Babam ‘Tarih tekerrürden ibarettir’ lafını pek sever ve bize bunu çokça söylerdi. Sanki olan biten her şeyi açıklayıcı sihirli anahtar cümle buymuş gibi davranır ve annem ve beni sinir ederdi.

Tarih hakkındaki bu yorumdan fazla hoşlanmam ve pek anlamlı da bulmam ama yeni yılın daha ilk günlerinde gelen haberlere bakınca tarihin tekrardan ibaret olduğu varsayımında belki bir haklılık olabilir diye bile düşünmeye başladım.

Geçen yıl içinde arkadaşlarla en çok konuştuğumuz konular bu yıl da gündemden inmeyecek gibi. Hep aynı konular beni öyle bastı ki öyle sıkıldım ki tahmin edemezsiniz. 

Düşünebiliyor musunuz bu yıl da Seçil Erzan ve fenomenleri konuşmayı sürdüreceğiz, öyle görünüyor.

Avukat abimiz ayın 12’sinde olacağı söylenen Seçil Erzan davasının mahkemesine katılıp izlemeye hazırlanıyor. Geçmişte zor davaların avukatı olan tecrübeli abimizin izlenimlerini almak için hepimiz merakla bekliyoruz. Oradan gelecek haberler en azından iki  gecemizin ana konusu olacak gibi gözüküyor. Sizlerin de merak ettiğini biliyorum, sohbetlerimiz hakkındaki raporlarımı sonra yazacağım tabii ki.

Bu arada fenomenler dünyasında ilginç gelişmeler olmaya başladı.

Örneğin Dilan Polat hapiste olduğu halde ismi ile yeni dükkan açtı. Kağıthane’deki bu yeni dükkan mallarına  el konduğunda şirketlere atanan kayyumun izni ile açılmış. Burada ilginç olan Dilan Polat’ın hapisteyken bile yeni dükkan açma inadı değil, açılışta dükkan önünde oluşan kuyruktu.

Görünen o ki sıradan insanlar hakkında çıkan onca olumsuz haber ve yoruma rağmen Dilan Polat’a inanıp onu sevmeyi sürdürüyor. Bakalım halktan gelen bu sevgi avukatının Dilan Polat’ı hapisten çıkarma stratejisinin işine yarayacak mı? Bekleyip göreceğiz.

Bence daha ilginç ve gizemli haber evli fenomen çiftten geldi.

Var Böyle Tipler hesabıyla ünlenen fenomen Kıvanç ve eşi Beril Talu yakın çevrelerini 150 milyon lira dolandırdıkları gerekçesiyle aranıyordu. Geçen yıl çiftin kaçmadan önce verdikleri son partiye kimlerin katılmış olabileceği üzerine hayli konuşmuştuk. İlk önce Portekiz’e kaçtıkları ve oradan da  Gürcistan’a geçtikleri söylendi.

Sonra birdenbire çiftin Istanbul’da gözaltına alındığı haberi geldi.

Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken acaba yurt dışına operasyon düzenleyip getirdiler mi diye de merak ediyordum.

Ama avukat abim ikisinin arandıklarını bildikleri halde gönüllü geldiğini söyledi. Hatta Türkiye’ye girerken kimse bir şey de sormamış ve serbestçe evlerine gitmişler. Yurda girdikleri belli olduğu halde eve polis de gelmemiş ve belki inanmayacaksınız ama yılbaşını evlerinde kutlamışlar.

Sonra muhakkak Beril’in ikna etmesi sonucunda polise gidip teslim olmuşlar. Bütün bu olanlar bana tuhaf geldi. Arandıklarını ve hemen tutuklanacaklarını bildikleri halde neden özgür iradeleriyle geldiler anlayamadım. 

Acaba özellikle para yüzünden Gürcistan’da mafyadan tehdit alıp korkmuş olabilirler mi diye düşündüm. Şimdi tutuklular ve arzu etmeyecekleri kadar güven altındalar.

Bekliyorum bakalım bu ikilinin nasıl ellerini kollarını sallayarak evlerine dönebildiği konusunda bir açıklama yapılacak mı? 

Olaylar tekrar gibi olabilir ama hayli de heyecanlı.