Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) bu perşembe Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanarak yeni yılın ilk faiz kararını alacak. Bu toplantı önemli, çünkü Hafize Gaye Erkan ve babasıyla ilgili ortaya saçılan haberler ve iddialardan bağımsız olarak, yürütülen ekonomi programının etkinliğine dair bir süredir soru işaretleri ortaya çıkmış durumda.
Bu sorular büyük oranda bütçe açığında yaşanan beklenmedik patlama ve bu ayın başında yönetilen ve yönlendirilen fiyatlara (Yani devletin belirlediği fiyatlara) yapılan yüksek oranlı zamlardan kaynaklanıyor. Ocak ayının enflasyonu beklentilerin (Geçen yılki beklentilerin) epey üzerinde gelecek. Öyle ki, Nasıl Bir Ekonomi gazetesi yazarı Alaattin Aktaş çift haneye yaklaşma riski olduğunu yazdı.
Önümüzdeki ayların manzarası iç açıcı değil
Enflasyonun yeni yıla beklentilerin üzerinde başladığı ortada. Ve önümüzdeki ayların manzarası da iç açıcı görünmüyor. Akaryakıta ve bu arada asgari ücrete yapılan zamlar önümüzdeki aylarda da mal ve hizmet fiyatlarına yansımaya devam edecek. Diğer yandan bütçe açığındaki patlama da (Açığın milli gelire oranı uzun zamandır görülmedik bir seviyeye, yüzde 5.4’e çıktı) enflasyonist baskı yaratacak.
‘Son faiz artırımı olmayabilir’ beklentisi var
İşte bu nedenlerle özellikle uluslararası yatırım kuruluşlarının raporlarında bir süredir Merkez Bankası’nın bu hafta yapacağı artırımın son olmayabileceği, yeni artırımlar gerekebileceği yönünde değerlendirmeler görmeye başladık. Bu hafta Merkez Bankası’nın politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45’e çıkarması bekleniyor. Bütçe açığında yaşanan patlama ve yönetilen-yönlendirilen fiyatlara yapılan yüksek oranlı zamlar öncesinde bu artırımın son olacağı, yılın geri kalanında başka artırım olmayacağı ve enflasyonun baz etkisiyle gerilemeye başlaması sonrasında indirimlerin başlayacağı düşünülüyordu. Nitekim Merkez Bankası da son faiz kararının metninde parasal sıkılaşmada sona yaklaşıldığını söylemişti.
Ama gördüğümüz gibi bütçe açığındaki patlama ve yüksek oranlı zamlar hesapları bozdu. Önümüzdeki dönemde gerçekten de, a) Merkez Bankası’nın uzunca bir süre boyunca, birçok analiste göre bu yılın sonuna kadar faizde indirime gitmemesi, b) Aylık enflasyon verileri beklentilerin üzerinde gelmeye devam ederse ek artırım yapması gerekiyor. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun bu haftaki toplantısı işte bu nedenle kritik. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Perşembe günü faiz kararının metninde para politikasının enflasyondaki seyrin gerektireceği süre boyunca sıkı kalacağını söyleyecek ve daha önemlisi, enflasyon görünümünde bozulma yaşanırsa ek faiz artırımı yapacağı mesajını verecek mi? Yoksa faiz artırımları için alınan iznin son kullanım süresi bu haftaki artırımla doluyor mu?
Dik durması zorlaşmış görünüyor
Elbette Merkez Bankası’nın yapması gereken “izin” var mı, yok mu bakmadan enflasyonla mücadelenin gerektirdiği adımı atmaktır. Geçmişte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda faiz indirimi taleplerine direnen başkanlar gördük, öyle çok imkansız bir şey de değil bu.
Ama babasıyla ilgili ortaya saçılan haber ve iddialar Hafize Gaye Erkan’ın dik durmasını zorlaştırmış gibi görünüyor. Erkan’la ilgili gelişmelerin böyle bir etkisi de var.