Beşiktaş'ın onursal başkanı Süleyman Seba ölümünün 10'uncu yılında unutulmadı. Siyah-beyazlılara futbolcu, yönetici ve başkan olarak hizmet veren Seba mezarı başında anıldı.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün efsane başkanı Süleyman Seba ölümünün 10’uncu yılında unutulmadı. Başkan Hasan Arat ve yönetim kurulu üyeleri Seba’yı mezarı başında andı. Hasan Arat, Seba hakkında “Sekiz ay önce onun prensipleri çerçevesinde yönetimi devraldık. Onun izinde yürümeye devam edeceğiz. Bugün mutlu olman lazım çünkü altyapıdan yetişmiş epey sporcumuz var A takımda. Nur içinde yat. İyi ki varsın” derken kulübün sosyal medya hesabı üzerinden de şu yazı paylaşıldı:

“’Beşiktaş, şampiyon olsun, maç kazansın, kupa kaldırsın diye tutulmaz. Beşiktaşlılık bir değerler manzumesidir. Dürüstlüktür. Ahlaklı olmaktır. İyi insan olmaktır.’

Bize bıraktığın mirası onur ve gururla taşıyoruz. Büyük Beşiktaş camiası, emanetini gelecek nesillere güçlü bir şekilde aktaracaktır. Senin yolun tüm Beşiktaşlıların yoludur, sonsuza dek kalbimizde olacaksın.”

Ezeli rakipler de Seba’yı andı

Beşiktaş’ın ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray da efsane ismi ölüm yıldönümünde anmayı unutmadı. İki kulüp de sosyal medya hesapları üzerinden paylaşımlarda bulundu.

Beşiktaş sevdası okulu bıraktırdı

5 Nisan 1926’da Sakarya’nın Hendek ilçesinde hayata gözlerini açan Süleyman Seba ilkokulu Sakarya’da okumasının ardından lise eğitimi için İstanbul’a geçti. Kabataş Erkek Lisesi’nde orta öğrenimine başlayan Seba devamında babasının isteğiyle Mimar Sinan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Filolojisi Bölümü’nde üniversite hayatına başladı.

Kabataş Erkek Lisesi’nde okurken okulun futbol takımına giren Seba hayatına şekil verecek oyunla burada tanıştı. Yetenekleriyle okulun bulunduğu semtin takımı olan Beşiktaş’ın yöneticilerini çeken Seba takvimler 1943 yılını gösterirken siyah-beyazlıların genç takımında ter dökmeye başladı. Beşiktaş’ta da iyi oyununu sürdüren Süleyman Seba o yıl genç takımın şampiyon olmasına büyük katkı verirken bu performansıyla kısa sürede kaptanlığa kadar yükseldi.

İki yıllık genç takım macerasının ardından 1945’te A takıma yükselen Süleyman Seba 1950’li yıllar içindeki beş yılda dört İstanbul Ligi şampiyonluğu kazanan kadroda yer aldı. Seba 1946-47 sezonunda ilk İstanbul Ligi maçına Fenerbahçe derbisiyle çıktı ve takımının 4-3 mağlup olduğu karşılaşmada bir gol kaydetti. İlk sezonunda 9 maçta 6 gol atan Seba Milli Küme’de şampiyonluk yaşayarak kariyerinin ilk önemli başarısını elde etti. 1947-1948 sezonunda İstanbul Ligi’nde 14 maçta 8 gol atan Süleyman Seba takımının en golcü ikinci ismi olarak dikkati çekti. 1949-1950 sezonunda kariyerinin ilk İstanbul Ligi şampiyonluğunu yaşayan efsane isim 14 maçın tamamında oynayıp bir de gol kaydetti. Seba 1950’de Beşiktaş Futbol Takımı’nın ABD’ye davet edilmesiyle, babasını üzmek pahasına, okulunu bırakarak çok sevdiği siyah-beyazlı takımla bir ay süreyle bu ülkeye gitti.

Sakatlıklar yüzünden futbolculuk hayatı erken bitti

1950-1951’den itibaren İstanbul Profesyonel Ligi adıyla düzenlenen organizasyonda Seba, ilk sezonda sakatlığı nedeniyle sadece üç maçta forma giyebildi. 1952-1953’te 9 maçta forma giyip iki gol kaydeden Süleyman Seba 1954’te daha 28 yaşındayken menüsküs sakatlığı sebebiyle futbolu bırakmak zorunda kaldı. Sağ açık pozisyonunda görev yapan Seba siyah-beyazlı formayı A takım seviyesinde 10 sezon giydi. Siyah-beyazlı takımdaki kariyerinde 184 maçta 44 gol atan efsane isim bir kez de Ümit Milli Takım’da oynadı.

Beşiktaş’a futbolcu, yönetici ve başkan olarak hizmet veren ve kazandırdığı başarılarla camianın efsane isimleri arasına giren Süleyman Seba vefatının 10. yıl dönümünde anılıyor.

İnönü’deki ilk gol Seba’dan geldi

Süleyman Seba, Beşiktaş’ın iç saha karşılaşmalarını yaptığı eski İnönü Stadı’ndaki ilk golü atan futbolcu olarak da adını tarihe yazdırdı. Seba, 1947 yılında hizmete giren ve 2013’te yeni stat yapımı için yıkılan İnönü Stadı’nda Beşiktaş’ın İsveç temsilcisi AIK ile yaptığı açılış maçında fileleri havalandırarak, bu sahada ilk golü atan futbolcu unvanını aldı.

