Ülkemizin tarımsal üretiminde yaşanan sorunlar bu yıl giderek daha belirgin hale geliyor. Salçalık domatesten bibere, kavundan karpuza, soğandan patatese kadar pek çok üründe fiyatlar maliyetlerin altına düşerken buğday, arpa, çay ve fındık gibi ürünlerin alım fiyatları da düşük kalmış durumda. Bu durum çiftçiyi her geçen gün daha da zor bir duruma sokuyor. Önceki yazımda üreticinin kuru kayısıyı geçen yıla göre yüzde 21 zararına sattığını yazmıştım. Şimdi ise bir başka yaz meyvesi olan ve “cennet meyvesi” olarak bilinen inciri ele almak istiyorum. Çünkü bu yıl henüz bir tane bile incir yemedim. Peki, siz tüketebildiniz mi?
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre Türkiye 1970 yılından beri kesintisiz olarak dünya incir üretiminde lider konumda bulunuyor. FAO’ya göre 2022 yılında dünya genelinde 1 milyon 256 bin ton olan incir üretiminin yüzde 28’i Türkiye’de gerçekleştirildi. Türkiye’yi yüzde 15 ile Mısır, yüzde 9 ile Cezayir ve Fas, yüzde 5 ile de İran takip ediyor. Bu beş ülke dünya üretiminin yüzde 66’sını gerçekleştiriyor. Ancak, dünya incir üretiminde ilk sırada olmamız gurur verici olsa da bu başarıyı yeterince değerlendirebiliyor muyuz? Üretimimiz arttı mı? Gelin, bunlara bir göz atalım.
İncir üretiminde ne yazık ki 36 yılda bir arpa boyu yol alamadık
1988 yılında 350 bin ton incir üreten ülkemiz, 2018 yılına kadar ortalama 273 bin ton üretim gerçekleştirdi. 2018 yılından itibaren üretimde bir artış yaşandı ve son beş yılda ortalama 331 bin ton incir üretildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bu yıl 374 bin ton incir üretimi bekleniyor. Ancak gerçek şu ki, son 36 yılda sadece 24 bin tonluk bir artış gerçekleşmiş. Bu durum, incir üretiminde ne yazık ki bir arpa boyu yol alamadığımızı gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de 58 ilde incir üretiliyor. İncir denince ilk akla gelen yer de Aydın. 2023 yılında toplam 356 bin ton olan üretimin yüzde 57’si Aydın’da gerçekleştirilmiş. Yani soframıza gelen her iki incirden biri Aydın’dan yola çıkmış. İzmir yüzde 22, Bursa yüzde 8, Mersin yüzde 2 ve Balıkesir yüzde 1 ile Aydın’ı takip ediyor. Bu beş il toplam üretimin yüzde 90’ını gerçekleştiriyor.
Ürettiğimiz incirin bir kısmını da taze, kuru, ezme ve karışık kurutulmuş kuruyemiş olarak ihraç ediyoruz. Dünya kuru incir ihracatında lideriz ancak FAO verilerine göre taze incir ihracatında yokuz. Burada bir hata olmalı, çünkü benim incelediğim verilere göre İran’dan sonra ikinci sırada olmamız gerekiyor. Dünya genelinde en çok taze incir ithal eden ülkeler Çin, Almanya, Avusturya, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri; kuru incir ithal eden ülkeler ise Hindistan, ABD, Fransa, Almanya ve Kazakistan.
Kişi başı yıllık tüketim 700 grama ulaşmış
Biz ülke olarak taze inciri yüzde 41’lik payla en çok Almanya’ya satıyoruz. Ardından Rusya, Avusturya, Hollanda ve Birleşik Krallık geliyor. Kuru incirde ise yüzde 12’lik paylarla ABD ve Fransa başı çekiyor, onları Almanya, Çin ve İtalya takip ediyor. Taze, kuru ve ezme incir satışlarından yıllık 500 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Ancak tüm bu başarılar, ülke içindeki üretimin artırılmaması ve tüketicinin artan fiyatlarla incire ulaşamaması gibi ciddi sorunları göz ardı etmemize neden olmamalıdır.
54 yıldır dünya incir üretiminde lider olan ülkemizde kişi başına incir tüketimi nasıl diye baktığımızda, 2000’li yılların başında 600 gram seviyelerinde olan tüketimin, yıllar içinde 200 grama kadar düştüğünü görüyoruz. Son yıllarda ise tüketimin 700 gram civarına çıktığı belirtiliyor. Ancak, gerçekten durum böyle mi? Şu anda taze incir fiyatları 70 ile 100 lira arasında, kuru incir fiyatları ise 200 ile 300 lira arasında değişiyor. Üretim artmadığı ve üretilen ürünlerin büyük çoğunluğu ihraç edildiği için üreticiler açısından bir sorun görünmüyor. Ancak, üretimin yetersizliği ve artan ihracat nedeniyle iç piyasada tüketilen miktarın azalması inciri yalnızca zenginlerin ulaşabileceği bir gıda ürünü haline getiriyor.
Dünyada üretiminde lider olduğumuz bir ürünü vatandaşlarımızın tüketememesi ve bu ürünün bir zengin gıdası haline gelmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu size de tuhaf gelmiyor mu? Hem dünyada üretilen her dört incirden birini üretip hem de tüketememek… Bu gidişle fındık, kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzüm gibi dünya üretiminde ve ihracatında lider olduğumuz hiçbir ürünü tüketemeyeceğiz. Onun için “Bu yıl bir incir meyvesi yemedim” dedim. Bu yaz şu ana kadar bir tane incir meyvesi yemedim. Alabilenlere afiyet olsun.