İktidarın ne yapmakta olduğunu anlatmaya geçmeden önce başlıktaki ‘üst insan’ kavramını açmalıyım. insan bunu tabii ki elinde olmadan üstün insan diye okumak istiyor. ama benim demek istediğim üstün insan değil, insanın da ötesine geçen bir yeni tür. filmdeki Süpermen ile karıştırılması benim olmasını katiyen istemediğim bir şey.

***

Nietzsche bunu ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ kitabında Übermensch olarak, yani bilinen anlamıyla insanın ötesine geçen insan olarak ifade etmiş. Tabii o çalışmada bu kavram farklı anlamlar ifade etmek için kullanılıyor. 

Oysa ben bunu Türkiye’ye uyarlayarak, insani zayıflıkların ötesine geçen bir üst insan olarak yorumluyorum.

***

arada bir muhalefet ve bazen de hepimiz, Türkiye’deki devlet yönetiminin iş kazalarını engellemek için neden gereken mantıki tedbirleri almadığını ve neden göz göre göre iş kazalarına izin verdiğini soruyoruz.

***

bunu kötü niyete, duyarsızlığa bağlayanlar tabii ki var. Ama ben onlardan değilim. Ben devlet yönetiminin bütün dünyaya Türk’ün gücünü ve yenilmezliğini ispat etmek için ülkemizde hayatta kalmayı başarabilecek bir bölüm nüfusu üst insan haline getirmeye bütün iyi niyetiyle uğraştığını düşünüyorum.

***

çünkü son maden kazası da gösterdi ki bizler rasyonel ülkelerde milletin sadece haberini duymakla bile zehirlenip öleceği türde binlerce zehiri vücudumuza almayı ve yaşamayı iktidarımız sayesinde sürdürüyoruz. Bu zehirler nedeniyle bütün ekosistemimiz gözümüzün önünde çatır çatır çöküyor, neredeyse bizden başka hiç canlı kalmayacak bir hayatta hala yıkılmadık ayaktayız diyerek yaşamayı ısrarla sadece insanımız sürdürüyor.

***

Bizde bunlar yeni bir şey de değil. Üst insan olma sürecimiz hepimizin çocukluğundan başladı. Bir ara tarımsal üretim yapılan tarlalara zararlı böcek ve bitkileri öldürmek için ürünlere bolca DDT boca edilirdi. Dünyanın dört bir tarafında bunların insan sağlığına ne ne kadar tehlikeli,  hatta öldürücü olduğu yazılıp çizilse de halkı yakından tanıyan iktidarlar Türk insanın dayanıklılığına güvendiklerinden bu DDT’nin memlekette kullanılmasına uzun süre izin verdi. Sonra işten geçtikten sonra yasakladı. Ama bu arada hayatta kalabilenler gizli tutulan projedeki üst insan olmak yoluna çoktan çıkmıştı.

***

Sonra AKP iktidara geldi ve bizleri insan ötesine geçirme ve üst insan yaratma devlet projesi hızlandırıldı. Neredeyse tek amacı mümkün olduğunca fazla insan kurban etmek gibi gözüken işyerlerinin kurulmasına izin verildi. artık DDT yerine siyanür ve sülfürik asit boca ediliyordu ekosisteme. Ekosistemi tamamen ortadan kaldıran, iklim koşullarını değiştiren, ortada çevre diye bir şey bırakmayan bu sisteme bakınca insan acaba ülkeyi tamamen çöle döndürüp kültürümüzü Araplaştırmanın yanı sıra tabiatımız da çöle mi dönüştürülmek isteniyor diye kuşkulanıyor elinde olmadan.

***

ama bazı vatan hainleri ne derse desin iktidar katiyen kötü niyetli değil. Dediğim gibi aslında vatandaşın vücuduna bu kadar zehiri yüklemesinin gerçek amacı bizi daha da  dayanıklı kılarak üst insandan oluşan yeni bir çöl insanı türü yaratmak gibi görünüyor. Yönetimin bir tür Dr. Frankenstein gibi çalışması birçok başka ülkeye tuhaf görünebilir, bizi eleştirebilirler de ama bu onların aslında bizi  hayli kıskanmalarından kaynaklanan  bir şey.

***

kim ne derse desin durmayacağız yola devam edeceğiz, onca zehire rağmen yıkılmadan ayakta kalabilen vücutlarımızla, yakında yaratılacak üst insan toplumumuzla bütün dünyanın karşısında korkudan titreyeceği bir toplum olacağız. İşte o zaman bir Türk dünyaya bedeldir sözünün ne anlama geldiğini de sonunda herkes net anlayacak.