Denebilir ki “Merkez Bankası ve Moody’s’i anladık da Amerika’nın enflasyonundan bize ne?” Öyle demeyin, Amerika’nın enflasyonu da altın fiyatlarını derinden etkileme potansiyeline sahip. Ve ayrıca dünya borsalarını da etkileyeceği için rüzgarı Borsa İstanbul’a kadar ulaşabilir. Öyleyse milli-gayri milli diye ayırmadan bu haftanın en önemli olaylarına yakından bakalım.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın “Yatırımcı Günleri”nin ilki bu perşembe New York’ta. Kimi münafıklar “Yatırımcı günleri” isminin “altın günleri”ne benzediğini ve Merkez Bankası’nın görevinin sıcak para bulmak değil fiyat istikrarını sağlamak olduğunu söyleyerek eleştiriyor. Ama biz biçime değil içeriğe odaklanalım: Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın bu toplantıda daha öncekilerden çok farklı bir mesaj vermesi beklenmiyor. Yine de toplantıda söyleyecekleri, sorulara vereceği yanıtlar ve yabancı yatırımcıların izlenimleri önemli.
Şimşek ne demek istemişti?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçen hafta MÜSİAD toplantısında yaptığı konuşmada “2024’te gevşek bir para politikasına evrileceğiz” deyiverince piyasalar bir anda dalgalanmıştı. Ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı Şimşek’in sözlerinin yanlış algılandığını, kastedilen dünyada para politikasının gevşemesi olduğunu duyurarak durumu toparlamaya çalıştı. Bu konu Perşembe günü Erkan’a de sorulacaktır.
Bu arada yıla ÖTV zamlarıyla “bomba gibi” başlangıç yapan enflasyonun yıl sonunda yüzde 40’ın altına nasıl ineceği (Merkez Bankası’nın tahmini yüzde 36) konusunda söyleyecekleri de can kulağıyla dinlenecektir. Toplantının ardından katılımcıların izlenimlerine dair bilgiler, hatta değerlendirme notları da muhtemelen dolaşıma girer. Mehmet Şimşek’in geçen yıl Londra’da yaptığı toplantısı sonrasında Bank of America’nın katılımcılarla görüşerek yayınladığı kısa değerlendirme notu başta borsa olmak üzere piyasalarda moralleri bozmuştu.
Aynı gün yani Perşembe günü Amerika’da tüketici enflasyonu açıklanacak. Bu veri özellikle altın ve dünya borsaları açısından çok önemli. Çünkü piyasalar enflasyon beklenenden de hızlı düştüğü için Fed’in (Amerikan Merkez Bankası) yakında faiz indirimlerine başlayacağı beklentisini çoktan satın aldı. Altında yaşanan sert yükselişin, Kapalıçarşı’da fiziki gram altının neredeyse 2100 liranın eşiğine gelmesinin temel sebebi işte bu. Aşağıdaki grafik ABD enflasyonunu ve Fed’in politika faizini gösteriyor:
Ya enflasyon perşembe günü yönünü yeniden yukarıya çevirirse? İşte bu altın, gümüş ve dünya borsaları için hiç iyi olmaz. Bu tümüyle göz ardı edilecek bir ihtimal değil çünkü Yemen’deki Huti’lerin Kızıldeniz’deki saldırıları nedeniyle buradan geçen deniz trafiği Afrika’nın güneyine kaydı. Bu da hem petrol fiyatlarını artırdı hem de genel olarak taşıma maliyetlerinin ciddi oranda yükselmesine yol açtı. Bunun Amerika’nın enflasyonuna ne oranda yansıdığını perşembe günü göreceğiz. Reuters’in anketindeki beklenti, fiyatların aylık bazda yüzde 0.2 arttığının açıklanacağı yönünde. (Kasım’da yüzde 0.1’di.) Bunun üzerinde bir artış pişmiş aşa bir bardak soğuk su döker.
Moody’s’i beklerken
Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra ise kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’nin kredi notuna dair değerlendirmesini açıklayacak. Aslında değerlendirmesini daha önce, Aralık ayında açıklamasını bekliyordu ama geçen ayı pas geçmişti. Yine kimi münafıkların dediği gibi acaba İsveç’in NATO’ya üyeliği meselesi yüzünden mi? Her durumda Moody’s’in kararı önemli. Türkiye’nin kredi notunu artırması yurtiçi piyasalara doping etkisi yapar. Ama şu andaki beklenti, Moody’s’in tıpkı Fitch ve S&P’in daha önce yaptığı gibi Türkiye’nin kredi notunu değil görünümü pozitife yükseltmesi yönünde.
Foreks Haber’in geçen hafta yaptığı ankete katılan 14 ekonomistin 11’i Türkiye’nin kredi notu görünümünün pozitife yükseltileceği öngörüsünde bulunmuştu. Kredi notunun B3’ten B2’ye yükseltilmesini bekleyenlerin sayısı ise sadece beşti. Buna rağmen bu hafta özellikle borsada “Moody’s Türkiye’nin kredi notunu yükseltecek” beklentisinin fiyatlandığını görmek şaşırtıcı olmaz.
İyi haftalar.