Sakatlıklar onu Beşiktaş’tan koparmadı

Sakatlığı nedeniyle genç yaşında futbolu bırakmak zorunda kalan Süleyman Seba, 1957 yılında Beşiktaş’a üye oldu ve altı sene sonra 1963’te ilk kez yönetim kurulunda yer aldı. Seba ilk olarak 1963 yılında Selahattin Akel’in, ardından da sırasıyla 1964’te Hakkı Yeten, 1968’de Talat Asal, 1970’de Agasi Şen ve 1977’de Gazi Akınal’ın oluşturdukları listelerde yönetim kurulu üyeliği yaptı.

Tarihler 1 Nisan 1984’ü gösterirken çok zor bir dönemde Mehmet Üstünkaya’dan yönetimi devralan Seba başkanlığı döneminde kazandırdığı başarılarla kulübün efsane isimleri arasına girmeyi başardı. Seba döneminde altın çağını yaşayan siyah-beyazlılar Galatasaray ve Fenerbahçe ile başarılı şekilde rekabet ederken bir yandan da birçok tesise kavuştu. Antrenmanlarını çamurla kaplı sahada yapan siyah-beyazlı ekip, sonradan “Onursal Başkan” unvanını alan Seba döneminde Fulya Tesisleri’ne sahip oldu. Akaretler’deki modern binasına taşınan kulübe, futbol A takımının antrenmanlarını ve kamplarını yapacağı BJK Nevzat Demir Tesisleri’ni de yine Süleyman Seba kazandırdı.

Beşiktaş’ta 16 yıl kesintisiz başkanlık yapan Seba bu alanda kırılması zor bir rekoru elinde bulundurmayı sürdürüyor. Başkanlığı boyunca sekiz kongrede rakiplerine sürekli üstünlük sağlayan siyah-beyazlı kulübün efsanesi, 2000 yılında duygusal bir konuşmanın ardından görevini bıraktı. 1984 yılına kadar yönetimde istikrar sağlayamayan siyah-beyazlı ekip, efsane isimle birlikte uzun süreli istikrar yakaladı. Mütevazı kişiliğiyle spor camiasının saygısını kazanan Süleyman Seba, kulübe kazandırdığı tesislerin yanı sıra elde edilen birçok kupayla da taraftarların gönlünde taht kurdu. Beşiktaş, Seba’nın başkanlığında beşer kez lig şampiyonluğu ve Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanırken, Türkiye Kupası’nı dört defa müzesine götürdü. Siyah-beyazlı ekip, bu dönemde ayrıca iki Başbakanlık Kupası ve altı Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Kupası da olmak üzere toplam 22 kupanın sahibi oldu.

Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Rıza Çalımbay ve Mehmet Özdilek gibi oyunculardan kurulu takımla başarılı sonuçlara imza atan siyah-beyazlı ekip, üst üste üç kez şampiyonluğa ulaşarak tarihinin en önemli başarılarından birine imza attı. Beşiktaş, Süleyman Seba’nın başkan ve Gordon Milne’in teknik direktör olduğu 1989-1990, 1990-1991 ve 1991-1992 sezonlarında şampiyonluğa ulaşarak tarihinin en önemli başarısına ulaştı.

Süper Lig tarihinde tek namağlup şampiyon takım ünvanına sahip Beşiktaş bu başarısını da Süleyman Seba döneminde elde etti. Beşiktaş, 1991-1992 sezonunda 30 maçta rakiplerine karşı başarılı sonuçlara imza atarak şampiyonluğa ulaştı. 23 galibiyet ile 7 beraberlik alan ve sahadan hiç boynu bükük ayrılmayan siyah-beyazlı takım, Seba yönetiminde bir başka tarihi başarıya imza attı.

Vedası duygu doluydu

Siyah-beyazlı kulübe büyük hizmetlerde bulunan Seba, 1999-2000 sezonunda futbol takımının aldığı kötü sonuçların ardından tribün ve muhalefetin tepkisi sonrası, 2000 yılı mart ayındaki kongrede aday olmayacağını açıkladı. Süleyman Seba, kongrede duygu dolu bir konuşmayla kongre üyelerine veda etti. “İnsanlarla yaşadım, insanı öğrendim. İnsanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim. İnsanlarla yaşadım, insanlardan nankörlüğü gördüm. ‘Dostlarım, dostlarım… Ama ben dostlarımdan çok korkarım.’ diyen düşünürlere hak vermemek elde değil!” şeklinde buruk sözler sarf eden Seba, uzun süreli başkanlığını böylece sonlandırdı. Kongreye katılan üyeler, kulüp tarihinin bir diğer önemli ismi Hakkı Yeten’den sonra oy birliğiyle Süleyman Seba’nın ikinci onursal başkan olmasına karar verdi. Akaretler’deki kulüp binasının bulunduğu caddeye alınan kararla Süleyman Seba ismi verilirken, Beşiktaş Belediyesi ayrıca bu caddede bulunan Şairler Parkı’na efsane başkanın heykelini yaptırdı. Beşiktaş Hentbol Takımı’nın iç saha maçlarını oynadığı Dikilitaş’taki spor salonuna da yine Seba’nın ismi verildi.

Son yolculuğunu binler uğurladı

13 Ağustos 2014’te vefat eden Seba ilk golü attığı BJK İnönü Stadı’nın yerine yapılan Beşiktaş Park’ta gerçekleştirilen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. İnşaat halindeki statta gerçekleştirilen cenaze törenine spor camiasından birçok ismin yanı sıra binlerce siyah-beyazlı taraftar katıldı. Efsane başkanın naaşı Dolmabahçe’de stadın karşısında yer alan Bezmialem Valide Sultan Camisi’ndeki cenaze namazının ardından Feriköy Mezarlığı’na defnedildi.

Ludovic Obraniak’ın Beşiktaş yolunu Rizespor kapamış