Boşanma haberleri birbirini takip ederken bence asıl konuyu atlıyoruz. Peki ya boşandıktan sonrası? Arkadaş kalmak, paylaşımlara devam etmek mümkün mü?

Ülkemizde özellikle boşanma sonrası eski eş cinayetlerinin ne kadar yüksek oranda olduğu düşünüldüğünde ‘nasıl bir eski eş’ sorusu büyük önem taşıyor. Bunu sadece erkek bakış açısı ile de görmemek lazım. Geçen hafta tüm haber siteleri İstanbul’da sanat yazarı Funda Demir’in , iki yıl önce boşandığı eski eşi mali müşavir Mustafa Çapar’ı çocuklarının gözü önünde katletmesi haberi ile sarsıldı.

Gerçekten de, evliliklerin hızla bittiği bir dönem yaşıyoruz. Şeyma ile Meedo’nun, dört aylık evliliği, 15 dakika süren duruşma ile bitiyor. Bu boşanma Şeyma’yı hiç üzmemiş olacak ki, adliyeden çıkıp doğru Paris’e kutlama yapmaya gidiyor. Diğer taraftan Suzan Sabancı ve Haluk Dinçer 28 yıllık evliliklerini tek celsede bitiriyor. Haluk Dinçer’in, boşanma sonrası da Sabancı Holding Gıda ve Perakendecilik Grup Başkanı görevini sürdüreceği belirtiliyor. Galiba boşanma sürecinin nasıl olması gerektiğine dair altın standardı Sabancı-Dinçer çifti belirlemiş oluyor, ama hepimiz onlar gibi olabiliyor muyuz?

Tüm eski sevgililere ve eşlere sesleniyorum. Geçen hafta sonu, eski eşinizin ikinci  düğününde miydiniz? Yoksa eski sevgilinizin de katılacağı bir partiye davetliyseniz bile gitmemek mi? Boşanmış ama iyi ebeveyn olmak için barış içinde bir arada kalabilen eski eşler olmayı başarabildiniz mi?

Tabi ki eski sevgililer olarak aynı ortamda mutlu ve sakin bir şekilde bulunabiliyorsanız, medeni ve modern yaklaşımınızı içtenlikle tebrik etmek gerekiyor. Demek ki dengeli bir şekilde bir ilişkiyi yaşamayı da, bitirmeyi de becerebiliyorsunuz. Tıpkı ünlü piyanist Fazıl Say ve Ece Dağıstan’ın boşanma davası çıkışı el ele çekilen fotoğraflarını paylaşması veya Prens Charles’ın ve eşi Kraliçe Camilla’nın düğünlerine Camilla’nın boşandığı Andrew Parker Bowles’un katılması gibi. Ancak her çiftin bu sürece böyle uyum sağlamasının zor olduğu fikrindeyim.

Burada eski sevgili ve eşleri bazı gruplara ayırdım, okuyun bakalım acaba siz hangisisiniz?

1. Birlikte çalışan eski eşler

Bu yöntem birçok yüksek profilli eski eşte işe yaramış görünüyor. Her iki taraf da akşam 6’da kendi yollarına gidiyor ancak diğer yandan iş ortaklığı devam ediyor. Bu örneği Sabancı-Dinçer çifti uyguluyor. “28 yıllık sevgi ve saygıyla dolu, renkli bir evlilik yaşantımızın ardından, iyi düşünerek, çocuklarımızla da istişare ederek bu birlikteliği sonlandırma kararı aldık” dediler ve beraber çalışmaya devam ediyorlar. Yalnız da değiller. Abba bunu yaptı; Dolce Gabbana’da. Jennifer Lopez ve Marc Anthony 2011’de ayrıldılar ve 10 yıllık evliliklerini 2014’te resmen sona erdirdiler, ancak bu, birlikte albüm çıkartmalarını engellemedi.

