ABD Gazze halkına ramazan öncesi yardım olsun diye paraşütle yiyecek paketleri attı. Bunun sonucunda beş Gazzeli daha paketlerin çarpmasıyla öldü.

Bu beni hiç şaşırtmadı.

Çünkü bu aslında büyük gücü olan ve birçok şeyi istediği takdirde yapabilecek durumda olan Amerikan devletinin kendi vatandaşının gündelik rutin yaşamına bile olağanüstü duyarsız olmasıyla bağlantılı olmalıydı.

***

Amerikan devlet aygıtı kendi vatandaşının günlük hayatına duyarsız olduğundan, bu inanılmaz duyarsızlığının yıllardır yarattığı davranış bozukluğu nedeniyle başka ülkelerin  insanlarının hayatına karşı sonunda tabii ki tamamen duygusuz hale geldi.

Amerikalı yöneticilerin sıradan insanlara yönelik  duyguları ancak Jeffrey Dahmer’in veya Hannibal Lecter’in biraz sonra öldüreceği insana duymakta olduğu şefkat kadardır.

***

ben Amerikan yönetiminin bu duyarsızlığının nedenini ilk kez yıllar önce yağmur yağarken düşünmüştüm. New York şehrinde biraz gök gürültülü yağmurda bile cep telefonlarında çekme sorunları olabiliyordu.

bir yağmurlu günde yine aramak istediklerimi arayamaz haldeyken istediği takdirde Mars’tan dünyaya naklen yayın yapabilen bir ülkede bu basit aksaklığın nasıl olup çözülemediğini sorgulamıştım. 

veya şehirde metroya bindiğinizde cep telefonları yine çekmez. İstanbul metro hatlarında bu sorun olmadığına göre, bu ya Türkiye’nin teknolojide ABD’den üstün olduğunu göstermekteydi veya Amerika’da bu teknoloji tabii ki olduğu halde sıradan vatandaşın hayat kalitesi söz konuysa bunun katiyen devreye sokulmaması durumu olmalıydı yine.

***

Aynı yönetim duyarsızlığını Amerikan hastanelerinde de görmek mümkün. Dünyanın en iyi tıp fakültelerine sahip olduğu, çok iyi doktorları ve en yeni tıp teknolojisi de bulunduğu halde bunlar sıradan insanlara nedense hiç gösterilmez.

Bu nedenle Amerika’da herhangi bir hastanede acil servise gitmek neredeyse direkt intihar gibi bir şeye dönüşmüş durumdadır. Örneğin parmağını kestiniz diye acil servise giderseniz bu ölüm çok yaklaştı anlamına gelebilir. Baştan o an kan fışkırmakta olan parmağınızla uzun bir form doldurmanızı isterler ve sonra beklemenizi söylerler. Bu bekleme sizin ya kan kaybından ya da uzun süre acil servis salonunda beklerken   kapacağınız Ebola benzeri virüsten öleceğiniz anlamına gelir..

***

Bu durum herkes tarafından bilindiği halde bunun değişmesi için hiçbir tedbir ortaya konmaz. Hatta iyi niyeti bir yönetim çıkıp bu sağlık sisteminde iyileştirmeye girişirse buna en başından halk karşı çıkar. hiç sahip çıkılmaya çıkılmaya ve insanı daima ezen bir ortamda yaşamaya alışmıştır çoktan çünkü o halk ve bu koşulları değiştirmeye çalışanı da istemezler.

***

bütün bu kültürel ve sosyal  deformasyonlar yüzünden bizim Hollywood filmlerinden  bildiğimizi sandığımız o gündelik yaşam katiyen yoktur ülkede. Aksine gündelik yaşam sıradan insanlar açısından hakikaten çok zordur. 

yönetimlerin ilgisiz ve şefkatten yoksun olmaları nedeniyle sıradan insanlar da acımasız, düşüncesiz davranmanın kendileri için de uygun olduğuna karar verdiklerinden, gündelik yaşamın içine girerseniz hayatın acımasız ve tamamen empatiden yoksun insanlardan  oluştuğunu görürsünüz. sonuçta Amerikan toplumunda birbirleriyle tamamen uyumsuz ve  garip bir insan tipinin var olmaya çalıştığını görmek her an mümkündür. seri katillerin de hep bu ülkeden çıkması bununla bağlantılıdır.

***

şehrin yeni lokantalarını denemek için veya sınıfsal konumlarına göre Saks 5th Avenue veya Macy’s’ten alışveriş için oraya gidenler bu gerçeği anlayamaz. ve New York’tan ayrılırken şehrin Frank Sinatra’nın şarkısında sıktığı palavra gibi olduğuna inanabilirler örneğin. Gerçeği az para kazanarak orada yaşamaya çalışan benim gibi insanlar görebilir ancak.

‘Bu düşük düzeyli yaşam bu ülkede benim bile başıma gelmiş. böyle gelmiş böyle gider, boş ver’ inancı Amerikan sıradan insanının neredeyse genlerine bulaşmış durumdadır.  halkın yaşamını daha kaliteli  yapmak için hiçbir inisiyatif kullanılmamasından olsa gerek nasılsa zaten hiçbir şey değişmez diyerek değişim için tavır koymazlar ve bunu da kendi kişisel özgürlük alanlarının kendilerine verdiği bir hak olarak  tanımlarlar.

***

durum böyle olduğundan artık insanlar bıkmış ve inisiyatifsiz olduklarından yıllar önce Empire State binasının asansörüne binip de çıkacağım katın düğmesine bastığımda içeride uzun süredir hareketsiz beklemekte olan insanlardan sırf düğmeye basma cesaretim nedeniyle şükran ifade eden sözler duyabilmiştim..

Sonra bir dükkanda makine çalışmadığından hizmet veremeyeceğini bize oldukça kaba biçimde ifade eden zenci görevlinin makinenin o an çalışmamasının sebebinin fişinin çekilmiş olduğunu basit mantıkla, üstelik çıplak gözle bile açıkça görünüyor olmasına rağmen anlayamamasına da şahit olmuştum.

***

durum böyleyken devletler tefekküre dalıp kendi kendilerini özeleştiri yoluyla iyileştirecek halde değilken ve vatandaş da anlattığım gibi neredeyse zombi haline dönüşmüş olduğundan ABD’nin Gazze ve benzeri yerlerde daha insancıl bir yardım dağıtma metodu düşünmesi mümkün değildir. Keşke Gazze’ye hiç yardım etmeseler de ölü sayısı artmasa.