Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan 'makul asgari ücret zammı' oranını yüzde 20’den 25’e yükseltmiş görünüyor. Şimdi ise sıra yavaş yavaş enflasyon hedefini değiştirmeye gelmiş olabilir. Hükümetin hedefi bu yıl yüzde 17,5 enflasyon.

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ‘makul asgari ücret zammı’ oranını yüzde 20’den 25’e yükseltmiş görünüyor. Dün yabancı ajanslar Başkan Karahan’ın yabancı yatırımcılarla görüşmesinde ”2025 enflasyon ve büyüme hedefleri göz önüne alındığında asgari ücrete yaklaşık yüzde 25’lik bir artışın makul olacağını” söylediğini aktardılar. 17 Ağustos’ta yine yabancı bankacılarla görüşmesinde Karahan’ın bu oranı yüzde 20 civarında belirttiğini yazmıştık.

17 Ağustos’ta 10Haber’de çıkan yazımız üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yalanlama benzeri bir açıklama yapılmıştı. Bloomberg’in bu haberi üzerine İletişim Başkanlığı yine bir açıklama yapacak mı göreceğiz.

Bloomberg haberine göre Merkez Bankası’nın yatırımcılara “Para politikasını şekillendirirken 2025 asgari ücret artışının büyüklüğünü dikkate alacağını ve yüzde 30’un altındaki bir artışın gelecek yıl enflasyon görünümüyle tutarlı olabileceğini” söylemiş. Basına kapalı bu toplantıdan alınan ve açık kaynak belirtilmeyen haberde Karahan’ın bu sözlerinin ardından makul oranı yüzde 25 olarak söylediği yazıyor.

Bu ayın başında da Ankara’ya görüşmeler için gelip dönen Deutche Bank yetkililerinin, Merkez Bankası’ndan aldıkları izlenim olarak, yüzde 25 ile 30 arasında bir asgari ücret artışı bekledikleri yazılmıştı. Gazeteci Kerim Karakaya bu haber için sosyal medya mesajı yazmış “yüzde 30 üzerindeki artışın hem enflasyon beklentisini hem de şirketleri zorlayabileceğini” belirttiklerini aktarmıştı.

Revizyon sırası enflasyon hedefinde

Merkez Bankası’nın son 2-3 ay içerisinde enflasyon hedefinde önemli değişiklik yaptığı, bu haberlerden de açıkça gözüküyor. Haberlerin başka yönü de Türkiye’de bu konuda hiçbir açıklama yapmayan, TBMM’de konuşurken bile bu konuda ketum davranan Başkan Karahan’ın, yabancı yatırımcılarla olan görüşmelerinde bu konuda rakam vermesi. IMF Türkiye Heyeti Başkanı Walsh, geçen hafta yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın iletişim politikasının iyileştirilmesi gerektiğini söylemişti. Belki de IMF bile yurt içinde iletişim konusunda yaşanan bu ayrımcılık ve eksikliğe değinmek istemiştir, kim bilir?

Merkez Bankası’nın asgari ücrette makul gördüğü oranı 5 puan artırdığını görüyoruz. Şimdi ise sıra yavaş yavaş enflasyon hedefini, (pardon, tahminini) değiştirmeye geldi. 8 Kasım’da açıklanacak yılın son Enflasyon Raporu’nda bu değişikliği yapması bekleniyor. Bir önceki raporda değiştirmediği yüzde 14’lük 2025 yıl sonu enflasyon hedefini OVP’de yazıldığı gibi artık yüzde 17.5’e çıkarmasının gerekeceği ortada. Çünkü enflasyon hedefini koyarken belirleyici olan hükümet. Sözde Merkez Bankası ile görüşerek ortak belirlemesi gerekiyor ama bunun olmadığını herkes biliyor.

Enflasyon hedeflerinde revizyon yapılırken önemli olan nokta ise nokta hedef olarak yüzde 17.5 alınsa bile, hata koridorunun kaç puan olacağı. Daha önce 4 puan aşağı 4 puan yukarı hata aralığı konulmuştu, şimdi kaç puan alınacak bilmiyoruz. Daha bir yıl sonrası için tahmin yapılacağına göre, bunun geçen yılki gibi yüksek tutulması yıl sonuna doğru koridorun daraltılması makul olur. Gerçi Merkez Bankası bir önceki toplantıda bu aralığı daraltmamıştı…

Herkes yüzde 25 enflasyonda birleşiyor

Özel sektöre baktığımızda, 2025 yılına ilişkin en düşük tahminlerin yüzde 25’de olduğunu söyleyebiliriz Kısacası bu durum “iş kesiminin ürettiği mal ve hizmetlere gelecek yıl, en az yüzde 25 zam planladığını” açıkça gösteriyor. Talebi yüksek gördükleri takdirde bu oranı ellerinden geldiği kadar artıracaklarını ise, şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu da bize gösteriyor ki IMF dahil yabancı kuruluşlar, yabancı banka ve aracı kurumlar gibi, yerli piyasa oyuncuları ve şirketler en düşük yüzde 25 enflasyon konusunda ortak bir noktada birleşiyorlar. Bunun içinde yılbaşında yapılacak kamu zamlarının bulunmadığını, kur artışlarının çok düşük olacağı varsayımı bulunduğunu iç ve dış politikada önemli sorunların bu plana dahil olmadığını sakin bir iklimin fiyatlandığını da söylememiz gerekiyor. 

İşte böyle bir ortamda Merkez Bankası’nın saptayacağı hata koridoru önemli olacak. 8 Kasım’da küçük oranlarda hata payı koysalar bile yeni yılla birlikte yeniden koridoru ya da yüzde 17.5’lik nokta hedefi yükseltme ihtimali bulunduğu da söylenilebilir. Bloomberg haberinden gördüğümüz kadarıyla Karahan, asgari ücreti gördükten sonra para politikalarını netleştireceklerini söylemiş. Bu söylem faiz indirimi zamanlaması için de asgari ücreti görmek, yani yeni yılı beklemek anlamına mı geliyor, henüz bu konuda netlik yok. Belki 8 Mart’taki Enflasyon Raporu’nda hiç olmazsa faiz indirimi konusunda neler düşündüklerinin ipuçlarını alabiliriz.