Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un kızı ve Rahmi Koç’un kız kardeşi Suna Kıraç’ın kızı İpek Kıraç ile annesinin vefatından önce ve sonra sayısız defa bir araya gelmişimdir ancak onun bir projeden söz ederken bu kadar çok heyecanlandığına ilk kez tanık oluyorum. Düşünün programa kız çocuklarını göndersinler diye Urfa’nın köylerinde ev ev ziyarete gidip, ikna edene kadar dönmeyen bir İpek Kıraç var karşımızda.
İş dünyasının önemli simalarından biriydi Suna Kıraç ve şayet hastalanmasaydı, bu ülkeye çok büyük katkılar yapacağına emindim, öylesine güçlü bir figürdü kendisi. Suna Kıraç’ın vefatının ardından Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Kıraç, Suna Kıraç’ın vizyonunu yaşatmak ve çocukların güvenli ve destekleyici eğitim ve öğrenme imkanlarına erişmeleri ve bu süreci en çok kazanımla tamamlamalarını sağlayacak bir ekosistemin oluşmasına yönelik çözümler geliştirmek için Suna’nın Kızları isimli bir programı başlattı. Daha da güzeli, ‘Bu işi tek başımıza yapamayız, birlikten güç doğar’ diyerek daha önce hiç bir araya gelmemiş 31 sivil toplum kuruluşu ile de programın zengin içeriği için birlikte çalışmaya başladı.
İpek Kıraç ve Suna’nın Kızları Genel Koordinatörü Burcu Gündüz ve projenin mimarlarından Oya Ünlü Kızıl ile projenin üçüncü yılı tamamlanırken bugüne kadar neler yaşandığını ve sonuçlarını konuşmak üzere bir öğlen yemeğinde bir araya geldik.
Okullarla, imamlarla çalışıyoruz
‘Türkiye’de okula gitmeyen kız çocuğu kalmasın diye başladım ama sonra çocukların her haliyle mutlu, sağlıklı, kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi kararlarını verebilen bir yapıya doğru evrildi projemiz. Çocuktan başladık, mahallelere geliyoruz. Çocukları destekleyen mahallelerle, okullarla hatta imamlarla birlikte çalışıyoruz. Kamu ile birlikte çalışlıyoruz. Bu projede hepimiz elele verdik’ diyor ve yaşadığı mutluluk gözlerinden okunuyor.
Önce biraz rakamlardan söz etmek istiyorum ki kız çocuklarına yönelik atılan her adımın, verilen her desteğin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabilelim.
Okula gidemeyen kız çocukları
Suna’nın Kızları Araştırma Birimi’nin UNESCO verilerinden derlediği rapora göre 2024 yılında dünya genelinde 6-18 yaş arası 251 milyon çocuk ve gençin okul dışında olduğu, bunların 112 milyonunun kız çocuk, 129 milyonunun da oğlan çocuğu olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 6-7 yaş arası yaklaşık 612 bin 814 çocuk (284 bin 346’ı kız) yani zorunlu eğitim yaşındaki çocukların yüzde 3.9’u eğitim dışında. Coğrafi bölgeler içinde ortaöğretimde en düşük kız çocuk okullaşma oranı yüzde 80.24 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi, en düşük net okullaşma oranına sahip il de Muş. Bu seviyede kız çocuk okullaşmasının en düşük olduğu ikinci il yüzde 71. 26 ile Şanlıurfa.
Çocuk evliliklerinde birinci Gaziantep
Ne yazık ki şu anda hayatta olan kadın ve kız çocuklarının ciddi bir miktarının 18 yaşından önce evlendirildiği düşünülüyor. En çok çocuğun evlendirildiği iller 960 kız çocuğunun evlendirildiği Gaziantep ve 928 kız çocuğunun evlendirildiği Şanlıurfa. Ne yazık ki 2023 yılında tüm evlilikler içinde akraba evliliği oranı en yüksek olan il yüzde 17.7 ile yine Şanlıurfa.
Suna’nın Kızları’nın projeye Şanlıurfa’dan başlaması ve İpek Kıraç’ın defalarca bu şehre gitmesinin sebebi ortada. Suna’nın Kızları’nın tüm programlarıyla bir arada faaliyet gösterdiği il olan Şanlıurfa, TÜİK 2023 verilerine göre yüzde 44 ile çocuk oranının en yüksek olduğu şehir. Şanlıurfa, kız çocuklarının okullaşma oranının en düşük olduğu Muş’tan sonra ikinci il.
