Avusturya'nın şirin bir köyünde ünlü bir sağlık oteli VivaMayr'da bir hafta geçirdim. Burada Mayr Tıbbı uygulanıyor. Mayr Tıbbı'nın özü ise bağırsak sağlığı. Bir haftada o otelde neler öğrendim, neler yaşadım, bana nasıl geldi? Hepsini anlattım.

Sağlıklı yaşam ve sağlıklı yaşam sektörü, bireylerin sağlıklı yaşam tarzlarına artan ilgileri, kişiselleştirilmiş bakım talepleri ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar sayesinde büyük bir küresel pazara dönüştü.

Öyle ki sektörün büyüklüğü Precedence Research ve Expert Market Research’e göre 2024 yılı itibarıyla tüm dünyada yaklaşık 4.2 trilyon dolar ile 4.8 trilyon dolar arasında tahmin ediliyor. Sağlıklı yaşama ilgi öylesine büyük ki 2033 yılında 9.3 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Sadece güzellik ve kişisel bakım, fonksiyonel gıdalar ve içeçekler, termal ve mineralli kaplıcalar ve önleyici sağlık hizmetleri değil, mindfulness yani farkındalık, dijital sağlık çözümleri ve çevre dostu uygulamalar gibi trendler bu sektörün itici gücü haline geldi.

Longevity ve bağırsak sağlığı en önde

Yine araştırmalarda longevity yani uzun ömür merkezleri, biyobelirteç testi, genetik analiz gibi teknolojilerle donatılan kişiselleştirilmiş sağlık planlarının çok popüler hale geldiği, biyolojik yaşlanmayı yavaşlatmak için sunulan çeşitli ürün ve yöntemlere ilginin arttığı ve DNA yaş testi gibi yeniliklerin bu alandaki büyümeyi hızlandırdığı ortaya çıkıyor.

Longevity’den sonra en çok bağırsak sağlığı ilgi çekiyor. Bağırsak mikrobiyomu, fiziksel ve zihinsel sağlıkta kritik rol oynuyor.

Bu uzun girizgahın sebebine gelince…

VivaMayr’da bir hafta…

Bağırsak sağılığı alanında haklı bir üne kavuşan Mayr Tıbbı’na ait metodların uygulandığı ‘klinik oteller’in neden hem Türkiye’de hem de dünyada sağlıklı yaşam peşindeki insanların çok tercih ettiği yerler haline geldiğini Avusturya’nın şirin Maria Wörth kasabasında yer alan VIVAMAYR’da bir hafta kalıp, bizzat tecrübe edip öğrenmeye çalıştım.

ABD, Çin ve İngiltere gibi ülkelerde yaşayanların yaklaşık yüzde 80’inin sağlıklı yaşamı günlük yaşamlarında öncelik haline getirmeye başladığı, sadece ABD’de wellness pazarının 480 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı, küresel ölçekte ise sektörün değerinin 2023 yılında 6.3 trilyon dolara ulaştığını yine araştırmalar söylüyor.

İşte o nedenle de Mayr Tıbbı’nın uygulandığı Avusturya’daki bu hem beş yıldızlı otel konforu sunan hem de doktorları, danışmanları, spor eğitmenleri ve beslenme uzmanları ile ünlü tesis, sırasıyla en çok İngiliz, Avusturyalı, Alman, Türk ve Hintli pek çok ünlü sanatçıyı, iş insanını, sağlıklı yaşam düşkünü misafiri kendine çekiyor.

Otelin müdürü bir Türk

İşin Türkler için güzel bir yanı var. Çünkü böylesine ilgi çeken bir merkezin genel müdürlük koltuğunda, 2011 yılından beri Almanya’ya ilk giden Türk ailelerden birinin ikinci kuşağı olan Serhan Güven oturuyor.

Önce Mayr Tıbbı nedir? Ondan kısaca söz etmek istiyorum. 20. Yüzyılın başlarında Avusturyalı doktor Franz Xaver Mayr tarafından geliştirilen bir sağlık yaklaşımı olarak ortaya çıkmış ve sindirim sisteminin genel sağlık üzerinde oynadığı kritik role dikkat çekmiş.

