Türkiye en fazla ilgi gösterdiği spor olmasından ötürü kimilerince futbol ülkesi olarak nitelendiriliyor. Ancak altyapılardaki yetersizlikler, zeminlerin hali, Futbol Federasyonu Başkanı’nın sıklıkla kullandığı marka değerinin tartışmalı olması aslında futbol ülkesi olmaktan uzak olduğumuzu kanıtlıyor.
Bundan yola çıkarak “Türkiye bir futbol ülkesi değil, yalnızca futbolu seven bir ülke” denebilir. Gelin görün ki istatistiksel veriler bu cümleyi de boşa çıkarıyor. Öyle ki Türk futbolu ilk yarı itibariyle futbolu çok sevdiği düşünülen halkı stadyumlara çekemiyor. Saha içinde fersah fersah geride olunan Avrupa futbolunun arkasında bu alanda esamemiz okunmuyor.
Son olarak Türkiye Kupası’nda Karagümrük’le Kırklarelispor karşı karşıya geldi. Yıllardır Süper Lig seviyesinde mücadele etmesine rağmen kendine ait stadyumu olmayan Karagümrük yine futbol oynama açısından birçok dezavantajı olan Atatürk Olimpiyat Stadı’nda rakibini ağırladı. Tribünde yalnızca 20 kadar taraftar olması dikkat çekti. Bırakın güvenlik görevlilerini ve stadyum yetkililerini sahadaki futbolcu sayısı dahi tribündeki taraftar sayısından fazlaydı.
Bu manzaradan sonra ortaya çıkan istatistik durumun vahametini ortaya çıkardı. Süper Lig’de 20 takımın 14’ü, maç başına 10 bin seyirci ortalamasına ulaşamadı. Alanyaspor, Antalyaspor, Başakşehir, Çaykur Rizespor, Gaziantep FK, Hatayspor, İstanbulspor, Fatih Karagümrük, Kasımpaşa, Kayserispor, Konyaspor, MKE Ankaragücü, Pendikspor ve Sivasspor 10 bin ortalamaya çıkamayan takımlar oldu. İstanbul temsilcileri Süper Lig’de en az seyirci ortalamasına sahip kulüpler olarak dikkati çekti. Listenin son altı basamağında İstanbulspor, Alanyaspor, Kasımpaşa, Başakşehir, Pendikspor ve Fatih Karagümrük var.
Avrupa’da ise durum tam tersi. Özellikle beş büyük ligde 96 takımdan yalnızca ikisinin 10 bin seyirci ve altında kalması Türk futboluyla aradaki uçurumu gözler önüne serdi. Bu iki takım Fransa Ligue 1’deki Monaco ve Clermont. İngiltere’nin ikinci ligi Championship’te de 10 bin seyirci ortalamasının altında kulüp yok. Bundesliga 2’de ise bu ortalamayı sadece stat kapasiteleri sırasıyla 15 ve 10 bin olan Wiesbaden ile Elversberg geçemedi.
Taraftarın tribüne gitmesindeki temel etken şampiyonluk iddiası oldu. Bu sezon Galatasaray 42 bin 185, Fenerbahçe 39 bin 4 seyirci ortalamaya ulaştı. Buna karşın “dört büyükler”in diğer iki halkası Beşiktaş 25 bin 307 ve Trabzonspor bu sezonki maçlarını 20 bin 731 seyirci ortalamasıyla oynadı. Trabzonspor’un şampiyon olduğu 2021-2022 sezonunda Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın seyirci ortalamaları düştü. Söz konusu sezonda Beşiktaş 18 bin 506, Fenerbahçe 24 bin 722 ve Galatasaray 21 bin 425 ortalamayla maçlarda mücadele etti.
Şampiyonluk iddiası ve yüksek profilli oyuncularla kurulu kadrolar taraftarın stadyuma gelmesi konusunda olumlu etkiye sahip. Ancak Türkiye’nin bir futbol ülkesi hatta futbolu seven bir ülke olması yolunda yalnızca şampiyonluğa oynayan takımların stadyuma taraftar çekmesi yeterli değil. Tribünlerdeki o meşhur “Ararım seni her yerde” bestesi kulüpler tarafından taraftara söyleniyor. Zira tribünlerde söz konusu besteyi söyleyecek taraftar bulunamıyor.