Ülkemizde hasat sezonu yaklaşan her ürünün alım fiyatı tartışma konusu oluyor. Bunlardan biri de mısır. Mısır, yem, nişasta, glikoz, yağ ve biyoetanol üretiminde kullanılıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Hububat Sektör Raporu’na göre bu kullanımın yüzde 83’ü yem, yüzde 13’ü nişasta, yüzde 2’si tohumluk, yüzde 1’i endüstriyel ve yüzde 1’i mahalli tüketim olarak değerlendiriliyor. Bu kadar geniş bir kullanım alanı olan mısırın TMO tarafından alım fiyatının ne olacağı merak konusu.
Türkiye’de mısır üretimi, son 34 yılda ekim alanlarının %86, verimin ise yüzde 130 artmasıyla rekolte 2,1 milyon tondan 9 milyon tona çıktı. 2023 yılındaki 9 milyon tonluk mısır üretimi Cumhuriyet döneminin rekoru olup, bu yıl Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bitkisel üretim birinci tahminlerine göre 8,5 milyon ton üretim bekleniyor. Geçen yılki üretimin yüzde 22,7’si Konya, yüzde 11,8’i Şanlıurfa, yüzde 11,1’i Adana, yüzde 6,8’i Mardin ve yüzde 5,6’sı Karaman’dan elde edildi. Bu beş il toplam üretimin yüzde 58,1’ini karşılıyor. Türkiye üretimi artırmasına rağmen hâlâ mısır ithal eden bir ülke.
Son 25 yılda Türkiye, 4 milyon ton mısır ihraç etmesine rağmen 34,5 milyon ton mısır ithal etti ve bu ithalat için yaklaşık 8,2 milyar dolar harcadı. İhraç edilen 4 milyon ton mısırın 2,3 milyon tonu 2023 yılında üretim rekoru kırıldığı yılda gerçekleştirildi ve bu ihracat 1,7 milyar dolar döviz girdisi sağladı. Ancak üretim artışlarına rağmen her yıl ortalama 2,4 milyon ton mısır ithal etmek zorunda kalıyor. Geçen yıl yapılan 1,9 milyon ton ithalatın yüzde 83,4’ü Rusya’dan,yüzde 12,2’si Ukrayna’dan, bu yılın ilk 5 ayında yapılan ithalatın ise yüzde 53,4’ü Rusya ve yüzde 40,8’i Ukrayna’dan yapıldı. Kısacası mısırda Rusya ve Ukrayna’ya yüzde 95 oranında bağımlıyız.
Dikkat çeken bir diğer konu ise geçen yıl 1,9 milyon ton ithalat yapılmasına karşın 2,3 milyon ton mısır ihraç eden Türkiye’nin bu yılın ilk yarısında 2,2 milyon ton mısır ithal etmesi. Geçen yıl ağustos ayına kadar mısır ithal eden Türkiye, ağustos ayından itibaren mısır ihraç etti. Geçen yılın son dört ayında elindeki mısırı satan Türkiye, bu yılın ilk altı ayında yine 2,2 milyon ton mısır ithal etti. Madem ithal edecektik, elimizdeki mısırı neden sattık?
Şimdi, 75 ilde üretim yapan ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 53 bin 188 mısır üreticisini ilgilendiren mısır alım fiyatlarının ne olacağına bakalım. Adana Çiftçiler Birliği, dekara 1.400 kilo verim alan bir çiftçinin üretim maliyetini 6 lira 7 kuruş olarak açıkladı. Birlik, üretim maliyetine konan yüzde 40’lık kârla mısır alım fiyatının 8 lira 50 kuruş olması gerektiğini belirtti. Geçen yıl TMO, mısır alım fiyatını 6 lira olarak açıklamıştı, bu da yüzde 42’lik bir artış demektir. Ancak bu hesap, Adana Çiftçiler Birliği üyelerinin verim ortalaması olabilir. TÜİK verilerine göre, Adana’da geçen yıl dekara verim 1.096 kilo, son beş yıl ortalaması ise 1.118 kilo. Verim düştükçe üretim maliyeti artar ve bu nedenle açıklanan fiyat Türkiye geneli için düşük kalmıştır. Ülkemizde dekara mısır verimi geçen yıl 939 kilo idi. Bu gerçekler ışığında ülke geneli için mısır alım fiyatının en az 10 lira olması gerektiği söylenebilir.
TMO’nun piyasa bültenine göre, geçen yıl borsada tonu 5 bin 434 lira olan mısır, son bir yılda yüzde 56’lık artışla 8 bin 437 liraya yükseldi. Adana Çiftçiler Birliği ile borsa fiyatlarının uyumlu olduğu görülüyor.
Peki TMO ne yapacak? TMO her yıl ağustos ayının sonları ile eylül ayının ilk iki haftası arasında mısır alım fiyatlarını açıklar. 2006, 2007 ve 2021 yılları arasında mısır alım fiyatı açıklamayan TMO’nun bu yıl da fiyat açıklamayacağını düşünüyorum. Açıklarsa da bu fiyatı bir ay geciktirerek ekim ayının ortasından sonra açıklayacaktır. Şu ana kadar gördüğüm kadarıyla çiftçi kuruluşları tarafından yapılan her açıklama sonrası alım fiyatları düştü. Ancak serbest piyasada oluşan fiyatlar ve geçen yıla göre artışların iyi olduğu düşünüldüğü için zaten kaynak tarafında zorlanan TMO neden piyasaya girsin?
Kanaatimce TMO fiyat vermek yerine eğer fiyatlarda bir düşme olursa aynı buğdayda olduğu gibi mısır ithalatına yasak getirilmesini isteyebilir. Çünkü şu an içeride 2022 yılından sonraki en yüksek stoklar mevcut ve yılın ilk yarısında yapılacak ithalatın yüzde 90’ı yapılmış durumda. Oluşan fiyatlara bakınca, mısır üreticisinin sanki bir adım daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Bekleyelim görelim.