Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Türkiye ekonomisi 2023 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,9 büyüme kaydederken bir önceki çeyreklik döneme göre büyüme yüzde 0,3 ile beklentilerin oldukça altında gerçekleşti. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla 295,8 milyar dolar. Bu durumda önceki döneme göre çok küçük büyüme iç talepteki soğumaya işaret ediyor.
Harcama yöntemi ile GSYH’nin önceki yılla karşılaştırmasında büyümede iç talebin katkısı öne çıkıyor.
* Hane halkı tüketimi yüzde 11,2 oranında büyürken
* Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3, yatırımlar ise yüzde 14,7 arttı.
Bununla birlikte, bir önceki çeyrekle karşılaştırıldığında hane halkı tüketimi çeyreklik bazda 2020’nin son çeyreğinden bu yana ilk defa daraldı. İç talep üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,7 düşük. İç talebin detayına bakıldığında ise dayanıklı mallar dışındaki tüm kategorilerde gerileme var.
Önceki yıl ile karşılaştırma
Sektörel açıdan bakıldığında inşaat ve sanayi büyüme performansında öne çıktı. 2023 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yıl aynı döneme göre inşaat yüzde 8,1, sanayi yüzde 5,7, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 5,1, hizmetler yüzde 4,3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,6, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,7, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 1,7 ve tarım sektörü yüzde 0,3 büyüdü. Mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 2,5 geriledi. Ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar ise yüzde 16,5 arttı. Dolayısıyla büyümeye en büyük katkı vergi artışlarından.
Üçüncü çeyreğin bir önceki çeyrekle karşılaştırılması:
Bu sefer tablo farklı. Buna göre tarım yüzde 0,6, sanayi yüzde 2,0 büyüdü, inşaat yüzde 1,3, hizmetler sektörü yüzde 1,4 oranında küçüldü.
Gelir yöntemi ile ölçüme baktığımızda: işgücü ödemelerinin cari fiyatlarla milli gelir içerisindeki payı yani emeğin milli gelirden aldığı pay 2023 üçüncü çeyreğinde yüzde 32,2. Dönemler itibarıyla ise 2022 yıl sonunda yüzde 26,5 olan bu oran, 2023 birinci çeyrekte ücret artışları ile EYT düzenlemelerinin ve buna bağlı kıdem tazminatı ödemelerinin etkisiyle yüzde 38’e yükseldi. Daha sonra tekrar düşmeye başlayan oran 2023 ikinci çeyrekte yüzde 34,2’ye ve üçüncü çeyrekte de yüzde 32,2’ye geriledi. Emeğin milli gelirden aldığı payın önümüzdeki dönemde daha da düşeceğini tahmin etmek çok da zor değil. Sermayenin milli gelirden aldığı payı ifade eden net işletme artığı/karma gelir kalemi ise yüzde 43,8’den yüzde 47’ye yükseldi.
Bütün bu verilerden yola çıkarak elde edilen sonuçlar:
* Bir önceki yıl aynı dönemle karşılaştırıldığında yüksek gibi görünen büyüme bir önceki dönemle karşılaştırıldığında gerçekte ekonomide üçüncü çeyrekte sert bir yavaşlama olduğunu gösteriyor.
* Milli gelir üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 oranında, oldukça sınırlı bir büyüme sergiledi. Finansmana erişim koşullarının da giderek zorlaştığını düşünürsek önümüzdeki dönemde büyümenin daralmaya dönebileceği de olası.
* Aynı şekilde sektörler açısından büyümenin kompozisyonuna bakacak olursak, imalat sektörü ve sanayi büyümeyi çeyreklik bazda yukarı taşıdı. İnşaat ise her ne kadar geçen yılla karşılaştırıldığında büyümeyi yukarı taşımış gözükse de aslında üçüncü çeyrekteki inşaat faaliyetleri önceki çeyreğe göre geriledi. Gerçekte yaşanan deprem felaketi sonrası deprem bölgesinde yıkılan ve hasar gören binaların yeniden yapımının etkisi ve ocak ayı içinde açıklanan sosyal konut yapımı desteklemeleri ile inşaat sektörünün 2023 yılında ciddi büyüme kaydetmesi beklenilmekle birlikte, özellikle konut kredilerine getirilen sınırlamalar ve yükselen faiz oranları nedeniyle azalan talebin de etkisiyle bunun beklentiler kadar gerçekleşmediği görülüyor. Ayrıca ülkedeki yüksek enflasyonun konut fiyatlarını orta gelirli kişiler açısından bile ulaşılamaz hale getirmesi sorunun bir başka kaynağı. İnşaat sektörünün içinde bulunduğu bu durum ile bağlantılı olarak ülkemizde konut sorunu da giderek büyüyor.
* Tarım sektöründe büyüme yok. Bu durum gıda ithalatı ve dış ticaret açığının artmasına neden olacağı gibi geleceğe yönelik gıda yeterliliği açısından da tehlike işareti taşıyor.
* Hane halkı tüketiminin önceki çeyreğe göre daralması ve iç talep koşullarının düşürülme yönünde daha da sıkılaştırılması gelecek açısından büyümenin küçülmeye döneceğinin bir göstergesi. Yurtdışı ortam da çok lehimize olmadığından ciddi ihracat artışının mümkün olmayacağı düşünüldüğünde bu iki taraflı olumsuzluk büyümeye olumsuz yönde daha da darbe vuracak.
* İşgücünün yani maaşlı çalışan kesimin milli gelirden aldığı pay yılbaşında geçici olarak yükselmiş olmakla birlikte tekrar düşüşe geçti. İzlenen ücret politikaları çerçevesinde bu payın önümüzdeki dönemde daha da düşmesi kaçınılmaz.
Sonuç olarak, TÜİK tarafından açıklanan 2023 üçüncü dönem büyüme rakamları geçen yılla karşılaştırıldığında beklentilerin bir miktar üzerinde gerçekleşmiş olmakla birlikte, detaylar analiz edildiğinde ve bir önceki dönemle karşılaştırıldığında küçülme yönünde net sinyaller veriyor.