Esra Banguoğlu Oğut yeni çıkan kitabı “Sen Varsan Bereket Var”ı anlattı: “Bereket sonsuz bir enerjidir. Bu fikre ulaştığınızda bereket ve varlık algın da değişmiş olur. Doğaya baktığınızda bunu görürsünüz, doğa tekrar tekrar kendini yeniler."

Esra Banguoğlu Oğut ile buluşmak için sözleştiğimizde Doğan Novus’dan çıkan ‘Sen Varsan Bereket Var’ adlı kitabını konuşacaktık ama bir dönem herkesin okuduğu ‘Evrenden Torpiliniz Var’ kitabıyla bildiğimiz eşi yazar Aykut Oğut da bize katıldı. Hem Esra’nın uluslararası birçok ödül alan kitabını hem de parayı konuştuk!

Kitabınız ‘Sen Varsan Bereket Var’ Türkiye’den önce Amerika’da çıktı bize neler anlatıyorsunuz bu kitapta?

Esra Banguoğlu Oğut: Bizim 1,5 yıl süren bir sertifika programımız var. Bu kitabı yazmak istememin en önemli sebebi bu programa gelemeyen, vakti olmayan ya da bundan hiç haberi olmayan kişilere ulaşmak. Kitabın içinde berekete ve paraya ulaşmak ile ilgili birçok egzersiz var, bu egzersizler sayesinde kendimizi dinlemeyi öğreniyoruz. Kendimizi düşünmeyi öğreniyoruz. Parayla ilgili bizim hikâyelerimiz var, sertifika programlarına devam edenlerin ve danışanlarımızın farkındalık hikayeleri var.

Parayla ilgili bildiklerinizi unutun

Kitabınızda para ile ilgili ilişkiyi kendi hayat hikayenizden yola çıkarak anlatıyorsunuz, nasıl bir düşünce sisteminiz vardı ?

Esra Banguoğlu Oğut: Çocukluğumdan beri tek bildiğim para akışı ve bereketle ilgili problemliydim. Çocukken dedem bana harçlık verirdi onu almak bile bir problemdi, dedem parayı verir gibi yapardı vermezdi, alamazdım, hep mücadele ederdim. Arkadaşlarım yemeğe giderdi ben gidemezdim. İyi bir eğitimim vardı ama Los Angeles’da yaşarken kiramı bile zar zor ödeyebildim, sürekli canla başla çaba göstermem gerekti. Dolayısıyla para konusunda çocukluğumdan beri hep endişem vardı. Ne zaman siz başınıza gelen sorunlara yeter deyip net bir karar verirsiniz ki buna varoluş seçimi deriz. İşte o kesin kararı verdiğiniz zaman her şey değişir. Çünkü burada neye ait olup neye ait olmadığınızın keskin bir seçimini yaptığınız zaman evrensel kanun çalışır. Bu yaptığınız seçim toprağa atılan bir tohum gibidir kendi kendine büyük bundan sonra çok fazla bir şey yapmanıza gerek kalmaz. Yeni bir varoluş seçimi yaptığınızda yeni aidiyetinize uygun her şey çekim yasası gereği size doğru gelir. Mesela biz Aykut ile tanıştık ikimizinde ciddi maddi sorunları ve bir çocuğumuz olsa ona bakacak paramız bile yok ki iyi eğitimler almışız. Ve o zaman ben bir karar verdim bir daha hayatımda asla para sorunu yaşamayacağım dedim. Ama bu sadece sözle verdiğim bir karar değil tüm benliğimle, ruhumla verdiğim bir karardı. İşte böyle keskin bir karar verdiğinizde hayatınızda tüm kapılar sizi yeni karara götürmek için açılır. Yani öğrenci hazır olduğunda hoca gelir dedikleri gibi ben bu seçimi yaptığımda hocam Darel Rutherford da karşıma çıktı. Para ile olan ilişkimiz aslında şartlanmalarımızla ilgili. Mesela para kirli bir şeydir, para ayıptır deriz veya parayı sayarken bile saklarız, Türk filmlerinden bile öğrendiğimiz şartlanmalar var, paralı insan kötüdür, parasız iyidir. Bunlar çocukluktan gelen şartlanmalar. Çocukken parayla, bereketle ilgili bir karar veriyoruz ve sonra hayatımız boyunca onu yaşıyoruz. Ta ki günün birinde kararlılıkla artık yeter bunu yaşamayacağım diyene kadar. Kitabımda bunun yollarını anlattım.

