Yeni sezon İstanbul'da bütün canlılığıyla başladı. Aynı anda Picasso, Frida Kahlo sergilerini görmek mümkün, uzun kuyruklar var. Olmadı 'ArtWeeks' başladı. O da olmadı, sinemalarda yeni filmler gösterimde. O da olmadı, yeni bir lokantamız var.

Sonbaharın başlamasıyla şehirlerdeki etkinlikler bir anda artmaya başladı. Gündemin vahametinden biraz kafanızı kaldırırsanız sanatın baş döndürücü güzelliği sizi sarıp sarmalayacak.

İstanbul Kültür Yolu kapsamında Pablo Picasso, Frida Kahlo, Andy Warhol aynı anda İstanbul’da. Turizm Bakanlığı’nın İstanbul Kültür Yolu etkinlileri bitse de bu sergiler yıl sonuna kadar açık olacak. Bu sergilerin hepsi Taksim’de, yolunuzu oradan geçirip hayatınıza biraz sanat katıverin eminim çok iyi gelecek.

Bitti mi?  Bitmedi!

Dünyada 4 milyondan fazla kişinin gördüğü Sebastian Salgado’nun ünlü Genesis sergisi de aralık ayı sonuna kadar İstanbul’da. Hazır Tophane-i Amire’de bu sergiye gitmişken hemen İstiklal’e çıkıp Casa Botter’deki Komet sergisini de görün. Ayrıca sırada 24-27 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek Contemporary İstanbul’ın 19. Edisyonu da var. Anlayacağınız bu sonbahar İstanbul’un her mekânı sanat, müzik ve gösteri ile dolu. 

Sevgili dostum Ömer Atakan’ın davetiyle Art Weeks İstanbul 10. Edisyonun özel gösterimine katıldım. Ömer Atakan’ın eserleri Cem Yılmaz’dan sonra Murat Ülker’in de koleksiyonuna katıldı.  Hatta Ömer, Murat Ülker ile yepyeni bir çalışmaya başladığının da müjdesini verdi. Classic Car & İconic Movies adlı seri Murat Ülker’e ait otomobillerin oynadığı filmleri içeriyormuş. Ömer Atakan’ın Art Weeks’de Stüdyo 54, Rolex Daytona, Steve McQueen, Pulp Fiction ve Peaky Blinders eserlerini de görebilirsiniz. 

Nerede görseniz eserlerini tanıyacağınız sanatçılar vardır. Mahmut Can Akagündüz de benim için bu kategoride, eserlerinden birine sahip olduğum için değil ama sanatındaki farklılık onu diğerlerinden ayırt ediyor. Art Weeks’de kaset üzerine yaptığı devasa tablosunu görmeniz gerek. Resmettiği naif, çarpıcı ve katmanlı portreler oldukça etkileyici. 

Onun hemen karşısında Kadriye İnal’ın neşeli bir heykeli de yüzünüzü güldürecek, nasıl bu kadar şirin eserler yapıyor bilmiyorum ama eserlerinin ilhamını kendi oğlundan aldığını öğrendim.  Kadriye İnal’ın Sleepwalkers adlı bir başka eseri -ki bu kırmızı başlıklı dev bir çocuk heykeli-Galataport’da sizi bekliyor. Bilgili Holding’in himayesinde gerçekleşen Art Weeks 14 Ekim tarihine kadar Ritz-Carlton Residence’da 26 galerinin ve 160 sanatçının katılımıyla devam edecek. 

11 Ekim Cuma günü AKM sezon açılışını şef Alexander Rahbari yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’na piyanosuyla değerli sanatçı Gülsin Onay eşlik edecek. AKM yeni sezonda çok önemli eserlerle iddialı geliyor.

‘Ya film?’ derseniz, geçen gece yapımcılığını Ercan Saatçi’nin üstlendiği Leydi Di filminin galasındaydım. Bu filmde Ercan Saatçi’ye kızı Zeynep de post prodüktör olarak destek vermiş. Anlaşılan Zeynep de annesi Gülümsün Özkök’ün izinden giderek yapımcılık kariyerini başlatmış. 

Salona girdiğimizde hemen yanımda Burak Karabacak ve eşi, onun yanında Metin Şen oturuyordu. Volkan Demirel de gelince tamam dedim Ercan Saatçi’nin Fenerbahçeli kadrosundan buradalar ama biraz sonra Fikret Orman da gelince bir gariplik sezdim. Ancak film başlayınca oyuncular arasında Burak Elmas, Metin Şen, Fikret Orman, Ozan Güven, Çelik, Erkut Usta gibi isimleri görünce salondaki bu milli takım havasını çözmüş oldum. Filmde neden Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı futbol yöneticileri vardı spoiler vermiyorum. Filmi izleyin görün! 

Başrollerini Mahir İpek, Özge Özder, Safa Sarı, Celil Nalçakan ve Bestemsu Özdemir, Ömür Arpacı ve Arif Pişkin’in paylaştığı film mazbut bir muhasebecinin pavyonda başına gelen komik olayları anlatıyor. 

Şehrin en yenisi, Beymen’in Bardot adlı yeni restoranı Zorlu Center’da açıldı. Art-nouveau tarzı zarif ve şık dekorasyonu ve enfes yemekleriyle bu kış en çok konuşulacak mekanlardan biri olmaya aday. Bardot şimdiden şehrin yükselen trendlerinden biri.

Herkese şahane bir hafta diliyorum.