Kasım ayı enflasyonu beklentilerin altında gelirken, bu yılki yüzde 65’lik enflasyon hedefinin yakalanacağı anlaşılıyor. 2024 yılı için belirlenen yüzde 36 hedefine ulaşıp ulaşılmayacağını anlamak için, özellikle yılbaşındaki memur işçi ve emekli maaş zamlarının ne olacağına ve seçimden sonra atılacak adımlara bakmak gerekecek.
Piyasaların Kasım ayı enflasyon beklentisi yüzde 3.8 civarında iken dün TÜİK’in açıkladığı rakam yüzde 3.28’de kaldı. Kasım sonu yıllık yüzde 63’e yakın beklenen oran ise yüzde 61.98 oldu. Böylece yıl sonu için belirlenen hedefin gerçekleşeceğine ilişkin beklentiler de büyüdü.
Bu oranlara karşılık iktisatçıların iç talepte istenen daralmanın hâlâ var olmadığı, özellikle hizmet fiyatlarındaki katılığın devam ettiği yorumlarına şahit olduk. Bu nedenle de Merkez Bankası’nın daha önce ima ettiği gibi, politika faiz oranlarının iki kademede, yüzde 45’lere kadar çıkması bekleniyor.
Politika faizinin Aralık’ta yüzde 42.5’e, önümüzdeki yılın başında yüzde 45’lere çıkması, bu yılki enflasyon rakamlarına değil önümüzdeki yıla ilişkin enflasyon hedefinin gerçekleşebilmesi açısından önem taşıyor. Özellikle de yapılacak yılbaşı zamları ardından yeniden talebin hortlamasından, dolayısıyla enflasyonu yeniden azdırmasından çekiniliyor.
Bu arada iktisatçılar önümüzdeki dönemde sadece faiz artışlarıyla yetinilmeyip, parasal sıkılaşmanın başka adımlarla da sürmesi gerektiğinden söz ediyorlar. Özellikle de, KKM dönüşü ve swapların etkisiyle piyasaya çıkan fazla paranın çekilmesinin talebi önlemede önemli rol oynayacağının altını çiziyorlar.
Yine ‘çekirdek enflasyon’ söylemi
Nispeten olumlu Kasım ayı rakamlarına rağmen, aylık fiyat artışlarının geçen ayki rakamın üzerine çıkması ise olumsuz bir etki yarattı. Bu olumsuz etkiyi gidermek için olsa gerek; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in çekirdek enflasyona dikkat çektiklerine şahit olduk. Bakan Şimşek, çekirdek enflasyondaki düşüşü “cesaret verici” olarak nitelerken, yine “enflasyonla mücadele programını kararlılıkla sürdürdükleri” vurgusunu yaptı.
Yılmaz ve Şimşek’in mesajları, 2 yıl önce enflasyondaki artışa rağmen faiz indirimini “çekirdek enflasyona” bağlayan eski ekonomi yönetimini hatırlattı. Birkaç ay sonra eski ekonomi yönetimi çekirdek enflasyonda da artış olunca, bu söylemini erkenden bırakmak zorunda kalmıştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da orta vadeli program hedeflerine uyumlu bir enflasyon rakamı geldiğini belirterek yine çekirdek enflasyondaki gerilemenin belirgin olduğuna dikkat çekti. Yılmaz, uygulanan para ve maliye politikaları sayesinde aylık bazda enflasyondaki düşüşün Temmuz ayından beri sürdüğünü belirtti. Ancak herkes biliyor ki; Haziran’daki düşük oranlı politika faizi artışı aslında etkili olmadı, daha sonraki iki aylık artışlar de yetmedi. Son dönemde enflasyon trendindeki düşüşte asıl etki, Ağustos ayından bu yana yapılan yüksek oranlı faiz artışlarından kaynaklandı.
Şimdi sıra 2024 yılsonu için belirlenen yüzde 36’lık enflasyon tahmininin tutup tutmayacağına geldi. İktisatçılar mevcut sıkı para programının devam edip, faizlerin yüzde 45’e çıkarılması halinde, önümüzdeki dönemde piyasadaki 2024 yılsonu enflasyon beklentilerinin de aşağı gelmesini bekliyorlar. Merkez Bankası tahminindeki üst sınırın yüzde 40’a yakın olduğunu hatırlatan iktisatçılar, bu gidişle o rakamın da gerçekleşebileceğini söylüyorlar.
Yılbaşı zamları
2024 yılsonu enflasyon beklentilerinin oluşmasında yılbaşında memur, işçi ve emeklilere yapılacak zammın etkili olacağı kesin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önümüzdeki yıl için tek artış yapılacağını söylemesinin ardından, ister istemez yılbaşı zamlarının oranlarındaki beklenti de iyice yükseldi.
Hakan Kara açlık sınırı üzerinden bir hesaplama yaparak, gelecek yılki yüzde 36’lık enflasyon hedefinin tutacağı varsayımıyla, yılbaşındaki zamlarla asgari ücretin yüzde 53.5 artması ve 17 bin 500 TL’ye çıkarılması gerektiğini hesapladı. Bu hesap tabii ki açlık sınırıyla yetinilmesi halinde geçerli. Seçim öncesinde daha yüksek bir rakam belirlenme ihtimali yüksek olduğu için zammın yüzde 60’lara ulaşması gerekebilir.
Aynı şekilde geçen yıl çok mağdur edilen emeklilere çok daha yüksek zam yapılıp, memurlara yapılacak zammın da yine mevcut kayıpları giderip, önümüzdeki yılki enflasyon kadar olması gerekecek.
Bunun önemi, tek seferde yılbaşında yapılacak yüksek zamların, yılın ilk aylarında iç talebi önemli ölçüde artıracak olması. Bunun enflasyonu hızlandırması beklenebilir. Ayrıca bu takdirde özellikle yılın ikinci yarısında, iç talebin bu kez çok büyük ölçüde gerilemesine neden olabilir.
Yılbaşı zamları 2024 yılı enflasyonunda tek belirleyici olmayacak. Asıl hikaye seçim sonrasında başlayacak. Enflasyonun ciddi biçimde düşürülmesi için çok kapsamlı, yapısal reformlar içeren bir ekonomik programın uygulamaya girmesi gerekecek. Sonuçta; zam ne kadar yüksek olsa da, dar ve sabit gelirlileri 2024 yılından başlayarak önemli bir gelir kaybı yaşayacakları bir dönem bekliyor.