İhtiyaçlar sınırsız, kaynaklar da öyle

Biz hep ihtiyaçlar sınırsız kaynaklar sınırlı denen bir dünyada büyüdük siz tam tersine bereket güneş gibi diyorsunuz, ne demek bu?

Esra Banguoğlu Oğut: Bereket sonsuz bir enerjidir. Kaynaklarımız sınırlı diyenler 2 tarz insan yaratır. Açgözlüler, ki bunlar kısıtlı kaynaktan en büyük parçayı almak isteyenlerdir. Diğeri de madem kaynaklar kısıtlı o zaman ben fazla almayayım benim yüzümden başkaları aç veya açıkta kalmasın diye düşünenler. Bu iki düşüncede olanlar aslında bereket hortumunun üstüne basanlar, yani sınırlı bir bereket düşüncesinde olanlar. Bu düşünceyi bereket güneş gibidir yani sonsuz bir kaynaktır ile değiştirdiğimizde o zaman para ile ilgili düşünce sisteminiz de değişir. Böylelikle bereket ve varlık algın da değişmiş olur. Doğaya baktığınızda bunu görürsünüz doğa tekrar tekrar kendini yeniler. Evrenin programında da sınırlar ve kısıtlamalar yoktur. Bir dönem petrol kaynakları bitiyor diye haberler çıkınca bu sefer başka enerji kaynakları üretmeye başladık. Bereketin farklı formları var. Yıllar önce hocam Darel Rutherford bana bereketli insan berekete evet demiş insandır, buna izin vermiştir. Bereketi deneyimlemeyen insan o ya da bu sebeple deneyimi reddetmiş insandır. Aralarında fark bu kadar basittir. Çocukları düşünün onların kafasında hiçbir sınır ve endişe yoktur. Çünkü kafalarında öğrenilmiş kalıplar yoktur. Güneş de herkes için vardır. Herkesi ısıtır iyi, kötü, doğru yanlış diye ayırmaz. Ama kişi herkese sınırsız mesafede olan güneşe rağmen gölgede yaşamayı seçebilir. 

Aykut Oğut: Bir moda çıktı sosyal medyada şunu vizyonla, bunu manifestle hemen senin olsun. Eğer inanç sistemlerini değiştirmediysen sonsuza kadar vizyonlama yap sonuç olumsuz olur. Kredi kartı borcu içindeysen, iflas ettiysen, kötü bir evlilik ya da ilişki içindeysen istediğin kadar vizyonla, olumlama yap olmaz. Biz eğitimlerimizle ve kitaplarımızla bu düşünce sistemini öğretmeye çalışıyoruz. Ben bugün maraton koşucusu olabilir miyim? Olamam. Çünkü önce inanç sistemlerimizi fark etmemiz gerek, biz para ile ilgili hangi yanlış inancı taşıyoruz da başımıza bu olaylar geliyor. Bunları bulunca ufak ufak alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor, bunlar yerleşmiş inançlar olduğu için üzerinde çalışmamız gereken alanlar. Bunları değiştirdikçe 10 birim kazanıyorsak 12 birim kazanmaya başlayacağız. Düşünce sistemimiz güçlendikçe etkisi de artacak.

Parayla ilgili çocukluk önyargılarımız

Parayla ilgili en çok hangi negatif düşüncelerle karşılaşıyorsunuz? 

Esra Banguoğlu Oğut: Mesela para bende çok olursa adaletsizlik olur, diğerlerine az para gider. Bu inançların hepsi çocukluğumuzdan duyup ya da deneyimlediğimiz şeyler. Eğer bunu fark edersek yani para, bereket, varlık inancımızın ne olduğunu fark edersek o zaman sorunu çözebiliriz. Bir danışanım çocukluğunda annesi ve bir arkadaşının konuştuklarını duyuyor, bahsettikleri kişi zengin olmuş ve zengin olduktan sonra sapıtmış, bunu duymuş ve kendini buna kodlamış, çok param olursa sapıtırım! Bunu kabul etmiş ve parayı, varlığı o gün orada reddetmiş. Ve hayatı boyunca parayı hep itmiş, çünkü sapıtmaktan korkmuş.  Danışanlarımla çalışırken çocukluğumuzda para ile ilgili verdiğimiz bu kararları bulup çıkartıyoruz. 

