Yastayım! Niye mi?
Dün sabah uyandım, henüz daha ikinci gözümü açamamıştım ki Paris Match’ın İnstagram gönderisi bir anda ayılmama neden oldu. Söz konusu videoda Richard Gere’in doğum günü kutlaması vardı. Buraya kadar anormal bir durum yok. Anormal olan benim Richard Gere’ın 75 yaşında olduğunu fark etmem oldu. Çocukluk hayallerimizin kahraman erkeği Richard Gere’in 75 yaşında olduğunu fark edince irkildim doğrusu. Onca yıl nasıl geçti de dünyanın en yakışıklı erkeği 75 yaşına geldi? Oysa daha dün lisede okuyor, odamızın duvarlarını Richard Gere posterleri süslüyor, Pretty Woman’daki centilmen beyefendinin hayalini kuruyorduk.
Sosyal medya siteleri dün Richard Gere’ın 75.doğum günü kutlamalarını paylaşıyordu ama ondan 15 gün önce başka bir gençlik aşkımız Madonna’nın doğum günüydü. O da 28 yaşındaki sevgilisi Akeem Morris ile 66.yaşını kutladı. Güler Sabancı 14 Ağustos’da 69.yaşını kutladı. 30 Ağustos’da Sadettin Saran 60.yaşına girdi. Doğum günü partisinde dansözlerle dans ederken 18’lik delikanlılara taş çıkartan vücuduyla hiç de 60 yaşında görünmüyordu. Aynı gün doğum günlerimizi kutladığımız Ertuğrul Özkök bu yıl 77 yaşına girdi ama trendleri takip etmesi, hayata karşı iştahı ile onun da ruhu 30 yaşından fazla değil. Mesela Özkök, geçen ay heyecanla Olimpiyat Oyunları’na giderken onunla aynı yaşta olan annem baston kullanmaya başladı. Yaşıtı Donald Trump ise Amerikan Başkanlığına aday, her gün yeni bir şehirde seçim mitingi yapıyor. Sanırım hayata hangi pencereden baktığımız aslında gerçek yaşımızı belirliyor.
Dünyanın en güzel erkeği Alain Delon 10 gün önce 88 yaşında vefat etti. Bir iki yıl önce verdiği bir demeçte “yaşlanmak berbat bir şey” diyordu. Alain Delon dünyada yakışıklılığın markasıydı. 30 yaşındaki oğlu Alain Fabien Delon JR.’ın İnstagram sayfasında babasının son fotoğraflarından biri var. Geçtiğimiz Christmas’da çekilmiş bu fotoğraf hatırladığımız Delon’dan öyle uzak ki…
Hayat ne zaman bu kadar ilerledi, kimlik kartlarımızın üzerindeki rakamlar bizden ne zaman bu kadar uzaklaşmaya başladı bilmiyorum ama insan hayata karşı iştahını kaybettiğinde yaşlanmaya başlıyor sanırım. Genç ve güzel olduğumuz zamanları nasıl durdurmalı bilim henüz bunu çözemedi ama herkes kendi kendine bir formül buluyor kimi geçen yılları görmezden geliyor, kimi kalan zamana odaklanıp yaşamın suyunu sıkıyor kimi yaşlılığın kasvetine kendini kaptırıyor.
Birkaç yıl önce Dünya Sağlık Örgütü’nün yeni bir yaş düzenlemesi yaptığı ve 65 yaşına kadar herkesin genç sayıldığı bir haber ortada dolanıyordu. Sonra bunun feyk bir haber olduğu ortaya çıktı. Yeni orta yaşçılar üzüntüye boğuldu ama Ayşegül Çoruhlu 6 yıl daha dişimizi sıkarsak sağlık sektörünün yaşlılığı durduracak formülü bulacağını iddia ediyor. Dr.Melih Us yaş ilerledikçe kasları çalıştırmanın cinsel hayatı da olumlu yönde etkilediğini söylüyor. Zamanı tutamadığımıza göre yıllar ilerlerken inandığımız bir fikrin ardından gidebiliriz.
Hayatımızdan bir yaz daha geçti, artık yazlıklardan ayrılma vakti, yazın miskin günleri geride kalıyor, güneşten solmuş mayolarla yaz aşkları da aynı sepete gidiyor. Bugün 1 Eylül, daha kaç bahar, kaç yaz daha göreceğiz bilmiyoruz, zamanı tutamıyoruz ama bize ayrılan süre bitmeden, kalan zamanda kayıp zamanın izinde basmaya çekindiğimiz hayat basamaklarına yeniden basmayı deneyebiliriz.
Cesare Pavese’nin dediği gibi;
Yaşanacak bir yaşam vardır, binilecek bisikletler, yürünecek kaldırımlar ve tadına varılacak gün batıları…
Kaçırmayın hayatı!
Bu arada Pretty Woman birkaç ay önce Netflix’de yeniden yayınlanmaya başladı ve film yayına girdikten 34 yıl sonra bile rating rekorları kırdı. Birazdan Richard Gere’in 75.yaş günü hatırasına filmi yeniden izleyeceğim.
Meraklısına yaş ile ilgili birkaç film,
Youth, 2015.
L’amour,2012.
Ove Adında Bir Adam,2015.
The Bucket List,2007.