Önümde duran ilginç bir davetiyesi duruyor. Bir ‘Cumhuriyet’in 100’ncü Yıl konseri’ davetiyesi…
Gönderen Mason Locası…
Hem de amblemi ve resmi antetli kağıdı ile gönderilmiş.
Üzerinde şu yazıyor:
“Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği”
Sayı numarası 25000/889
Girişte bir cümle, ilk defa çarpıcı bir şeyi açıklıyor
Girişindeki cümle de çok dikkat çekici:
“Bireysel bir gelişme yolculuğu olan Masonluk, çoğu ülkede toplumsal gelişme fikrini de temsil eder. Bu durum Türkiye için de geçerlidir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşan toplumsal yürüyüşün bir çok cephesinde Masonluğun izleri vardır.”
Resmen “Kurtuluş Savaşı’nda Masonluğun izleri vardır” diyorlar.
Erol Evgin konseri ile birlikte ilk defa açıklanan gerçek
Masonlar bu davetiye ile sadece locadan dışarı çıkmıyorlar.
Aynı zamanda, adını vermeden, Kurtuluş Savaşı’ndaki masonların varlığını da resmi antetli kağıtla duyuruyorlar.
Dernek 100’ncü yılı 18 Ekim akşamı Erol Evgin’in konseri ile kutlayacak.
Altında Derneğin Başkanı Remzi Sanver’in imzası var.
Davet mektubu şu cümleyle bitiyor:
“Hatırda kalacak bir akşamı kardeşçe paylaşmak ümidiyle içten saygılarımı sunuyorum.”
“Birader” kelimesinin şifre olduğu bir dernekte “Kardeşçe” bir kutlama da insanın dikkatini çekiyor.
Kapılarını ilk defa Hürriyet’e açmışlardı
Hayatımda ilk defa böyle bir Mason gecesi daveti alıyorum.
Yıllar önce Türk Masonları gizlilikten çıkma kararı aldıklarında kapılarını ilk açtıkları kurum Hürriyet gazetesi olmuştu.
O binaya girdiğimizde Masonlarla ilgili duyduğumuz bütün efsanelerin de etkisiyle çok ilginç gözlemler yapmış ve yazmıştık.
Türk Masonları üzerlerindeki gizlilik şalını kaldırırken, tanınmış üyelerini de kendi hesaplarından açıkladılar.
O sayede üyeleri kardeşleri arasında önemli bazı din insanlarının da bulunduğunu öğrenmiştik.
Mason Şeyhülislamları da kendileri açıkladı
Bunlar arasında Şeyhülislam Musa Kazım Efendi, Şeyhülislam Hayri Efendi, Berlin Sefareti Baş İmamı Mustafa Hafız Şükrü, Sefaret İmamı Haşim Veli, Müderris Mahmut Esad Efendi gibi isimlerin olduğunu da bu sayede öğrenmiştik.
Bir masonun müzayedede satılan evrakından çalıştığım gazetenin patronunun adı çıktı
24 Aralık 2005 günü İstanbul “Lion Otel”de ilginç bir müzayede yapıldı. Bu müzayedeyi o gün Hürriyet’te yazmıştım
Müzayedenin adı çok ilginçti:
“Bir masonun evrak-ı metrukesi.”
Türkiye’nin ünlü masonlarından birinin şahsi kitapları ve evinde sakladığı belgelerden oluşuyordu.
Satılacak olan kitap ve belgeler, Türkiye’nin ünlü masonlarından Aydın Bilge’ye aitti.
Simurg Kitabevi bu terekeyi 1995 yılında almış.
Bir masonun, ölmeden önce bu evrakı satışa çıkarmayacağını düşünüyorum.
Demek ki o tarihlerde vefat etmiş olmalı.
Satılan evrak arasında bir locanın kardeşler listesi ve telefon rehberi vardı
Katalogda, masonları düşündürücü nitelikte bazı belgeler vardı.
Bunlardan biri “Sevgi locasının 1982 yılı çalışma raporuydu.”
Ama en ilginci aynı locanın “Kardeşler listesi” de satılacak evrak arasında yer almasıydı.
Hadi onlar, bugün hayatta olmayan insanlara ait.
Ama müzayedeye konulanlar arasında öyle bir şey vardı ki şaşırmıştım.
Masonlara ait üç adet telefon fihristi ve resimli albümdü bunlar.
Bunlar arasında yakından tanıdığım insanlar da vardı.