Doktor Mayr, tıp eğitimini tamamladıktan sonra, sindirim sistemi ile birçok hastalık arasında doğrudan bir bağlantı olduğuna dair gözlemler sonucunda bu yöntemi tasarlamış.

Özellikleri bağırsakların yalnızca bir sindirim organı değil, aynı zamanda vücudun bağışıklık sistemiminin merkezi olduğuna inandığından, ta 1910’larda bağırsak sağlığına dayalı tedavi yöntemleri geliştirmiş.

Bağırsakları desteklemenin kuralları

Doktor Mayr, kötü beslenme alışkanlıklarının, yetersiz çiğneme davranışlarının ve aşırı yemek tüketiminin sindirim sistemine zarar verdiğini fark edince, bağırsak sağlığını desteklemeye yönelik bir dizi kural geliştirdi. Bu kurallar, dengeli beslenme düzeni, toksinlerin vücuttan atılması, sindirim sisteminin dinlendirilmesi ve düzenli bağırsak temizliği gibi uygulamaları içeriyordu.

Öğreniyorum ki son 50 yıldır Mayr metodu başta Avusturya olmak üzere bir çok ülkede doktorlar tarafından ve bazı klinikler tarafından uygulanıyor. Doktorlar, bu metodu uygulamak için, Mayr Tıbbı’nı içeren modülleri üç yıl süren bir eğitimle alıp, mezun olup öyle uygulamaya başlıyorlar.

Nitekim VIVAMAYR’da bu eğitimden geçen altı doktor ve 100 kişilik bir ekibe sahip klinik otel, en yüksek sezonda 50 misafiri ancak kabul ediyor ve gelen misafirlere uyguluyor.

Sabah ilk iş testlerimiz yapılıyor

Merkeze gittiğiniz günün sabahı testleriniz yapıldıktan sonra doktoru görmeniz ile bağırsak sağlığı yolculuğunuz başlıyor ve kişiye özel diyet yemeklerin adeta Michelin restoranındaymışsınız gibi özel sunumlarla masanıza geldiği, sabahları güne mutlaka yarım saat yavaş ama etkili bir spor aktivitesiyle başladığınız ve yemeklerden yarım saat önce, yemek sırasında ve yemekten sonra bir saat sıvı tüketmediğiniz, aralarda ise bolca çay ve su içtiğiniz, her lokmayı en az 20, 30 hatta 40 kez çiğnediğiniz, var olan stresinizin doğa yürüyüşleri, yoga, sauna, yüzme gibi aktivitelerle çözülmeye çalışıldığı müthiş bir deneyim yaşıyorsunuz.

Sabah zengin, öğlen dengeli, akşam hafif yemek

Mayr Tıbbı, sabahları zengin, öğlen dengeli akşam ise hafif yemekleri öneriyor ki bu alışkanlık vücudun akşam saatlerinde dinlenmesinin ve sindirim sisteminin kendini yenilemesinin önünü açsın. Sabahları protein, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar içeren bir kahvaltı, saat 19:00’u geçmeyen akşam yemeğinde ise sadece bir çorba veya az miktarda protein yanında tek çeşit pişmiş sebzeyi yavaş yavaş yemeniz öneriliyor.

Niye yemek sırasında, hemen öncesi ve hemen sonrası sıvı tüketilmemesi isteniyor diye merak ediyorsanız, onun da çok mantıklı bir gerekçesi var. Yemekle birlikte su tüketmek mide asitlerini seyreltebilir ve sindirimi zorlaştırabilir deniyor.

