Banka yönetimleri batık kredi kartı paniği içindeler. Eylül sonundaki batık hale gelmiş kredi kartları alacaklarıyla ilgili yapılan yeniden yapılandırmanın yetmediğini söylüyorlar. Merkez Bankası yapılandırmanın uzamasına itiraz etmedi. Top BDDK'da.

Banka yönetimleri batık kredi kartı paniği içindeler. Eylül sonuna kadar  batık hale gelmiş kredi kartları alacaklarıyla ilgili yapılan yeniden yapılandırmanın yetmediğini söylüyorlar. Bankacılar, geçen hafta görüştükleri Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’a, devam eden bu sorunu anlatarak, yapılandırmanın uzatılması için yardım istediler. Bu arada Merkez Bankası’nın, bankaların talep ettikleri aylık kredi artış  sınırlarının esnetilmesi konusunda yeşil ışık yakmadığını öğrendik.

Merkez Bankası Başkanı geçen hafta İstanbul’da bankacılar ve sanayiciler ile biraraya gelip ekonomik programın geldiği aşama hakkında bilgi verdi. Perşembe günkü İstanbul Sanayi Odası katılımının bir gün öncesinde  Bankalar Birliği yönetiminde yeralan banka genel müdürleriyle bir değerlendirme toplantısı yaptı. 

Banka yöneticileri kredi kartlarında batıkların artarak devam ettiğini söylediler. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na, Eylül sonu itibariyle kredi kartında uygulanıp sona eren kredi kartı borçlarına ilişkin yeniden yapılandırma düzenlemesinin tekrarlanması için başvuru yapacaklarını söylediler. 30 Eylül itibariyle biriken borçlar için yapılan yeniden yapılandırmanın yetmediğini, yılın son üç ayında batık hale gelen kredi kartı borçları için de yeniden yapılandırma gerektiğini ifade ettiler.

Yeniden yapılandırma uygulaması BDDK ve Merkez Bankası’nın birlikte hareket etmesiyle yürürlüğü girmişti ama bu düzenlemenin asıl sahibi BDDK olarak görülüyor. Bankacılar geçen haftaki toplantıda böyle bir talepte bulunacaklarını belirterek, “Merkez Bankası’nın bu uzatmaya itirazının olup olmadığını” Başkan Karahan’a sormuşlar. Bankacılardan aldığım bilgiye göre Başkan Karahan, Merkez Bankası olarak bu yapılandırmanın uzatılmasına itiraz etmeyeceklerini söylemiş.

Karlılık baskısı büyük

Banka genel müdürlerinin toplantının büyük bölümünde, karlarındaki düşüşün azalmasından yakındıklarını öğrendik. Bu konuda yaşadıkları sıkıntıları Başkan Fatih Karahan’a uzun uzun anlatıp, sistemin işleyişini zora sokan makroihtiyatı tedbirlerin biran önce kaldırılmasının yerinde olacağını söyleyerek, olası planlarını sormuşlar. 

Bankacıların izlenimi, makroihtiyati tedbirlerin kaldırılması konusunda Merkez Bankası’nın aceleci davranmayacağı şeklinde. Karahan’ın temkinli olup, sıkı para politikasının uygulanmaya devam edileceğini, bu  tedbirlerin kaldırılması için aceleci olunmayacağını söylediğini öğrendik.

Sektörün rahatlatılması adına bankacıların en önemli isteklerinden biri TL kredilerde yüzde 2, döviz kredilerinde yüzde 1.5 olarak uygulanan, aylık kredi artışı sınırlarının yumuşatılması olmuş. Aldıkları yanıtlardan, bu konuda kısa süre içerisinde bir gelişme olmayacağı sonucunu çıkarmışlar. Bankacılar, devam eden program kapsamında, Merkez Bankası’nın kredi kısıtı konusunda ısrarının devam ettiğini ve yakın bir gelecekte bu kısıtların kaldırılacağı izlenimini almadıklarını söylediler.

Kredi kartı konusundaki büyük sıkıntının ardından KOBİ kredileriyle ilgili sıkıntıların da giderek büyüdüğü belirtiliyor. Bankacılar KOBİ kredileri konusunda esneklik yapılıp yapılmayacağını da sormuşlar. Başkan Karahan KOBİ kredileri ve yeşil ekonomi yatırımları için yeni düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını, hazırlıkların yakın zamanda biteceğini söylemiş. Bu alanlarda belki bir kredi esnemesi olabileceği ama genel aylık artış sınırlarının değişmeyeceği izlenimi almışlar. 

Bankacılar yükün ağırlaştığından şikayetçi

Benzer bir izlenimin KKM’deki erimenin hızlandırılması için de geçerli olduğunu gördük. Bazı bankacılar KKM’nin biran önce eritilmesi için yeni düzenlemeler yapılıp yapılmayacağını sormuşlar, Karahan’dan aldıkları yanıt, “acele etmeyeceğiz” biçiminde olmuş. Bankacılar KKM’deki erimenin yavaşladığını, erimenin uzun süre alacağını, tümüyle kalkmasının önümüzdeki yıl sonunu bulacağı görüşlerini ilettiler.

Banka yöneticileri programın bankalara yükünün çok ağırlaştığı görüşündeler. Banka yönetimleri üzerindeki faiz marjı ve karlılık baskıların çok artığını söylüyorlar. Bilançoda, kar rakamı yazsanız bile enflasyon muhasebesi uygulandığında bu karların sıfırlandığından yakınarak, buna rağmen nominal kar rakamı üzerinden vergi ödedikleri için çok zor durumda kaldıklarını söylüyorlar. Sermayedarlarının bankalara koydukları sermayeyi faize koysalar çok daha yüksek getiri sağlayacağını, görünen kar rakamlarının yanıltıcı olduğunu kaydediyorlar.

Bankalar, kredi kartı yeniden yapılandırılması talebini yükleri artmasın diye gündeme getiriyorlar.Elbette bu durum bankalar açısından geçerli ama batık kredilerinin uzatılmasıyla, kart sahiplerinin yeni faiz yükleri altına girdiği de bir gerçek. Bankacılar bunu savunurken “en azından insanlar iş sahibi olup 3 yıl sonra belki öder” diyorlar. 

Hep söylüyoruz; programın kararlılıkla süreceği konusunda güven veremedikçe, mali ayağını güçlendirip, gerekli yapısal tedbir ve reformları uygulamaya sokmadan, bu mücadelenin çok uzayacağı ortada. Bu da ister istemez şikayet eden kesimlerin artmasını, yüklerin büyümesini, bu da programın yarıda kalma tehlikesini doğuruyor.