Başlık biraz yanıltıcı oldu galiba…

Ahmet Hakan’ın gazetesi Hürriyet’e değil…

Çok önemli bir başka gazetenin başına “geçici genel yayın yönetmeni” atandı…

Anadolu Yayıncılar Federasyonu Ahmet Hakan’ı Yılın Genel Yayın Yönetmeni seçti. 

Ahmet Hakan ödülünü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.

Ödül Ahmet Hakan’a Hürriyet’in “objektif yayıncılığından dolayı” verilmiş.

Meslektaşımızı kutluyorum.

O ödül törenini izlerken önümde duran iki medya haberi

Önceki akşam ödül törenine ait görüntüleri izlerken önümde biraz önce gelmiş iki haber duruyordu.

Kafam Anadolu Yayıncılar Birliği’nin ödül gerekçesine takılmıştı:

“Objektif habercilik…”

Demek ki tarafsızlık hala beklenen bir özellikmiş.

Ödülü bizzat Erdoğan kendi eliyle verdiğine göre demek ki Cumhurbaşkanı da “objektif” haberciliğe önem veriyormuş.

Gözüm tekrar önümdeki iki habere takıldı.

Özellikle de ikincisine…

İkisi de dünya medya tarihinde ilk denebilecek yeni bir gelişmenin işaretleriydi bence.

Ama önce birincisinden başlayayım.

Bir: New York Times’ın ABD dışı abone sayısı iki milyonu geçti

New York Times ödülün verildiği saatlerde çok ilginç bir rakam açıkladı.

Gazetenin ABD dışındaki dijital paralı abonesi iki milyonu geçmiş.

Toplam dijital abonesi de 10.5 milyona ulaşmış.

New York Times iki milyon aboneye 2025 yılında ulaşmayı planlıyordu ama daha 2024’ün yarısında bunu yakaladı.

Şuradan iddia ediyorum ki;

Yapay Zeka uygulamalı anında çeviri sistemi ile ABD dışındaki abone sayısı en geç üç yıl içinde 5-6 milyonu geçecek.

6 Şubat depremindeki yayıncılığı birçok yeni abone getirdi

Şimdi çok önemli bir ayrıntı.

Gazete dün bunu açıklarken küresel alanda başarılı olmasının nedenini “Breaking News” yani anında verilen haberleri ve çok büyük yerel haberleri doyurucu biçimde vermek olarak gösterdi.

Verdiği üç örnekten biri 6 Şubat’ta Türkiye’de yaşanan deprem faciası ile ilgili  haberleriydi…

Yani Türkiye’de olan bir gelişmenin haberini çok doyurucu ve tarafsız olarak vermesiydi.

O olayda gazete birçok yeni abone kazanmış.

Gerçekten de güzel bir gazetecilik yapmıştı.

Mesela Antakya’nın şehir olarak depremden önceki ve sonraki görüntülerini yan yana koyarak felaketin boyutunu çok çarpıcı  anlatmıştı.

Türkiye’de Hamas yayıncılığından memnun olmayanlar ne okuyacak?

Bir ikinci nedeni de özellikle Orta Doğu’da meydana gelen olayları çok doyurucu vermesi olarak gösteriyor.

Türkiye’de özellikle iktidar yanlısı medya “Hamas Anadolu’nun ileri hat savaşını veriyor” esprisinde yaklaşıyor. 

New York Times ise Yahudi sermayeli bir grup olmasına rağmen olup biteni bütün ayrıntıları ile aktarıyordu.

Küresel spor yayıncılığı da yeni bir devrim yaşıyor

New York Times’ın başarısını sağlayan ikinci gelişme ise spor, özellikle de futbol alanında da küresel bir gazeteciliğin doğuşu.

Gazete üç yıl önce satın aldığı Atlethic adlı spor sitesi ile de gelişimini hızlandırıyor.

Hep söylüyorum Atlethic, özellikle 2023 Katar Dünya Kupası sırasında futbol yazarlığının kanunlarını değiştirdi.

Ne demek istediğimi daha iyi anlamak istiyorsanız, önceki günkü  New York Times’a girip Avrupa’nın Premier League, LaLiga ve Seri A’sındaki en büyük takımların transfer analizi ile ilgili uzun yazıyı okuyun.