Akşamları çiğ meyve ve sebze yok

Genelde Mayr Tıbbı kişisel ihtiyaçlara göre beslenme planları oluşturduğundan, özellikle laktoz intoleransı veya gluten hassasiyeti gibi durumlarda bireyin ihtiyaçlarına uygun diyet hazırlıyor. Ha bu arada unutmadan, ben oradayken mesela hiç çiğ sebze ve meyve yemedim. Bu metod uygulanırken sindirim sistemine yük binmemesi için özellikle dikkat ediliyor. Eve döndükten sonra da iki hafta daha bu kurala dikkat ettim. Daha sonrası için ise çiğ sebzelerin ve meyvenin sabah ve öğlen tüketilmesi, akşam üstü 17:00’den sonra çiğ tüketilmemesi isteniyor.

Geriye ne kalıyor peki derseniz? En çok ihtiyacımız olan yani güzel bir uyku. Bağırsak ve beyin arasındaki iletişimin sağlık bir sindirim sistemi ile mümkün olduğunu ve depresyon ve zihinsel sağlık sorunlarını hafiflettiğine vurgu yapan Mayr Tıbbı’nın olmazsa olmazı ise geceleri en geç 23:00 sularında güzel bir uyku.

Klinik değil otel konforu

Bağırsakları iyileştirmeye odaklı detoksifikasyon yönteminin uygulandığı ve bugüne kadar onlarca ödül olan merkezi, turizm sektöründeki başarılı geçmişiyle farklı bir göz ile yöneten Serhan Güven, ‘Medikal olarak en üst seviyede olan merkezimize gelenler kendilerini bir klinikte hissetmesinler diye otel konforuna çok önem verdim’ diyor.

Güven, sektörün çok geliştiğini, ABD, Avrupa ve Asya’da da benzer yerlerin açıldığını, Orta Doğu’da da büyük ilgi gördüğünü anlatıyor ve ekliyor, ‘Ama bizim felsefemiz, bakışımız çok farklı. Odağımızda bağırsak sağlığı var. Biliyoruz ki bütün hastalıklar bağırsakta başlıyor aslında. Biz burada aslında insanların hayatlarını değiştiren yeni bir bakış açısı sunuyoruz ve gerçekten de gelenlerin hayatı değişiyor, farklı bakmaya başlıyorlar’ diyor.

Bir hafta kalmak kaç para?

Burada uygulanan yöntemler için en az bir hafta ayırmak gerekiyor, onun da bir maliyeti var. Fakat şöyle bakabilirsiniz, beş yıldızlı bir otelde oda fiyatlarının yaklaşık 500 euro olduğu günümüzde, üstüne bir de tedaviler alıyorsanız, bu parayı ayırır mısınız?

Serhan Güven ilginç bir bakış açısıyla cevap veriyor. ‘Türkiye’de Avusturya’dan daha çok aslında Range Rover ya da Mercedes gibi lüks marka otomobil görüyorum. Bu otomobilleri sahipleri senede en az iki defa bakıma gönderiyorlar ve hiç düşünmeden o bakımlar için en az 6 bin doları harcıyorlar.

Peki aynı insanlar, kendi sağlıkları için böyle bir parayı yıl içinde ayırırken neden düşünürler? Aslında dünya genelinde kendisine böyle sağlıklı yaşam haftaları hediye edenlerin sayısı artışta. Yazının başında verdiğim araştırma sonuçları bunun kanıtı. Sağlıklı yaşam bilinci geliştikçe, binlerce lirayı bir eşyaya vermek yerine kendi sağlıkları için ayırmayı daha mantıklı bulanların sayısında da ciddi bir artış olduğu ortada.

İstanbul’da da devam ettim

Bana gelince, bir hafta Avusturya’da detoks programına devam ettikten sonra iki hafta daha İstanbul’da kuralları hiç esnetmeden devam ettim. Sonuçtan çok memnunum. Yaşam tarzımı son beş yıldır sağlıklı yaşam ekseninde değiştirdim zaten ve daha sağlıklı beslenip, her güne spor katmayı, hiç bir şey yapamazsam sokağa çıkıp yürüyüş yapmayı kendime kural yaptım.

Bugün kendinize bir güzellik yapmaya ne dersiniz? Mesela yukarıda detaylıca anlattığım yeme içme kurallarından bazılarını içselleştirmeye var mısınız? Hadi…