Urfa’dan döndüm, kendi evimden de okulumdan da soğudum
İşte o nedenle İpek Kıraç, ‘Ben bir kız çocuğunun hayatı bizim programlarımız ile değişirse dünyanın en mutlu insanı olacağım. Orada yüzlerce kız çocuğuna dokunuyoruz. Sadece kız çocuklarına değil, bu eğitimi verenlere de dokunuyoruz, onların da hayatları değişiyor’ diyor.
İpek Kıraç ile kız çocukları ekseninde yaptığımız ve birlikte dertlendiğimiz sohbet bir anekdot ile kesiliyor:
‘İkinci gidişimdi galiba. Ekip arkadaşlarıma dedim ki Urfa’da hiç okula gitmemiş kızlarla buluşturun beni. O köyü bulmak zor olmadı. Oturduk kızlarla, hiç biri okula gitmemiş. Konuşurken, onların gözlerinde olmayan ışık, olmayan umut, razı geldikleri kader beni çok etkiledi. Hepsi birden ‘Olmaz, yapamayız. İzin vermezler’ deyip duruyordu… Ordan uçağa bindik, İstanbul’a dönüyoruz. Yolda ekip arkadaşım dedi ki Koç Okulları’nda yeni yaptığımız bir bina tamamlanmış, geçerken orayı da görüp öyle gidelim. Urfa’da gördüklerimden hemen sonra, İstanbul’da Koç Okulu’nda o güzel binayı görüp, arkasından ısınan, şöminesi olan evime gelince çok kötü oldum. Koç Okulları’nda mezuniyet töreninde diplomaları ben veriyorum. Dedim ki arkadaşlarıma elimde olsa Urfa’da benim yaşadığım deneyimi yaşamayan hiçbir öğrenciye diplomasını vermem, diplomanın değeri kayboldu bende. İşte projemiz de o arada şekillendi.’
Anne babalara şahsen güvence veriyor
İkna etmek için Urfa’da defalarca evlerine gittiği anne babalardan, ‘Benim gözetimimde olacaklar, 24 saat ilgileneceğim, hiç merak etmeyin, güvende olacaklar’ diyerek 20 Urfalı kız çocuğunu İstanbul’da Koç Okulları’da okuyan 20 kız öğrenciyle birlikte Yaz Enstitüsü programında buluşturmayı başaran İpek Kıraç ve ekibi, kızlara araba kullanma eğitimi dahi vermiş.
Urfalı kızlarla Koç Okulu öğrencisi kızlar aynı yatakhanede kalmış, bir hafta Urfa’ya gidilmiş ve sonrasında öyle ilginç durumlar yaşanmış ki… Mesela Koç Okulu öğrencisi ABD’de iyi bir okulu kazanmışken, bir yıl okulu dondurup, projede çalışmak için Suna’nın Kızları’na dahil olmuş, daha 18 yaşında. Programdan faydalanan kız çocuğu sayısı 80’e ulaştı.
‘Urfa’da Balıklı Göl’e gitmemiş çocuğu İstanbul’a getirdik ama öyle kolay olmadı. Ailelerle şahsi görüştüm, tek tek ikna ettim’ diyen İpek Kıraç, kızların hayatları değiştikçe mutlu oluyor. Suna Kıraç Genel Koordinatörü Burcu Gündüz, bir köyün imamından büyük destek aldıklarını, kızını okula göndermeye başladığını anlatıyor ve imamın kızının projeye dahil olmasının o köydeki bütün havayı değiştirdiğini söylüyor.
Üç yılda 12 bin çocuğa erişti
Suna’nın Kızları, çözüm ve destek toplulukları ve ortak uygulama sahalarıyla 12 bin çocuğa erişerek, güvenli öğrenme alanları oluşturmayı başardı.
31 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Suna’nın Kızları topluluğu, 6 şubat depremlerinin hemen ardından bölgedeki şehirleri odağına aldı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile işbirliği, UNICEF, TPF ve Orkid başta olmak üzere kurumsal destekçileriyle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve pilot ile olarak belirledikleri Şanlıurfa’da toplam 5 Çocuk Yaşam Merkezi açtı. 12-18 yaş aralığındaki çocuklar için açılan bu merkezlerde ve merkezlerin yer aldığı konyetner kent ile çevre okullarda 12 bin çocuk ve 2 bin 500 ‘e yakın ebeveyn ve öğretmenle yüz yüze çalışmalar gerçekleştirdi.
Şanlıurfa Valiliği işbirliğiyle Eyyübiye ve Haliliye’nin beş mahallesinde, kız çocuklarının bütünsel olarak desteklenecekleri bir ekosistem kurmak hedefiyle, Çocukları Destekleyen Mahalleler sahasında çalışmalar başlattı.