En büyük gelir kaynaklarından biri dijital yemek tarifi ekleri

Gazete dijital devrimi ile birlikte müthiş bir içerik ve ahlak devrimi de yaptı.

O çok muhafazakar ahlaka sahip gazete şimdi birçok sosyal ve kültürel olaya çok daha geniş çerçeveden bakan yazılar yayınlıyor.

Gazetenin en büyük gelir kaynaklarından biri yemek tarifleri verdiği ve ayrıca ücretlendirdiği dijital ekleri.

Şimdi geliyorum gazete sahiplerini ve genel yayın yönetmenlerini ilgilendiren daha ilginç bir gelişmeye.

Ahmet Hakan ödül alırken gerçekleşen ‘geçici genel yayın yönetmenliği’ devrimi

Gelelim geçici yayın yönetmeni tayinine…

Önceki akşam Ahmet Hakan’a o ödül verilirken ABD’nin ikinci büyük gazetesi Washington Post’ta da bir devrim oldu. 

Gazetenin genel yayın yönetmeni değişti.

Genel Yayın Yönetmeni Sally Buzbee ayrılıp gazetenin dijital bölümünün başına geçti.

Yerine bulunan çözüm ilginç ve özellikle demokratik ülkelerin medyası açısından çok şaşırtıcı bir formül.

Washington Post’un başına  “Geçici Genel Yayın Yönetmeni” getirildi.

Seçim sürecinde Cumhuriyetçi bir gazeteden geçici yayın yönetmeni

Ne kadar süre için mi?

Sıkı durun…

“ABD’de bu yıl yapılacak seçim sürecince gazetenin başında geçici genel yayın yönetmeni olacak.

Peki bu geçici göreve kim getirildi?

Post demokrat eğilimli bir gazete.

Seçimler sırasında gazeteyi yönetmek üzere getirilen kişi Cumhuriyetçilere yakın Wall Street Journal’ın eski genel yayın yönetmeni Matt Murray. 

Seçimden sonra ise gazetenin başına Telegraph Media grubununun editörü Robert Winnet geçecek. 

Neden geçici genel yayın yönetmeni?

Neden böyle bir karar?

Ne gazetede ne New York Times’ta okuduğum haberlerde bununla ilgili bir yorum gözüme çarpmadı.

Benim yorumum şu.

ABD çok kritik bir seçime giriyor.

Trump’ın seçildiği yıl New York Times da Washington Post da çok Trump aleyhtarı yayın yapmıştı.

Hatta New York Times yönetimi o seçimde Trump’ı izlemek üzere muhabir bile göndermedikleri özeleştirisini yapmıştı.

“Seçimi iyi okuyamadıklarını” kabul etmişlerdi.

Acaba diyorum, bu defa aynı hataya düşmemek için mi bu yola gittiler…

Bilmiyorum… Sadece tahminimi yazıyorum.  Ama, en azından göründüğü kadarı ile çok ilginç bir ilk örnek…

Genel yayın yönetmenlerine yılın ‘Kafka kahramanı’ ödülü

Düşünebiliyor musunuz, bu ülkenin gazeteleri seçim sırasında böyle geçici genel yayın yönetmenliği uygulamasına gitse?

Mesela TRT’nin başına böyle biri getirilse…

Öyleyse artık bunun adını koyalım.

Dünyada gazetecilik hala yaşıyor, ama gazeteler ölüyor.

Türkiye’de yerel klasik gazeteler ölürken küresel bir gazetecilik ve gazete doğuyor.

Türkiye’de yazıişleri masalarında oturan arkadaşlarıma diyeceğim bir şey yok.

Onların güzel gazeteler de yapabileceğine inanıyorum.

Sözüm gazetelerin, televizyonların sahiplerine ve onları da tek merkezden idare eden güce.

Bu kafa ile gideceğiniz bir yer yok artık.

Böyle devam ederse bundan sonra verilecek bütün gazetecilik ödülleri bir Kafka romanı konusu olur.

Yani “Olmayan, ortadan kalktmış bir işe hala varmış gibi giden genel yayın yönetmenlerine” verilen Kafka ödülleri…

Evet böyle trajikomik bir ödül olur…