2. Aynı odada bulunamayan eski eşler

Bu konuda o kadar çok örnek var ki hangisini seçeceğimi bilemiyorum. Tom Cruise ve Nicole’ün birbirleriyle karşılaşma riskini almak istemedikleri (ve bu nedenle ikisinin de Oscar törenine katılmayacakları) ve Jerry Hall ve Rupert Murdoch’un aynı partilerde boy göstermeyeceklerine dair kararları dünya magazin basınında konuşulan şeyler. Brad Pitt, Jennifer Aniston, Angelina Jolie üçlüsünün mevzusunu biliyorsunuz. Şimdi Angelina ile Pitt ortak bağlarını bile paylaşamaz duruma geldiler. Bizden de çekişmeli boşanmaları olan Feryal-Kemal Gülman, Sıla-Hazer Amani çiftleri bu gruba ait görünüyor. Tabi bu grubun en büyük sıkıntısı eski eş/sevgilinin ardında bıraktığı upuzun bir liste varsa, o listenin bir üyesi olarak sürekli gündeme gelmekten kurtulamamak olsa gerek. Hemen ilk aklıma gelen Mehmet Ali Erbil ve eski sevgililer kulübü (ki duyduğuma göre yeni bir isim kulübe girmek üzereymiş) veya Serenay Sarıkaya ve x sevgilileri. Bu gruba bir kere girildi mi maalesef hep böyle hatırlanmayı kabullenmek ve buna pek de takmamak şart.

3. Tatil yapan eski eşler

Eski çiftlerde bronz madalyayı hak edenler birlikte tatil yapan eski sevgililer ve eşler. Bir kadın danışanım eski eşi ve onun ilk eşi artı her iki evlilikten olan çocuklarla Yunan adalarına tatile gittiğinden beri bunun lojistiğini düşünüyorum. Açıkçası bu düzenlemenin mantıklı olabilmesi için çocukların babayı çok özlemeleri ve babanın tatil için başka hiç fırsatının olmaması gerekiyor ama yine de bana sorarsanız her baba yiğidin harcı değil. Düşünsenize eski hanımlar tatilde güneşin altında bir hafta geçirmeyi, birbirlerinin giydiklerine, kilosuna, yediklerine içtiklerine yakından tanık olmayı göze alıyor. Bu yüzden bu iki hanıma saygı duyuyorum. Ancak daha büyük saygıyı bunu her iki kadına da kabul ettirebilen erkeğe duyuyorum.

4. Birlikte yaşayan eski eşler

Gümüş madalyayı aynı çatı altında yaşayabilen eski eşlere verebiliriz. Tabi ortada bir mahkeme kararı yoksa! Bence bu durum garipten de öte ve bir tarafın muhakkak barışma ümitlerini içeriyor. Ancak diğer taraf ayrılığı kesin kabul etmiş ve hatta yeni denizlere yelken açmışsa uzun vadede yürür mü, söylemesi zor.

5. Düğüne davet edilen eski eşler

Gelelim altın madalyaya. Acun, Şeyma’nın bir sonraki düğününde olacak mı? Demet Şener İbrahim Kutluay’ın? Bence zor bir ihtimal, her iki taraf ta kırgınlıkları aşmış olsa da, köprünün altından çok sular akmış olsa da , müstakbel eşin bunu anlayışla karşılaması pek gerçekçi gözükmüyor. Yine de Camilla Prens Charles ile evlenirken eski kocası yanı başındaydı, demek ki başarabilen var hem de kraliyet ailesinde.

Gerçekten birbirlerinin en iyi arkadaşı olarak kalabilen çiftler de var. Öyle ki her an  iletişim kuran, birbirlerinin yeni eşleriyle arkadaş olabilen çiftler bunlar. Özellikle ortak velayet söz konusu ise bunu başarabilen medeni çiftlerin en büyük artısı çocukların her iki taraftan da kopmadan aile ortamı içinde büyümeleri. Araştırmalara bakarsak romantik hisler bitmediyse bu arkadaşlık sürecinin zor olduğunu gösteriyor.

