Volkan Demirel Fenerbahçe tarihinde yeri ayrı olan isimlerden biri. 2000’li yılların başından 2018’e kadar Fenerbahçe formasını terleten Demirel birçok büyük başarıda imzası olan bir isim. Onun kalede olduğu dönemlerde Kadıköy’de derbilerde rakiplerine olağanüstü üstünlük kuran Fenerbahçe birçok şampiyonluk yaşadı, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final ve UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final gibi başarılar elde etti.
Demirel kariyerini sonlandırdıktan sonra teknik direktörlüğe adım attı. İlk olarak Fenerbahçe’de de teknik ekipte yer alan Demirel, Karagümrük’te çalıştı, ancak asıl çıkışını Hatayspor’da yaptı. 6 Şubat depremlerinin ardından Antakya’dan ayrılmayan ve sürecin atlatılma döneminde şehre önemli emeği olan Demirel geçen sezon Akdeniz takımının lige tutunma sürecinde de önemli pay sahibiydi. Hatayspor kulübü onun elinde değeri yükselen Bertuğ Yıldırım ve Fisayo Dele Bashiru gibi isimlerden ciddi bonservis geliri elde etti.
Demirel teknik direktörlük kariyerine dair hedeflerini Radyospor’a konuk olduğu programda anlattı. Deneyimli futbol insanı “Fenerbahçe’den antrenörlük sürecinizde teknik direktör ya da yardımcı antrenör olarak teklif aldınız mı” sorusuna “Geçmiş zaman, çok üzerinde durmaya gerek yok. Ben her zaman söylüyorum. Benim Fenerbahçeli olduğumu herkes biliyor. Nerede olursam olayım oraya ait olarak çalışıyorum. Rakibim Fenerbahçe de olsa. Hedefimde her zaman Fenerbahçe var. Çünkü beni Volkan yapan, bu duruşa, bu karaktere sebebiyet veren kulüp Fenerbahçe’dir. Fenerbahçe’de ne zaman olurum bilmiyorum. Olur-olmaz, bu da nasip kısmet. İnşallah doğru zamanda, ben doğru bir yerdeyken bu görevi almak nasip olur. Teknik direktörlük ile futbolculuk çok farklı. Teknik direktörken bir camiayı temsil ediyorsunuz. Hatayspor’da bunu net şekilde yaşadım. Yaptığınız açıklamalar bir toplumu ilgilendiriyor. Futbolculukta ise bireysiniz. Teknik direktörken olgunluk ve bilincin olduğunu düşünüyorum. Teknik direktörlük kısmında kendinizi rahat ifade edebiliyorsunuz. Teknik direktörlük kariyerimde bu şekilde devam edeceğim. Türk futbolunu iyi bir noktaya taşımamız için bizlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Çünkü bizler futbolun başaktörleriyiz” cevabını verdi.
Süper Lig’le alakalı değerlendirme yapan Demirel “Süper Lig’de takımlar arasında kalite biraz açıldı. Süper Lig’de şampiyonluk yarışı içinde 2-3 takım, sonrasında ise 5-6 takım ve ardından 10-11 takımın küme düşme mücadelesini izleyeceğiz gibi. Kalite açıldı derken bunu sadece futbolcu maliyeti olarak düşünmeyelim. Futbolcu bazında da kalite düştü. Hatayspor’da geçen sezon transfer döneminde bunu gördük. Hatayspor’da 20 oyuncu belirledik, bunların 18’ini transfer ettik. Bazı oyuncuları kendi iletişimimle transfer ettim. Bunu büyük takım ve milli takımlarda yapamazsın diyorlar ama araştırsanız bunu başarabilirsiniz. Dele-Bashiru bunun en net örneği; araştırırsanız, uğraşırsanız bulabilirsiniz” açıklaması yaptı.
Montella’ya övgü
A Milli Takım ve Vincenzo Montella ile ilgili olarak ise Demirel “A Milli Takımımız’da Uğurcan, Mert, Altay ve Berke gibi iyi kalecilerimiz var. Kalecilerimizin yetenekli olduğunu düşünüyorum. Kaleciler hatalı gol yer, hata her zaman olacaktır. İzlanda maçında hatalı gol oldu mu? Oldu. Ancak bunu değil milli takımımızın performansını değerlendirmek lazım. Ben de hatalı goller yedim ve maçlardan hatalarımdan ders çıkardım. A Milli Takımımızın performansını beğeniyorum” dedi.
Vincenzo Montella ve milli takımla alakalı övgü dolu sözler söyleyen Demirel “4-6-0 Vincenzo Montella’nın inandığı bir taktik, buna saygı duymak gerekir. A Milli Takımımız Montella yönetiminde 17 maçta sadece beş mağlubiyet aldı. Montella başarılı bir teknik adam, ülkemize de katkı sağlayacağını düşünüyorum. A Milli Takımımız’daki kadromuz çok yetenekli. Bence ülkemizin gelmiş-geçmiş en yetenekli kadrosuna sahibiz. İzlanda maçında da santrfor pozisyonunda Kerem Aktürkoğlu oynadı gibi gözüktü. Montella inandığı sistemi oynatmak istiyor. Adana Demirspor’da da bu sistemle oynatmıştı. Montella’ya sadece sorum, neden 9 numaramız yok olurdu. Ancak Montella’nın sistemine saygı duyuyorum” diye konuştu.
Volkan Demirel “Tabii ki yaşadığımız deprem süreci hiç kolay değildi. Deprem bölgesinde hala sıkıntılı süreci yaşayanlar var. Ancak hayat devam ediyor. Doğal afetler dünyanın gerçeği, bu afeti yaşadık ve yaşayacağız. Önemli olan bu afetlere ne kadar hazırlıklıyız. Hayat devam ediyor. Son bir buçuk yılda yaşadıklarım bana şunu öğretti. Hayatta dün ve yarın yok, bugün var. Anı ve günü yaşıyorum plan yapmadan. Bu belki kendimi avutma da olabilir” dedi.
