Aslında bir arkadaşımız birkaç saat sonra bir başka davet için erken ayrılmak zorunda olduğundan erken başlattığımız gecemizin esas konusu Beril-Kıvanç Talu çiftinin yaptığı söylenen ve 100 milyon lira miktarının konuşulduğu dolandırıcılıkta kimlerin kurban olmuş olabileceği ve bunlar arasında reklam sektöründen tanınmış isimlerin olup olmadığıydı. 

Kızlı erkekli grubumuz elimizdeki ilk kokteyllerimizle hararetli şekilde bunu konuşuyorduk. Herkes bir ismi ortaya atıyordu o da  para  kaptırmış olmalı çünkü reklam dünyasında onlara çok yakındı diyerek. Ortada dönen isimleri şu anda açıklamam doğru olmaz. Çünkü hem soruşturma sürüyor, hem de bir açıklama beklendiği konuşuluyor.

Bu sohbetimiz hepimizi içine çekmiş hararetle sürerken 10haber.net’de rümuzla yazı yazdığımdan haberdar olmayan arkadaşlarımın özellikle bu sitede yer alan yazıları da sıkça anması ben çok mutlu etti. Tabii mutluluğumu onlardan saklamak zorunda kaldım.

Kimlerin dolandırılmış olabileceği ve dolandırıcı çiftin son verdiği partiye kimlerin katılmış olduğu dedikoduları hararetle sürerken gruba geç katılmış olan ve bizlerden yaşça büyük bir beyefendi “Bu skandal eğer Las Vegas mafya tarafından kurulurken yaşanmış olsaydı cezası kesin ölüm olurdu” deyiverdi.

Neden bahsettiğini ilk önce anlayamadık, ama sonra Kıbrıs’ın iyi bilinen bir otelinin kumarhanesinde çalışan üç kişinin otel kumarhanesinde büyük paralar kaybeden ünlü insanların isimlerini ifşa etmesinden bahsettiğini tabii ki  anladık.

Belki inanmayacaksınız ama koyu sohbetimizin ekseni hemen bu konuya dönüverdi. Meğer insanların bu konu ile ilgili ne kadar fazla söyleyeceği varmış bunu da anlamış oldum.

O ünlü kumarbazların kimler olabileceği üzerine hepimizin aklına ilk gelen olağan şüpheliler dışında bana çok şaşırtıcı gelen isimler de ortaya atılıyordu. Saatler ilerledikçe  insanlar sadece ifşa edilen ünlü isimleri sıralamakla kalmadılar, birçok ünlü ismin de listede olacağı üzerine bahislere girmeler de başladı. “Bunlar kumarcılar üzene kumar oynuyor” cümlesi işte o anda kafama takılmıştı.

Konuyu ilk açan, kumar tutkusu hepimiz tarafında bilinen beyefendi “Benim içim rahat, biliyorsunuz ben zaten Kıbrıs’ta oynamaya gitmem ve oynadığımı gizli de tutmuyorum. Ama Kıbrıs’a sık giden tanıdığım birçok arkadaşım var. Çoğu kumar oynadıklarının yakın çevreleri tarafından pek bilinmesini istemeyen zengin ve ünlü isimler. Onların Kıbrıs’taki oteli arayıp bu ne rezalettir, olur mu böyle şey, bir daha gelmeyeceğiz otelinize, dediğine de bizzat şahit oldum” dedi.

Otel yönetiminin kendilerine bir daha böyle şeylerin olmaması için gereken tedbirleri aldıklarını  söylediğini aktaran  beyefendi “Ama ne tedbir alındı, bu bilmiyor. Bu skandalı yaratan üç eski çalışana bir yeni girişim düşüneceklere gözdağı olacak ceza verilmeden bu tür şeylerin önünü almanın imkanı var mı bu bilinmiyor” diye konuştu.

Bu gözdağının eski Las Vegas’taki gibi tabii ki olamayacağını, şimdi bu gözdağının ifşaatı yapanlara çok ağır, caydırıcı  para cezaları vermekle belki olacağını söyledi.

Kendi gizli yazarlık hayatıma şüphe çekmeden onu ne kadar tanıdığı isimleri bana söylemeye ikna etmeye çalışsam da ne yazık ki başaramadım. 

Gecenin hayli ilerlemiş  saatlerinde bulunduğumuz mekana geç gelen bir arkadaşımız “Acaba konunun Halil Faralyalı cinayetiyle bir bağlantısı  var mıdır? O günlerde başlamış hesaplaşmanın bir devamı olabilir mi ki bu son skandal” dedi. 

Konuyu ilk açan beyefendi ise bunu duyunca “Eğer, bakın üzerine vurgu yapıyorum, eğer bu böyleyse o zaman işlerin daha sertleşeceğine de kesin olarak  bakmalısınız. O ifşaatı yapıp para akışlarına büyük zarar veren o kişilerin yerinde olsam hemen ulaşamayacakları bir yerlere kaçardım.  Gerçi nelere ulaşamayacakları da  belli değil ama olsun bu durumda Kıbrıs’ta katiyen kalmazdım” dedikten sonra ‘Tabii bütün bunlar spekülasyon. Gördüğüm kadarıyla Kıbrıs gazeteleri de bu işe fazla bulaşmak istemiyor gibi. Haklı da olabilirler. Bekleyelim  bakalım nasıl haberler gelecek” deyip hepimizi gecenin sonunda merak içinde bırakıp gitti.