Avukat Buket Tekışık son günlerde sosyal medyanın gündemine oturan fotoğraflar için “Ben asla kaybetmem ya kazanırım ya da öğrenirim” dedi ve fotoğraflarla ilgili olarak iki ayrı soruşturma başlatıldı. Biz de toplum olarak altın günlerinden, plazalardaki öğle aralarına bu fotoğrafları konuştuk.
Ben işin avukat- savcı ekseninde değilim. Benim işim ilişkiler. Burada bana ilginç gelen bizim gibi cinsel konuların konuşulmaktan çekinildiği, sorunları için uzmanına başvuranların oranının hala çok düşük olduğu bir toplumda cinsellik dedikodularının bu kadar sevilmesi, özellikle de kadınlar arasında.
Öyle ki, seks ve müstehcenlik (başka birisi söz konusu olunca ) herhangi bir akşam yemek masasında gündeme getirilen bir konu haline geliyor. Sanki ahlaki yargılarla başka birinin davranışları yorumladığında özel sorunlar unutuluyor. Kendi ilişkiniz, örneğin eşinizin aldatmasından şüphelenmeniz, bir süredir karı-koca değil de kardeş gibi yaşamanız, ikinci plana atılıyor ve hatta unutuluyor.
Evrim psikologları bu konuya şöyle bir açıklama getiriyor: Daha cinselliğe yatkın görünen kadınlar, uzun ilişkiler isteyen kadınların masalarına meze oluyor, çünkü kadınlar bir yandan onlar gibi olmak istiyor diğer yandan onları ötekileştiriyor. Onlara göre avam, durağan, ucuz kadınlar olarak nitelendirdikleri kadınlar uzun süreli ilişkiler peşinde değil. Dolayısıyla bu tür isimlendirmelerle bu kadınların itibarına zarar vermek amaçlanıyor. Bunun çalışmaları da mevcut.
Özellikle kadının ekonomik açıdan erkeğe bağımlılığının yüksek olduğu evliliklerde erkek bir yatırım objesi olarak düşünüldüğünden, bu tür “diğer” kadınların mutluluk ve huzuru bozan ilişkilere kapıyı açacağı düşünülüyor.
Evrim teorileri bir yana, bir araştırmada erkekler sohbetlerinin yüzde 55’ini, kadınlar ise yüzde 67’sini “sosyal ilişki dedikodusu” üzerine harcıyor. Dedikodu yaparken o kadar rahatlıyoruz ki, beynimiz oksitosin salgılıyor. Bunları göz önüne alınca, arkadaşlarla seks dedikodusu yapmanın neden eğlenceli ve rahat olduğunu anlıyorum. Kız arkadaşınıza “hayatınızda hiç orgazm olamadığınızı” anlatmak yerine sosyal medyanın öne çıkardığı müstehcenliğin dedikodusunu yapmak insana kendini çok daha iyi hissettiriyor.
Erkekler açısından bakarsak durum farklı değil. Cinsellik kaliteli bir birliktelikten ziyade performans hedefleri olarak düşünüldüğünde bir gece önce “istenen sayıda” birliktelik olmadığında ertesi gece bunun moral bozukluğu yerine sosyal medyadan bir görselin yorumunu yapmak kafayı dağıtıyor. Bana sorarsanız, bir gece önceki birliktelik hakkındaki duygularınızı seks yaptığınız kişiyle paylaşmanız daha önemli olabilir. Sonuçta bu bilgi ile ilişkinizde elle tutulur bir değişiklik gerçekleşebilir:)
Gerçekleri konuşun demek kolay, kaç kişi eşi ile kendini neyin tahrik ettiği hakkında rahatça konuşabiliyor ki. Oysa araştırmalara göre eşiniz ile sorunlar, fanteziler ve arzular hakkında rahatça konuşabilmek ruh halinizi güçlendiriyor. En tatmin edici seks dürüst ve açık bir diyalog gerektiriyor. Bunu yapabilir veya konfor alanınızda kalıp sosyal medya dedikodularına devam edebilirsiniz. Benden söylemesi, seçim sizin. Ha bu arada Avukat Buket Tekışık’ın göğüsleri yapılı mıydı sizce? Kesin öyle avam biri yaptırmıştır di mi!