Son dönemin en çok konuşulan konularından biri temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılıp yapılmayacağı. Yılın ilk yarısında yaşanan gerçek enflasyonun yüksekliği dikkate alındığında ücretlerde ciddi oranda bir erime olduğu ortada. Ancak ekonomi yönetimi enflasyona olumsuz yansımalarının olacağı gerekçesiyle asgari ücrette ara artışa karşı görünüyor.
Öte yandan enflasyondaki gelişmelere baktığımızda alınması gereken önlemlerde tam net olamama durumu da devam ediyor.
Önce para politikası silahı sıklıkla ve yoğun olarak tek başına kullanılırken, yeni yeni maliye politikalarına geçilmesine ilişkin adımlar gelmeye başladı. Ancak maliye politikasında gerçek anlamda sürekli vergileri artırarak ya da yeni vergilerle gelir artırıcı önlemler daha ciddi ele alınırken, harcama tarafında sadece göstermelik ve o da tam olarak uygulanmayan kısıntılar var. Giderlerde kayda değer azalma yaratacak alanlara ise hiç dokunulmayan hatta sözü bile edilmeyen bir yaklaşım sergileniyor. Bu nedenle devletin iki yakası bir araya getirilemiyor ve sonuçta da enflasyon istenilen ölçüde düşmüyor ve bu gidişle düşmeyecek de.
Yukarıda ele aldığımız iki konuyu da dikkate alarak acaba ücretlerdeki artış gerçekten enflasyonu söylenildiği kadar ciddi etkiliyor mu yoksa kamunun giderleri gibi yeterli önlem alınmayan alanlardan oluşan enflasyonun etkisi de ücretler kısılarak telafi edilmeye mi çalışılıyor?
Bu sorunun cevabını Merkez Bankası’nın 2024-1 Enflasyon Raporu’nda yer alan bir tabloda görebiliriz. Aşağıdaki tablo 2023 yılında hangi etkenlerin gerçekleşen enflasyonda ne kadar pay sahibi olduğunu gösteriyor.
Tabloya göre 2023 yıl sonunda gerçekleşen %64,8 seviyesindeki enflasyonun 20,3 puanı döviz kurundan. Bu etkinin ağırlığı 2023 yılı ikinci yarısında artış eğiliminde. Aynı zaman kur etkisi diğer etkenlerin açık ara önünde.
Asgari ücret, emekli, işçi ve memur maaş artışlarının enflasyona etkisi ise ekonomi yönetiminin söylediğinin tersine oldukça sınırlı. Tabloda da net şekilde görüldüğü üzere, maaş artışları %65 seviyesindeki enflasyonun içinde sadece 9 puanlık bir etkiye sahip. Ayrıca dönemsel fiyatlama davranışı maddesinin enflasyondaki etkisindeki hızlı artışa dikkat edilmeli.
Bu bilgilerle henüz 2024 yılı verileri bulunmasa da, 2023 yılı ikinci yarısına ait veriler sürekli olarak enflasyonun en önemli nedeni gibi gösterilen ücret artışlarının, gerçekte böyle olmadığını söylüyor. Tabloda döviz kurunun en önemli etken olarak görülmesinin yanında dönemsel fiyatlama davranışları göstergesinde de ciddi oranda yükselme var. Bu çerçevede bugün enflasyonun en önemli nedeni ekonomi yönetimine duyulan güven eksikliğine bağlı fiyatlama davranışları. Sonuç olarak “Asgari ücrette bir artış enflasyonu çok yükseltecek” söylemlerinin doğruyu yansıtmadığı görülüyor. Açlık sınırının da altına düşen asgari ücretin temmuz ayında artırılması insani bir konu haline geldi.