Mehmet Şimşek’in seçim sonrası rasyonel politikalara dönüş vaadiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı üstlenmesinin ardından Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası başkanlığına atanması piyasalarda olumlu bir hava estirmişti. Bir süre sonra gerçekleşen üç başkan yardımcısı ataması bu havayı daha da güçlendirdi.
Bu görevlendirmelerin üstünden henüz bir yıl geçmeden gündeme gelen başkan değişikliği ekonomi yönetimi açısından bir çuval inciri berbat edebilirdi. Bu geçişin kontrolünü elde tutmak, piyasaları sakin (hatta daha pozitif) bir havaya çekmek ve olası soru işaretlerini en baştan halletmek üzere iyi dizayn edilmiş bir iletişim politikası izlendi. Ancak soru işaretleri bitmiş sayılmaz.
Bir hatırlatma ve soruyla başlayalım. Hafize Gaye Erkan’ın babasına dair iddialar gündeme geldikten sonra iktidar cephesi sessizliğe bürünmüştü. Ta ki 24 Ocak 2024 günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuya üstü kapalı da olsa değinene kadar. Erdoğan o gün “Türkiye ne zaman toparlansa, muhalefet akla ziyan dedikodularla ekonomide güven iklimini bozacak kampanyalar başlatıyor” diyerek Hafize Gaye Erkan’a sahip çıktı. Ama üstünden on gün geçmeden Erkan’ı görevden aldı.
Erdoğan birkaç gün sonra görevden alacağı Erkan’a neden sahip çıktı? O konuşmayı yaptığında Erkan’ı görevden alma niyetinde değil miydi?
Ortada yönetim sorunu vardı
Bir iddiaya göre Erdoğan, Gaye Erkan’la ilgili iddialardan ve kamuoyundaki tartışmadan rahatsız oldu. İki ihtimal vardı: Bir, iddialar doğruysa ve bunlar zamanında görülüp müdahale edilmediyse bu bir yönetim hatasıydı. İki, iddialar yanlışsa ve bu kampanya yine de engellenemediyse aynı şekilde ortada yönetim sorunu vardı.
Sonuçta en azından iddiaların derinleşmesinin ve tartışmaların büyümesinin önüne geçmek için bizzat devreye girdi ve Erkan’a sahip çıkan açıklamayı yaptı. Özellikle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve bazı yakın isimler seçimden önce bir değişikliğin olumsuz sonuçları olabileceği düşüncesini Erdoğan’la paylaşmıştı. Muhtemelen Erkan’a ciddi bir uyarı verilecek, ailesinin bankayla bağı kesilecek ve yerel seçimlerden sonra durum tekrar değerlendirilecekti.
Bu plan fazla sürmeden sarsılmaya başladı. İlk olarak, iddiaların devam edebileceği ve banka içinden yeni ifşaatlar (ve hatta kayıtlar) çıkabileceği kaygıları oluşmuştu. Diğer 2 konu ise Hafize Gaye Erkan’ın ABD seyahatini uzatması ve tatminkar açıklama yapmayıp ekonomi yönetimiyle açık iletişimden kaçınması oldu. Bu Erkan’ın ani kararlar alacağı ve/veya zamansız biçimde görevden ayrılacağı endişesi doğurdu. Bunun üzerine Merkez Bankası’nda başkan değişimi seçimin bitmesi beklenmeden gündeme alındı.
İddialara göre atama konusu açılınca banka içinden ve dışından çeşitli isimler gündeme geldi. Sonuçta eski AKP Başkan Yardımcısı, Washington Büyükelçisi ve milletvekili Murat Mercan’ın yeğeni Fatih Karahan Merkez Bankası Başkanı olarak atandı. Erdoğan Hafize Gaye Erkan olayının etkisiyle bu kez kendisi tercihte bulundu.