Yine Journal of Social and Personal Relationships’te yayınlanan bir araştırmada
aşkların her zaman herkes için bitmediğinin üzerinde duruluyor ve bazı eski romantik ilişkiler bir dereceye kadar karşılıklı bağımlılıkla devam ederken diğerlerinin neden tamamen sona erdiği soruluyor. Mevcut çalışmadan elde edilen bulgulara katılıyorum. Ayrılmadan önce romantik bir ilişkide taraflar maddi manevi kuvvetli bağlarla (iş ortaklığı, sosyal çevre, çocuklar, vb) ise, ayrılıktan sonra da bu ilişki şekil değiştirerek devam edebiliyor.

Tabi ki ayrılığın ilk sürecinde karşınızdaki kişiye kırgın ve kızgın olabilirsiniz, bu da onunla arkadaş olmanızı zorlaştırabilir. Ancak artık birbirinize karşı romantik duygular beslemiyorsanız, birbirine karşılıklı saygı duyan ortak paylaşımları olan iki meslektaşsanız ve duygusal olarak yeterince olgunsanız ilişkinin acısını doğru şekilde atlatmak ve bağımsızlığınızı yeniden kazanmak için bir alan yaratabilir ve sonrasında iletişime geçebilirsiniz. Ancak burada kişinin kendisine gerçekten dürüst olması gerekiyor. Bence eski eşinizle arkadaş olmaya karar vermeden önce kendinize şu soruları sorun:

·      Hala ona aşık mısınız ve onunla tekrar bir araya gelmeye mi çalışıyorsunuz?
·      Hala kızgın veya üzgün müsünüz?
·      Bu arkadaşlıktan beklentiniz ne?  Sağlıklı bir ilişki kurabileceğinize gerçekten inanıyor musunuz?
·      Yeni biriyle görüşmeye başlarsa nasıl hissedeceksiniz?
·      Eski sevgilinize çok yakışacağını düşündüğünüz biriyle tanışsaydınız, onu tanıştırır mıydınız?

Bu dürüstlük önemli çünkü arkadaşlık kisvesi altında sevgi ihtiyacını alıştığınız kişi ile gidermenin kolaycılığına kaçarken, size daha uygun biri ile yeni olasılıkları göz ardı edebilirsiniz.

Hülya Avşar örneğin eski eşi ile aradaki çekimin kaybolmasına rağmen özellikle de kızları için hala birbirlerinin arkadaşlığından keyif alıyor ve birbirlerinin hayatlarında kalabiliyor.

Hatırlarsanız, Hülya Avşar, 1997’de Kaya Çilingiroğlu ile nikah masasına oturmuştu. 1998 yılında kızı Zehra Çilingiroğlu’nu kucağına alan Avşar, tarihler 2005’i gösterdiğinde Çilingiroğlu ile evliliklerini sonlandırdı. Kaya Çilingiroğlu’nun, Hülya Avşar’ı Feraye Tanyolaç ile aldatmasıyla biten evlilik günlerce magazin gündeminde yer aldı. Şimdi ise sık sık aile yemeklerinde bir araya geliyorlar ve Kaya Bey, “Hülya hayattaki en iyi dostum. Her durumda bilirim ki arkamda Hülya var” diyor.

Aynı şekilde İbrahim Tatlıses ve Derya Tuna’nın oğlu İdo Tatlıses evlendiğinde çift anne ve baba olarak düğüne ev sahipliğini beraber yapmışlardı.

Bir de başka bir örnek vereyim: Cem Yılmaz oğlu için eski eşine ödediği 10 bin dolarlık nafakayı mahkeme kararıyla 70 bin liraya düşürmesinin ardından, Ahu Yağtu, Cem Yılmaz’ı icraya verdi.

Galiba çiftlerden bazıları arkadaş olmayı başarabilirken bazıları bu süreçten  daha yorgun çıkabiliyor, özellikle de işin içine maddiyat girince. Ben yine de hangi tip eski eş olursanız olun, ilk kızgınlıklar geçtiğinde çocuklar için duyulan endişeleri, uğraşıları tam olarak anlayan birine sahip olmanın benzersiz ve harika hissettireceği fikrindeyim.