iki şampiyonluk sonrası Sportif AŞ Başkanvekilliği’nden ayrılması… Beşiktaş’ta teknik direktör arayışının Giovanni van Bronckhorst ile bitmesi ve büyük yetenek Semih Kılıçsoy…
Fenerbahçe’den başlayalım. Portekizli Jose Mourinho’nun Türkiye’ye ‘evet’ demesi hakikaten büyük iş… Çok kariyerli hocalar Türkiye’de çalıştı. Jupp Derwall, Carlos Alberto Pereria, Aragones, Mancini, Del Bosque gibi… Ama ‘Özel biri’ kadar kariyerlisi gelmedi. Sarı lacivertlilerse bunun coşkusunu bile tam olarak yaşayamadı. Ali Koç ve Aziz Yıldırım arasındaki başkanlık yarışında FETÖ, Adnan Oktar suçlamaları havada uçuştu. Hatta ‘uçaklar üzerinden kaçakçılık iddiası bile ortaya atıldı. Kulüpteki birçok kişi üslubun yere vurmasından rahatsız. Seviye hiç olmadığı kadar düştü. Başkan adaylarının birbiri ve yönetim kurulu üyeleri hakkında söyledikleri sarı lacivertlilere gönül verenlerin tadının kaçmasına neden oldu. Bir çok kişi kongrede yaşanacaklardan endişe ediyor.
Mourinho’nun gelişinin etkilerinin kısa süreli olması gibi Galatasaray’ın şampiyonluk sevinci de çok uzun sürmedi. Bunda sarı kırmızılılarda Kerem Demirbay dışında bir futbolcunun söyleşi vermemesi de etkili oldu. Cim Bom’u bir yıldır adım adım izleyen emekçiler hafta içinde bu duruma isyan etti. Galatasaray yönetimi şampiyonluk sonrası planlama yapmadığı kendi gündemini yaratma şansını heba etti. Sarı kırmızılıları destekleyenler, Jose Mourinho etkisine maruz kaldı. Br de üstüne sezonu en önde bitirmenin coşkusunu yaşayamadan Erden Timur’un ayrılığı ve söyledikleriyle şoke oldu. Üst üste iki şampiyonlukta büyük payı bulunan eski Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili’nin isim vermeden Dursun Özbek’i suçlaması Galatasaray için sezonun şimdiden zorlu geçeceğini gösteriyor. Olası bir başarısızlıkta Erden Timur, Demokles’in Kılıcı gibi yeni yönetim üstünde salınacak. İyi giden araca çomak soktuğu için Dursun Özbek hedef olacak. O yüzden sarı kırmızılıların gelecek sezon başarıdan başka çaresi yok. Bakalım zaman ne gösterecek?
Sezonu kötü geçiren Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı kazanarak teselli buldu. Siyah beyazlıların en büyük kazancıysa altyapıdan çıkan Semih Kılıçsoy’du. Kupa sevincinin etkisi uzun ömürlü olmadı. Beşiktaş 2. Başkanı Hüseyin Yücel’in ‘Mourinho ile görüşüyoruz’ demesinin ve boşa düşmesinin ardından siyah beyazlılar nihayet Giovanni van Bronckhorst ile anlaşmaya vardı. Mouriho isminin telafuzunun ardından açıklanan Hollandalı teknik direktörün camiayıne kadar tatmin ettiği merak konusu.
Kartal’da teknik direktör bilmecesi biterken Beşiktaş yorumcularının gündemiyse başka. Erman Özgür gibi entellektüel gözükenlerden Sinan Engin gibi halk diliyle konuşanlara kadar Türkiye- İtalya maçında Semih Kılıçsoy’un aldığı süreyi malzeme yaptı ve A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella’yı suçladı. Erman Özgür “İtalya gibi bir rakibe karşı hiç Milli Takım forması giymemiş Oğuz Aydın’ı oynattın. Niye Semih Kılıçsoy’u oynatmıyorsun? Oynat görelim. Cevap basit. Oğuz Aydın’ın menajer şirketi, Merih, Kerem Aktürkoğlu, Uğurcan Çakır, Yunus Akgün’ün menajerlik şirketi ile aynı. Belki Polonya maçında oynatır. Çıkar bir gol bir asist yaparsa götürmek zorunda kalırım diye mi korkuyor ne?” dedi. Sinan Engin’se şöyle konuştu: “Montella Efendi 33 maçta sıfır golü olan Abdülkadir Ömür’ü oyuna alıyor, 35 maçta 12 gol dört asisti olan Semih Kılıçsoy’u kenarda bekletiyor. Sen menajer kuklası satılık bir hainsin.”
Gerçekten yorumcuların dediği gibi A Milli Takım menajerler tarafından yapılıyorsa sorumluların bir an önce gitmesi gerek. Ama iddia sahibi, bunu ispatlamakla yükümlü. 19 yaşındaki Semih Kılıçsoy’un Beşiktaş için çok önemli olan Türkiye Kupası finalinde Trabzonspor’a karşı 90+7’de zaman geçirmek için oyuna alındı. Eğer sakatlığı varsa aynı şekilde milli takım teknik heyeti henüz tam formuna girmediği için onu yedek bırakmış olabilir mi? Semih Kılıçsoy’un çok yetenekli olduğunu herkes görüyor. Ancak Erman Özgür ve Sinan Engin gibi Beşiktaş tandanslı yorumcuların söyledikleri Semih Kılıçsoy ve onun imajına zarar veriyor. Semih Kılıçsoy’a yapılan bir haksızlık varsa tabii ki dile getirilmeli ancak bu tip subjektif yorumların diğer takım taraftarları üzerinde olumsuz etki yarattığı gerçek. Sonuç olarak herkesin sevdiği Semih Kılıçsoy’un nefret objesine dönüşmemesi için top Beşiktaş yönetiminde. Umarım Semih Kılıçsoy meselesini herkesin kâr edebileceği şekilde atlatılır.