Uzun yaşam veya moda adıyla "Longevity" sadece erkekleri ilgilendiren bir şey değil. Artık kadınlar menapozda ve menapoz sonrasında yapılacaklar konusunda çok daha serbest konuşuyor. Menapozla ilgili beş temel şehir efsanesi var. Bakın bu efsaneler için bilim ne diyor?

Dünyada yeni bir trend var: longevity (uzun yaşam bilimi). Anlayacağınız uzun ve sağlıklı yaşam en büyük merak konusu ve reçeteleri artık her yerde.

New York Times’ta Dana Smith’in yazdığı gibi,  bu sahnede en yüksek sesle konuşanlar genelde hep erkeklerdi: “Daha çok protein al, koş, uyu, kas yap.”

Ama son zamanlarda sahneye kadınlar da çıktı, hem de ne çıkış. Menopoz dönemi, öncesi ve sonrası için özel tavsiyeler artık hem uzmanların hem de influencerların en önemli alanı.

Michelle Bridges’in kitabı The Perimenopause Method da bu akımın en çok konuşulan örneklerinden. Avustralyalı fitness uzmanı Bridges, “ihtiyacınız olacak tek menopoz rehberi” sloganıyla kadınlara kas gücünden uykuya, proteinden hormon dengesine kadar pek çok öneri veriyor.

Ama işin bir de kadınların kendi arasında fısıldaştığı “şehir efsaneleri” var.

Efsane 1: “Menopozdan sonra seks biter.” Bilim: Seks bitmez, değişir. Vajinal kuruluk ve isteksizlik olabilir, evet. Ama doğru tedavi, kayganlaştırıcılar, hatta bazen hormon desteği ile cinsellik farklı bir boyuta taşınır. Hatta birçok kadın “hamile kalma kaygısı yok, özgürüm” diyerek daha rahat bir cinsellik yaşıyor.

Efsane 2: “Hormon tedavisi tehlikeli, kalbi durdurur.” Bilim: Doğru kişiye, doğru dozda, doğru zamanda başlanırsa faydası çoktur. Hem kemik sağlığı hem de cinsel işlevi koruyabilir. Sorun, herkesin sosyal medyada kendi reçetesini yazması. İşin uzmanına danışmadan bırakın hormonları, vitamin bile almayın.

Efsane 3: “Kas yapmak kadınlara göre değil, hele menopozdan sonra hiç gerek yok.” Bilim: Tam tersi. Kas gücü azaldıkça sadece merdiven çıkmak değil, yatak odasında pozisyon değiştirmek de zorlaşır. Ağırlık çalışmak dolaşımı artırır, pelvik kasları güçlendirir, orgazmı kolaylaştırır. Spor salonundaki squat aslında yatak odasına bir yatırım.

Efsane 4: “Uykusuzluk sadece sinirlilik yapar, cinsellik etkilenmez.” Bilim: Uykusuz kadın, isteksiz kadındır. Menopozla birlikte gece terlemeleri, sık uyanmalar libidoyu ciddi düşürür. İyi uyku = iyi enerji = iyi cinsel hayat. Nokta.

Efsane 5: “Alkol menopozda sorun yaratmaz, bir kadeh gevşetir.” Bilim: Kadınlar için düşük dozda bile risk daha yüksek. Alkol uykuyu bozar, sıcak basmalarını artırır, libidoyu azaltır. “Cinsel hayatım için şarap şart” dersen yanlış adrestesin.

Bugün sosyal medyada bir çok uzman perimenopoz ve menopoz döneminde neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Bridges gibi isimler kas gücüne, proteine ve uykuya dikkat çekiyor.

New York Times’ın uzmanları da diyor ki: Temel sağlık kuralları kadın-erkek ayrımı yapmaz. Hepimiz için geçerli. Ama menopozla beraber kadınların özel ihtiyaçları var: kemik sağlığı, uyku, libido, vajinal sağlık.

En önemlisi şu: Menopoz, kadınlığın bitişi değil. Bakın yurtdışında yapılmış çok geniş araştırmalar da bunu söylüyor. 2024 ‘de yapılmış Menopoz Sonrası Kadınların Cinsel Tatmini: Bütünleştirici Bir Derleme” (“Sexual satisfaction of postmenopausal women: An integrative review”)  çalışmasına göre menopoz sonrası kadınlarda cinsel tatmin hâlâ mümkün ve pek çok kadın cinsel yaşamından tatmin olabiliyor. Çalışma, cinsel tatminin sadece fiziksel ilişkiyle ölçülmediğini; duygusal yakınlık, beklentilerin karşılanması ve cinsel ilişkinin yeniden yapılandırılması gibi faktörlerin de büyük etkisi olduğunu gösteriyor.

2025’te yapılmış “Menopoz Sonrası Kadınlarda Cinsel Yaşam Kalitesini İyileştirmek” (“Improving the quality of sexual life in postmenopausal women”) çalışması  kadınların menopoz sonrası cinsel yaşamlarından keyif alabilmeleri için ne gibi engellerin olduğunu inceliyor: hormonal değişiklikler, eşin davranışları, kültürel faktörler vs. Aynı zamanda bu engellerin fark edilip önlem alındığında — örneğin uygun tedavi, iletişim, cinsel davranışlarda değişiklik — cinsellik kalitesinin artabileceğini vurguluyor.

Özetle menopoz, üretkenlik dönemi sona erdiğinde yaşanan biyolojik bir geçiş; ama bu geçiş otomatik olarak cinselliğin sona ermesi anlamına gelmiyor. Yeni bir “normal” durumu oluşuyor: önceki gibi sıklıkta veya aynı biçimde olmayabilir, ama tatmin ve zevk alma olasılığı devam ediyor.

Duygusal yakınlık, partnerle iyi iletişim, beklentilerin gerçekçi olması, beden imajı ve psikolojik iyi oluş da cinsel tatmin üzerinde çok etkili.Siz siz olun, şehir efsanelerini bırakın, bilimsel bilgiye kulak verin.

Çünkü uzun yaşamak güzel; ama uzun süre zevk alarak yaşamak çok daha güzel.