TÜİK, ağustos ayı enflasyonunu piyasa beklentileri doğrultusunda açıkladı ama yine de piyasanın bu orana morali bozuldu. Çünkü İTO’nun açıkladığı rakam sonrası yüzde 2’nin altında bir rakam beklenmeye başlanmıştı. Açıklanan yüzde 2.5’lik rakamla birlikte artık yönetimin yeni hedefinin nokta hedef olan yüzde 38 değil üst sınır olan yüzde 42’ye çıktığını da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Piyasaların açıklanan yüzde 2.47’lik aylık ile yıllık yüzde 51,97 oranlarına tepki verdiğini dünkü piyasa gelişmelerinde gördük. Pazartesi, son bir ayın aksine haftaya olumlu başlayan piyasalarda dün tedirginlik göze çarptı. Uzun zamandan sonra 10 bin sınırını rahat aşan BIST-100 endeksi dün 10 binin altına inmemek için çok direndi günü binde 9’luk düşüşle 10.021’den kapadı. Dolar kuru ise pazartesi 33.95 TL’ye inmişken dün rakamlar açıklandıktan sonra 34 TL’nin üzerinde seyretti. Akşam Merkez müdahalesiyle 33.98 TL’ye inebildi.
Hafta sonunda piyasalarda enflasyonun yüzde 2’nin altına ineceğine ilişkin büyük bir umut oluşmuştu. O nedenle pazartesi sabahtan itibaren Tahtakale’de döviz satışları başlamış yabancı girişi haberleri gelmiş, dolar kuru uzun süredir üzerinde dolaştığı 34 TL’nin altına inmişti. Piyasalarda yüzde 2’nin altında enflasyon beklentisiyle büyük bir coşku beklenir olmuştu. Dün bu beklentiyi size aktarmıştık. Ancak doğalgaz zammı ve okul dönemi eğitim harcamaları beklentiyi bozdu. Oran yaklaşık yüzde 2.5 ile, dört-beş gün önce piyasanın yaptığı yüzde 2.6’lik rakama çok yakın gerçekleşti.
Kamu zamları Merkez’in hesabını bozdu
Bu aylık rakamdan sonra artık ekonomi yönetiminin yüzde 38’lik yıl sonu enflasyon hedefinin suya düştüğünü açıkça söyleyebiliriz. Ekonomi yönetiminin artık hedefte üst sınır olan yüzde 42’yi yakalamaya çalışacağı anlaşıyor. Bakan Mehmet Şimşek enflasyon açıklaması sonrası yaptığı açıklamada ”Enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığında gerçekleşmesini bekliyoruz” diyerek bir anlamda yeni hedefin üst sınır olan yüzde 42 olduğunu teyit etmiş oldu.
Eski Merkez Bankası başekonomisti Hakan Kara “Yılın sonunda yüzde 38’lik hedefe ulaşmak için dört ayda enflasyonun ortalama yüzde 1.13 olması gerekiyor” dedi. Dolayısıyla artık yüzde 38 hedefi çok zor. Eğer yüzde 2’nin üzerinde rakamlar görmeye devam edersek, yüzde 42 olan üst sınır da rahatlıkla aşılabilir.
Ağustos rakamlarına baktığımız zaman aynı temmuzda olduğu gibi kamu mal ve hizmetlerine yapılan yüksek oranlı zamların aylık oranları yükselttiğini görebiliyoruz. Ağustosta doğalgaz zammının içerdiği konut giderlerindeki artış yüzde 8.51 olurken, eğitim harcamalarındaki artış yüzde 11.34 olarak belirlendi. Temmuzda yüzde 3’ün üzerine çıkan aylık enflasyon rakamında da yüzde 38’lik elektrik zammı önemli rol oynamıştı.
Özetle kamu mallarına yapılan yüklü zamların Merkez Bankası‘nın enflasyon hesaplarını bozduğunu çok açık biçimde görüyoruz. Bu zamlar olmasaydı yine yüzde 38 hedefi korunmaya devam edebilirdi. Daha önce de söylemiştim: Merkez Bankası’nın yönetilen-yönlendirilen fiyatlar çerçevesinde kamu mallarına yapılacak zamların yüklü değil, küçük oranlı ayarlamalarla olması planlıyordu. Merkez Bankası kamu zamlarının zaten hesaplarında olduğunu söyledi ama bence bu yüksek oranlı zamlar sürpriz oldu. Bunlarla birlikte yine Merkez Bankası’nın üzerinde önemle durduğu ve düşmeye başladığını söylediği hizmet fiyatlarındaki artışın da yine yüksek geldiğini, Merkez Bankası hesaplarını bozduğunu da eklemek gerekir.
OVP açıklaması önemli
Şimdi gözler yarın açıklanacak olan yeni orta vadeli programa (OVP) çevrildi. OVP’de yer alacak hedefler ve enflasyonda yapılacak revizyonlar önem kazandı. Hem enflasyon hem de büyüme rakamlarında yapılacak revizyonlara dikkatle bakılacak. Enflasyon hedefleri korunursa büyüme oranlarının düşürülmesi gerekiyor. Bu yıl büyümenin yüzde 3’un altına gelmesi kaçınılmaz olurken. 2025’de yüzde 2’nin altında hatta yüzde 1.5 hedefinin yer alması gerekecek.
Aynı şekilde bütçe açığının milli gelire oranı konusunda bu yıl yüzde 5’e inilip inilemeyeceğine gelecek yıl için yüzde 3’ün hedeflenmesine bakılacak. Rakam konulması yetmeyecek bu oranlara inmek için alınacak radikal mali tedbirler OVP’de yer alacak mı artık ona da dikkat edilecek.
Özetle OVP’de yer alacak hedefler ve tedbirlerin gerçekçi olup olmadığı artık daha fazla sorgulanacak. Bu sorgulamaya bağlı olarak önümüzdeki dönem için enflasyon beklentileri yeniden oluşabilir. Ekonomi yönetimi yüzde 38’den vazgeçip yüzde 42’yi hedeflemeye başladı ama bu rakama inilip inilmeyeceği beklentilerdeki değişime de bağlı. Bununla birlikte faiz indirimlerinin zamanlaması da enflasyonun tek haneye indirilip indirilemeyeceği de hatta mevcut programın sürdürülüp sürdürülemeyeceği de tartışma konusu olacak.