TEPAV'a göre önlem alınmaması durumunda 2024 yılı bütçe açığı 3.4 trilyon TL’ye yükselecek. Bu durumda bütçe açığının GSYH’ye oranı 2024 için öngörülen yüzde 6.4’ten yüzde 8.3’e çıkacak. Bu açığa 100 milyar TL'lik paketin ilaç olması mümkün değil.

Kamuda tasarruf paketi bugün açıklanacak. Hafta sonu çeşitli kaynaklarda paketle kamuda 100 milyar liralık tasarruf sağlanmasının hedeflendiğine yönelik haberler vardı. Resmi açıklama olmadığı için bu bilginin ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama paket 100 milyar liradan ibaretse kurtarmayacağını, dağın fare doğuracağını söyleyebiliriz. Neden kurtarmayacağına ve ne kadarlık tasarruf gerektiğine 2005-2012 arasında Kamu Finansmanı Genel Müdürü M. Coşkun Cangöz’ün bir yazısı ve düşünce kuruluşu TEPAV’ın Bütçe İzleme Bülteni aracılığıyla bakalım.

Türkiye bu yıl koşar adımlarla tarihinin en büyük bütçe açıklarından birine gidiyor. 2024 yılı bütçesinde 2.7 trilyon TL’lik açık öngörülmüştü ve bu gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH’) yüzde 6.4’üne karşılık geliyordu. Uzun yıllar boyunca bütçe açığını yüzde 3’ün altında tutan, geçen yıl ise ne zamandır ilk kez  yüzde 5’in üstünde (Yüzde 5.4) bütçe açığı ile karşı karşıya kalan bir iktidar için çok yüksek bir oran. Daha önemlisi açığın yüzde 6.4’te de kalmayacağı, bu yıl çok daha yukarıya gideceği düşünülüyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın nakit bütçe verilerine göre Nisan’da bütçe açığı 237 milyar TL ile önceki yıla göre yüzde 49 arttı. On iki aylık bütçe açığı önceki aya göre 78 milyar TL genişleyerek 1.016 milyar TL oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin düşünce kuruluşu TEPAV önlem alınmaması durumunda 2024 yılı bütçe dengesinde 783.8 milyar TL tutarında bozulma bekliyor. Bu durumda 2024 yılı bütçe açığı 2.7 trilyon TL’yi çok aşarak 3.4 trilyon TL’ye kadar yükselecek. Bu da bütçe açığının GSYH’ye oranını yüzde 6.4’ten yüzde 8.3’e çıkaracak. Çok ama çok yüksek bir oran.

Bütçe açığı enflasyonla mücadele hedefiyle uyumsuz

Kısacası gidişat bütçe açığının GSYH’ye oranın yılbaşında öngörülen yüzde 6.4’ün de üstüne çıkacağını gösteriyor ama böyle olmasa bile ortada azaltılması gereken büyük bir açık var. Yüzde 8.3 de olsa, yüzde 6.4 de olsa bu kadar büyük bir açık hükümetin enflasyonla mücadele hedefiyle uyumsuz. Zira bütçe açığı harcama demek. Harcama talep, talep de enflasyonist baskı… Diğer yandan bu kadar büyük bütçe açığı devletin borçlanma ihtiyacını da artırıyor, bu da faizlerin uzun süre boyunca yüksek seyretmesine neden olacak bir durum.

Kısacası kamunun tasarruf etmesi gerçekten de şart. Peki ne kadar tasarrufa ihtiyacı var? Eski Kamu Finansman Genel Müdürü M. Coşkun Cangöz geçen hafta yayınlanan yazısında 1.4 trilyon liralık faiz dışı açığın önemli miktarda azaltılması gerektiğini söylüyordu. Cangöz’ün yazısından (https://yeniarayis.com/mcoskuncangoz/hazinenin-finansman-bulmacasi/) biraz uzun bir alıntı yapacağım:

“2024 yılı bütçesinde yaklaşık 2,7 trilyon TL açık öngörülürken Hazine Finansman Programında net borçlanma rakamı 1,3 trilyon TL olarak öngörülmüş. Borçlanma dışı kaynak da -281 milyar TL olduğuna göre aradaki bu açığın kapatılması için Hazine kasasından 1,6 trilyon TL kullanım yapılması gerekiyor. Fiilen bu bir seçenek olmadığı için Hazinenin önünde iki seçenek bulunuyor:

  • 1.3 trilyon TL’nin çok üzerinde net borçlanma yaparak Finansman Programında yüzde 136 olan iç borç çevirme oranını yüzde 200’e doğru yükseltmek
  • yılın geri kalanında güçlü bir şekilde tasarruf yaparak 1.4 trilyon TL olan faiz dışı açığı önemli miktarda azaltmak. (Milli gelirin yüzde 3’ü kadar).”

TEPAV da tasarruf tedbirlerinin alınması durumunda bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 5.8’ine kadar çekilmesinin mümkün olabileceği görüşünde. TEPAV uzmanları 2024 için toplam 1 trilyon 45 milyar TL’lik tasarruf alanı olduğu, ayrıca alınacak önlemlerle 300 milyar 309 milyon TL’lik gelir artışı sağlanabileceğini düşünüyor.

Paketin lafta kaymaması gerekiyor

Kısacası bugün milyar değil trilyon lira ile ifade edilen bir önlem paketinin açıklanması gerekiyor. Ve açıklanacak paketin lafta kalmaması, aynen uygulanması şart.

Ben ilki konusunda iyimser, ikincisinde karamsarım. Yani hafta sonu gündeme gelen 100 milyar TL tasarruf iddiası büyük olasılıkla doğru değildi, bugün çok daha iddialı bir önlem paketi açıklanacak (ama uygulamada engellerle karşılaşılacak).

Ayrıca tasarrufun tek başına enflasyonla mücadeleye vereceği katkının da netleştirilmesi gerekiyor. Yani bugün sadece büyük değil aynı zamanda şunları söyleyen bir paketle karşılaşmamız lazım:

“Şu ve şu kalemlerden şu nedenle/gerekçeyle/ hedefle şu kadar tasarruf edilecek. Bu adımların dezenflasyona şu kanalla şu kadar etki etmesini bekliyoruz. Üç ay sonra bir etki analiziyle birlikte uygulama/gelişme raporunu kamuoyu ile paylaşacağız. Dönemsel analizlere göre dinamik bir tasarruf modeli uygulayacağız…”

Evet, beklentilerimiz çok yüksek, çünkü enflasyon çok yüksek ve bütçe açığı çok büyük. Bakalım bugünkü paket beklentilerin ne kadarını karşılayacak?