Vatandaşlar altın almaya döviz bürolarına koşuyormuş, Kapalıçarşı’da altın ve döviz için çift sıra kuyruklar oluşmuş… Allah, Allah, neden acaba? Çünkü sıkı para politikası uygulandığı söylenen ülkede enflasyondan mevduat faizi değil altın koruyor!

Tıpkı Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri gibi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın mevduat faizine dair verileri de gerçeği olduğu gibi yansıtmıyor. Merkez Bankası’na göre bankalar bir ay vadeli mevduata ortalama yüzde 44.56, üç ay vadeli mevduata ise yüzde 53.25 faiz veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bundan hareketle geçen hafta katıldığı televizyon yayınında “Mevduat faizi yüzde 50’nin üzerinde” dedi. Oysa biriktirdiği Türk Lirası’nı bankaya götüren ortalama vatandaş için böyle bir faiz yok. Gerçekte bir ayın üzerinde vade için önerilen faiz en kabadayı bankalarda bile yüzde 50’nin altında. Eğer tasarrufunuz küçükse yüzde 40’ın altında faizle karşılaşmanız bile mümkün.

Mehmet Şimşek’in verdiği bilgi yanıltıcı

Peki Merkez Bankası’nın yüzde 50’nin üstünde faizi nereden çıkıyor? Çünkü o kur korumalı mevduat müşterilerine düz TL mevduata geçsinler diye bankaların önerdiği bir seferlik özel faizi de içeriyor. Onu da ekleyince ortalama yükseliyor. Ama görüldüğü gibi bu tasarrufunu enflasyondan korumanın yolunu arayan vatandaşı ilgilendiren bir oran değil. Dolayısıyla Mehmet Şimşek’in verdiği bilgi yanıltıcı.

Merkez Bankası’nın Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki yüzde 37.78’lik bir yıl sonrasına dair enflasyon tahminine bakarak yüzde 45 civarındaki bir mevduat faizinin de yeterli olduğu söylenebilir, nitekim bunu söyleyenler var. Oysa bu da doğru değil, çünkü Merkez Bankası’nın Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki enflasyon beklentisi halkın beklentisi değil. Halkın bir yıl sonraya dair enflasyon beklentisinin yüzde 80 civarında olduğunu Merkez Bankası’nın son enflasyon raporundan öğrenmiştik. Kim haklı, “Piyasa katılımcıları” mı, vatandaş mı? Bu soruya Piyasa Katılımcıları Anketi’nin tumturaklı ismine değil bu ankette yer alan tahminlerin geçen yıllarda ne kadar isabetli olduğunu göz önünde bulundurarak yanıt verin lütfen…

Ayrıca bir yıl sonra kim öle kim kala? Burası İskandinavya mı ki bir yıllık planlar yapabilelim. Vatandaş yıllık bütçe yapan şirket değil, onun için önemli olan bu ay, bilemediniz üç ay sonrası. Bileşik faiz hesabını, Merkez Bankası’nın yüzde 36’lık yıl sonu enflasyon beklentisini, Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki beklentileri boşverin, parasını şimdi mevduata koysa enflasyondan koruyabilecek mi koruyamayacak mı, tek gerçek bu.

Merkez Bankası üç aya kadar vade için yüzde 45 faiz öneriyorsa hayır koruyamayacak. Çünkü TÜİK Ocak ayında aylık enflasyonu yüzde 6.7 olarak açıkladı, Şubat’ta bunun üstüne yüzde 4.5 daha eklendi. Yani çalışıp didinip köşeye koyduğu paranın yüzde 10’u iki ayda gitti. Peki bankasının verdiği mevduat faizi (Ki ayrıyeten yüzde 5 stopaj var) onu enflasyondan koruyabildi mi? Hayır. İki artı iki eşittir dört. Piyasa katılımcıları anketiymiş, yılsonu enflasyon beklentisiymiş, lütfen geçiniz.

Bu koşullarda vatandaş ne yapsın, parasını enflasyon nasıl korusun? TÜİK’in verilerine göre geçen ay yurtiçinde enflasyondan koruyan tek enstrüman borsaydı. Finansal varlıkların Şubat’taki reel getiri oranları TÜİK’e göre şöyle:

Finansal okuryazarlığı borsada doğru hisse senetlerini seçecek kadar yüksek vatandaşları tebrik ederim. Peki borsadan anlamayanlar ne yapsın? Evet, onlar yatırım fonları aracılığıyla paralarını borsada değerlendirilmesi için profesyonellere emanet edebilir ama o bile belirli bir finansal okuryazarlık gerektiriyor.

Vatandaş için parasını koruyabileceği tek alternatif altın

Vatandaş ne yapsın sahiden? “Mevduat faizi enflasyondan koruyamadığına göre parasını tasarruf edeceğine bir an önce harcasın” diyebilirdik ama mart ayında tablo değişti, artık vatandaş için parasını koruyabileceği bir alternatif var. Altın.

Altın fiyatlarında iki haftadır ralli var. Ons altının fiyatı birdenbire 2020 dolarlardan 2200 dolara geldi. Buna bağlı olarak da yurtiçinde gram altının fiyatında büyük bir artış yaşandı. Tıpkı TÜİK’in enflasyon verisi, Piyasa Katılımcıları Anketi ve Merkez Bankası’nın faiz verisi gibi gerçeği tam olarak yansıtmadığı için ben gram altının fiyatını bankalar arası piyasadan değil Kapalıçarşı’dan izliyorum. Kapalıçarşı’da gram altını satış fiyatımız 2400 TL’nin eşiğine gelmiş durumda. Bundan birkaç hafta önce 2100 TL’lerdeydi. Yani parasını fiziki altında tutan şu anda enflasyondan korumayı başarıyor.

Altının neden yükseldiği ayrı bir yazının konusu ama temel faktörlerin Fed’in (Amerikan Merkez Bankası) faiz indirimlerinin ufukta belirmesi ve bu arada doların TL karşısında kontrollü de olsa yükselişini sürdürmesi olduğu söylenebilir. Bu iki faktör de geçici değil, kalıcı.

Vatandaşlar altın almaya döviz bürolarına koşuyormuş, Kapalıçarşı’da altın ve döviz için çift sıra kuyruklar oluşmuş… Allah, Allah, neden acaba?

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay enflasyon raporunun sunum toplantısında “İddiasız hedef koyan merkez bankası bence oksimorondur” demişti, merkez bankalarının iddiasız olamayacağını anlatmak amacıyla. Oksimoron, birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılması demek. Ben de içinde oksimoron geçen bir cümle kurayım: Sıkı para politikası uygulandığı söylenen ülkede enflasyondan mevduat faizi değil altın koruyor!

Fed’in faiz indirimi müjdesi, altını haftanın yatırım yıldızı yaptı