Ama sabit gelirli kişiler var onlar ne yapacak?

Esra Banguoğlu Oğut: Bu konuda ilk unsur netlik çünkü otomatik şartlanmalar içinde yaşıyoruz. Neyin içinde olmak istemiyorum, neyin içinde olmak istiyorum önce bunun net bir şekilde kararını vermemiz gerekiyor. Bu sadece para ile ilgili değil tüm kararlarımız için gerekli. Net bir şekilde neyi istemediğimize karar vermek gerekiyor. Bu kararı verip üstümüze giydiğimizde her şey değişiyor. Bunun ikinci adımı adanmışlık. Bu düşünceyi devam ettirmek ve sonuna kadar gitmek. Bu adanmışlık sayesinde keşif geliyor, burada bir ‘Ahaaa’ noktası var, bir aydınlanma, fark etme noktası yani ondan sonra varoluş seçimi sana tüm yolları, yani seçtiğin yolu açıyor. 

İç sesinizi dinleyin

Kitabınızda içinizdeki Tanrı’yı uyandırmak diyorsunuz, tam olarak ne demek bu?

Esra Banguoğlu Oğut: Bizim doğuştan gelen bir pusulamız var buna içsel rehberlik diyoruz. Bu pusula hislerimizle çalışıyor. Eğer bu hislerimizle barışık değilsek ya da iç sesimizi duymazlıktan gelirsek kendi içsel rehberliğimizi kaybediyoruz. Bir konuda ilerlerken o yolda kendimizi ne kadar iyi hissediyorsak doğru yoldayız demektir. Çünkü iç sesimiz konuşur. Bir yolu yürürken kendimizi ne kadar negatif hissedersek, endişe ve korkularımız varsa içsel rehberliğimiz bizi uyarıyor demektir. Bu yolu değiştir diye bizi uyarıyordur. Bir yolu korkuyla yürüyorsanız sonuca ulaştığınızda sizi mutlu etmeyen bir şeyle karşılaşacaksınız demektir. Çünkü hissettiğiniz korku, endişe gibi duygular aslında size kırmızı ışık yakıyordur. İç sesimiz bize neyle hizalanmamız gerektiğini gösterir yeter ki onu dinleyelim dışardan gelen seslerle onu bloke etmeyelim. İçimizdeki tanrı derken bu İngilizce enthusiasmden gelen bir anlam, enthusiasm’ın kelime anlamı Tanrı’nın ilhamı yani coşku dediğimiz şey.  Bu coşkuyu uyandırmaktan söz ediyorum.

Bugün ekonomik zorluklar çeken okurlara öneriniz ne olur?

Aykut Oğut: Esra’nın kitabında da benim kitabımda da aynı şey var. Bu kitapları üstün körü değil, anlayarak, cümle cümle düşünerek okumak gerekiyor. Bu kitapların yüksekliği 6 cm ise bunları okuduğunuzda hayatınız 6cm yükseğe çıkar. Yani sertifika programımıza da gelseniz kitabımızı da okusanız hayatınızda bambaşka bir ivme bambaşka bir yolculuk yaşamış olacaksınız. Bilgi çağında yaşıyoruz aslında işimiz çok kolay yeter ki bu konuda çalışalım.

Esra Banguoğlu Oğut: Hayatımızla ilgili en önemli şey karar vermek, iç sesimizi dinlemek ve karar vermek. Senelerce yurtdışında birçok ülkede yaşamış bir insan olarak söylüyorum Türk insanı çok özel, çok özel bir dna’ya sahip olduğumuza inanıyorum. Gücünüzü hatırlayın! Kurban bilincinden çıkın! Atatürk’ü hatırlayın! Onun hayatı bize muazzam bir örnek, O imkânsız denen şeyden bu ülkeyi kurmuş bir kişi, gerisi bizde. Gücünüzü hatırlayın lütfen! 

Sen Varsan Bereket Var, Esra Banguoğlu Oğut, Doğan Novus, 2024.