Çalıştığım gazetenin patronu ve tanıdığım bir hoca o listedeydi
Mesela Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeliği yıllarında tanıdığım Prof. Bozkurt Güvenç…
Babıali’nin ünlü bazı simaları.
Erol Simavi, Nail Güreli gibi isimler.
Bunları görünce merak etmiştim.
Acaba bugünkü mason derneği, belgelerle hiç ilgilenmedi mi?
Simurg’un sahibi İbrahim Yıldız’a sormuştum.
Derneğin bir yetkilisi gelip bunları almak istemiş. Ama çok düşük bir para teklif ettikleri için, kitabevinin sahibi, “İsterseniz gelip müzayedede alın” demiş.
Mason kitaplığında Pekos Bill, Tarkan ve şehveti arttıran bir hormon kitabı
Aydın Bilge’nin kitaplığında iki adet resimli roman vardı.
Biri “Pekos Bill”.
Bu isim gençlere bir şey demeyebilir. Şöyle anlatayım.
Tommiks’ten önceki en önemli kovboy çizgi romanı.
İkinci resimli roman ise daha yakın bir döneme ait.
“Tarkan…”
Bunlar Bilge’nin kitaplığına tesadüfen girmiş olabilir miydi? Sanmıyorum. Pekos Bill’in öyle tek bir sayısı yok. 1951 ve 52 yılına ait bütün sayıları saklanmış.
Tarkan’ın ise bir ve ikinci ciltlerini oluşturan 100 sayısı vardı.
İlgimi çeken bir kitap daha vardı.
Lokman Hekim’in “Ademi iktidar: Bel gevşekliği ve ilaçları” kitabı.
1952 tarihli kitabın içeriğinden de birkaç cümle vereyim:
“Erkek ve kadınların şehvet duygularını kuvvetlendiren hormonlar; Kadınlarla birleşmenin faydalı ve zararlı günleri, vs.”
Atatürk, Mehmet Akif, Gölpınarlı ve Kuran’dan ayetler aynı raflarda
İşin eğlenceli yanını bırakıp ciddi kitaplara gelince..
İstanbul, İzmir, Trabzon illeri hakkında çok ilginç kitaplar var.
Atatürk kitapları oldukça büyük bir yer tutuyor.
Bir ara Hitler ve Almanya’ya büyük ilgi duyduğu anlaşılıyor.
Kitaplar arasında iki de din kitabı dikkatimi çekti.
Mehmet Akif Ersoy ve Rıza Doğrul’un “Kuran’dan Ayetler”, Abdülbaki Gölpınarlı’nın “Müminlerin Emiri Hazreti Ali” adlı kitabı.
18 yıl önce bu kitaplara bakınca içimden şu geçmişti:
Demek ki masonların dünyası da farklı değilmiş.
TÜSİAD, ChatGPT’ye sorsaydı daha yaratıcı bir kutlama yapabilirdi
Cumhuriyet’in 100’ncü yılı bir kere kutlanıyor.
TÜSİAD önceki hafta bir anma töreni düzenledi.
Ama bana sanki sıra savma gibi göründü.
Bir Sertap Erener konseri yaptılar.
Yani herhangi bir gün her hangi bir gece için yapılabilecek bir konser.
Duyduğuma göre konser öncesi kokteyl de çok sönükmüş.
TÜSİAD Türkiye’nin en büyük işveren derneği. Türk ekonomisinin özel kesiminin büyük bir bölümü orada.
Daha yaratıcı bir kutlama biçimi düşünülemez miydi…
Egeli iş insanları 100. yılı Avrupa ile birlikte kutluyor
Önümdeki üçüncü davetiye ise İzmir’den.
ESİAD (Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği) 18 Ekim akşamı 100’ncü yıl kutlama konseri düzenliyor.
Altında ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu’nun imzası bulunuyor.
Onlar kutlama için daha ilginç bir program yapmışlar.
Cumhuriyet’in 100’üncü yılını Avrupa ile birlikte kutluyorlar.
Konserin ev sahibi “İzmir AB Bilgi Merkezi…”
Merkez konseri ESİAD ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile birlikte düzenliyor.
Çalacak olan orkestra da AB İzmir Filarmoni Orkestrası…
Şef Oğuzhan Balcı.
Solistler ise Dilek Türkan ve Tevfik Rodos.
Yani konsepti olan bir kutlama olacak.
İzmir’in Cumhuriyeti Avrupa Birliği vizyonuyla kutlaması çok hoşuma gitti.