Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından dün açıklanan kamuda tasarruf paketinin bütçeye katkısı açıklanmadı ve bu durum tepki çekti. Eski Maliyeciler bu katkıyı 160 milyar TL civarında hesap ediyor. Maliye’nin ise bundan sonra dört paket daha açıklayacağını ve toplam rakamı paketlerin tamamlanmasından sonra açıklayacağını öğrendik.
Önümüzdeki dönemde fazla gecikme olmadan Kamu İhale Reformu, KİT’lerde Yönetişim Reformu, Vergide Adalet ve Etkinlik Paketi ve Kayıt Dışılıkla Mücadele Paketi gibi mali alandaki düzenlemeleri içeren dört paketin daha açıklanacağını öğrendik. Zaten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dün tasarruf paketi açıklamasında bu paketlerden de söz etti. Maliye çevreleri bu paketlerin hazırlık aşamasında olduğunu, yakında açıklanmasının beklendiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in birlikte açıkladığı kamuda tasarruf paketi genel olarak olumlu maddeleri içermesine rağmen mali disiplin için yeterli bir düzenleme olarak görülmedi. Bunun yanında bu paketle birlikte bütçede yapılacak tasarruf rakamının açıklanmaması da, haklı olarak iktisat çevrelerinde tepki çekti.
Eski maliye uzmanları ve iktisatçıların tasarruf paketinin bütçeye maddi katkısı üzerinde değişik hesaplar yaptıklarını gördük. Toplam sağlanacak tasarruf konusunda güvendiğimiz bir maliye uzmanı, 160-170 milyar TL civarında bir tasarruf tahmini yaptı. Bu tahminin yaklaşık 65 milyar TL’si mal ve hizmet alımlarında yapılacak kesintiden, 95 milyar TL’si ise yatırımlardan yapılacak kesintilerden oluşuyor. Bunun dışında açıklanan tasarruf tedbirlerinin önemli bir katkı sunmasının beklenmediğine şahit olduk.
Şimşek açığı yüzde 5’e indirmeye çalışacak
Maliye çevrelerine bu rakam tahminini ilettiğimde kesin rakam veremeyeceklerini söyleyip bu civarlarda bir rakam olacağını kabul ettiler. Baştan üzerinde anlaştıkları konunun ise şimdi tek bir paket için rakam vermeyip açıklanacak tüm paketlerin ardından bir rakam açıklama yönünde olduğunu öğrendik.
Maliyecilerin hesaplamalarına göre tasarruf paketinden elde edilecek tasarruf bütçe açığının milli gelire oranında ancak yüzde 0.5 civarında bir katkı sağlayabilir. Ancak bunun yeterli olamayacağı da açık. Çünkü aynı maliye uzmanları bundan birkaç hafta önce yaptıkları tahminlerde, mevcut bütçe seyrine bakarak, bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 8’lere kadar gittiğini söylüyorlardı. Mutlaka radikal kararlar alınması gerektiğini hatırlatıyorlardı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in özel sohbetlerinden bildiğimiz kadarıyla Bakan Şimşek bu yılki bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 6.4 olarak hedeflemelerine karşılık bu oranı yüzde 5’in altına indirmeyi planlıyor. Dünkü toplantıda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz geçen yıl yüzde 6.4 hedefleyip bu oranı yüzde 5.2’ye düşürdüklerini belirtip bu yıl da aynı oranlar civarına düşürmeye çalışacaklarını söyledi.
Eğer eski maliyecilerin bu hesapları ve tahminleri, kabaca doğru ise bile bundan sonra açıklanacak paketler ile bütçe açığının milli gelire oranında en az yüzde 2 puanın üstünde katkı sağlayacak düzenlemeler setinin açıklanması gerekecek. Bu kapsamda geçenlerde artışa başlanan mevduat ve fonlardaki stopaj oranları daha da artırılarak, büyük etki yapması planlanıyor olabilir. Yapılan düzenlemeye göre Temmuz ayından itibaren stopaj oranlarının, hepsinin birden yüzde 15’e çıkarılması ile önemli bir gelir kalemi oluşturulacağı tahmin ediliyor.
Bununla birlikte özellikle vergi istisnaları konusunda önemli adımlar atılacağı tahmin ediliyor. Kayıt dışı ile mücadele önlemleri adı altında vergilendirilmemiş kesimlere denetimlerle iyice yüklenilmesi, vergi reformu ile vergilendirilmeyen ya da düşük vergi ödeyen kesimlere dönük düzenlemeler yapılacağı da tahminler arasında. Bu kapsamda konut değerlerinin asıl değerlerine getirilmesi gibi ileride daha etkin sonuç verecek tedbirlerin de bu paketlerde yer alması bekleniyor.
Sembolik tasarruf kalemleri olmayınca…
Özet olarak, bütçe açığı konusunda somut bir analiz için açıklanacak dört paketi de görmek gerekecek. Aksi takdirde dünkü tasarruf tedbirlerinin tek başına mali disiplin için yeterli olamayacağı açık. Bu nedenle de enflasyonla mücadelede önemli katkılar sağlaması, tek başına tasarruf paketiyle mümkün değil.
Bu arada beklediğimiz gibi mali faturanın yanında açıklanan tasarruf kalemleri de hemen tartışma konusu oldu. Saray harcamaları konusunda somut bir söz edilmemiş olması, yap-işlet ile yapılan projelerin sözleşmelerinde değişimin gündeme gelmemesi, bunlara dolar bazında bütçeden yapılan aktarımların sürekli artması, buna karşılık memurun servis ve lojmanlarının gündeme gelmesi, ister istemez tepkilerin artmasına neden oldu.
Bu tartışmalar bir sonuç verir mi bilmiyoruz ama mevcut tablo enflasyonla mücadelenin yine dar ve sabit gelirliye, ücretli ve emekli üzerine yıkılacağı algısını pekiştirdi. Bu aşamada Hükümet bir değişiklik yapmak zorunda kalır mı bilinmez. Asgari ücret ve emekliye ek zam gibi konularda ise “kararlılık algısını bozmamak” kaygısıyla esnemeye yapmaya yanaşmayacaklarını düşünüyorum.