İnsanın kendine meslek uydurmasında coup de grace (öldürücü son darbe) yaparak ‘aşkolog’ olan Dilara Arıkanlı her şeyin illa da anlamsızlaşması gereken zamanımızın ruhuna uygun bariyer ilişkiyi şöyle tanımlıyor:
“Atıyorum birini çok seviyorsunuz ama onu hayatınızın merkezine almak istemiyorsunuz. Ama arada biri olsun ki onu ilgimle bunaltmayayım diyorsunuz ve başka biriyle sevgili oluyorsunuz, bu da sizin bariyer ilişkiniz oluyor. Gerçek ilişkiniz bunu öğrenip sen beni aldatıyor musun dediğinde siz de ben seni ilgimle bunaltmak istemediğim için bariyer ilişki yaptım, lütfen beni anlayışla karşıla diyebiliyorsunuz.’
***
entelektüel terörizm hedefleyen bir dadacı olarak şu anda Türkiye’de en mutlu kişinin ben olduğumu söyleyebilirim. Çünkü absürdü, saçma olanı fazla aramam gerekmiyor. Sadece rutin hayatlara bir bakmam bulmama yetip artıyor bile. yani bu yıl da yazı konusu bulmakta fazla zorluk çekeceğimi sanmıyorum. Ancak bence gittikçe irrasyonel hal alan ülkede hayatında daima rasyonel olanı, mantıki büyük anlatıyı arayan İsmet Berkan’ın hem yazı konusu bulmakta hayli zorlanacağını, hem de bu ortamda muazzam bir depresyon geçireceğini tahmin ediyorum.
***
Gençler arasında hayli popüler olduğu söylenen bu bariyer ilişki tanımını duyunca ilk önce keşke 40 yaş daha genç olsaydım dedim. çünkü bu bariyer ilişki gençkenki halim için özel üretilmiş gibi geldi. düşünsenize benim zamanımda olsaydı, yakalandığımda sevgililerimden yediğim onca tokat, onca hakaret yerine sadece anlayış ve güzel bakışlar olacaktı..
***
tek sorun bizim dönemimizde bariyer ilişkiyi sana olan büyük aşkım nedeniyle yaşadım lafını duyunca sadece bariyer olduğu söylenen kadını değil hayattaki tüm bariyerleri maksimum şiddet kullanarak ortadan kaldırmayacak kadın bulmanın imkansızlığıydı.
***
bizim zamanımız kadınları oldukça anlayışsızdı. Bu zamanın kadınlarının ise haddinden fazla anlayışlı olduğunu sanıyorum. Aşkolog Dilara Arıkanlı’nın kariyerini takip ederseniz günümüz kadınlarının ruh halini daha iyi anlamanız mümkün.
***
Ve evet başımda yeterince dert yokmuş gibi bir de aşkalogun kariyerini izleme belasına bulaşmış durumdayım. sadece onun konuşmasını dinlemekle kalmıyorum. daha iyi çözümleyebileyim diye kadının makyaj yaparkenki videosunu bile izledim.
***
bir kadını makyaj yaparken izlemek had safhada manasız olsa da bu kendi başına bir sorun değildi. ancak makyaj videosunu izlerken eşim Rana sessizce masadan bi sigara almak için geldi ve beni onu izlerken gördü. O an izlemekte olduğum video yere yatırmış olduğu adamın suratını topuklu ayakkabısıyla ezen bir kadına ait olsaydı kolayca açıklayabilirdim. ama kızım yaşımda bir kızı makyaj yaparken izlememi açıklayacak kavramım yoktu.
***
rana bana sadece ‘seni uyarıyorum bir de bu tür bir fetişin olursa yemin ediyorum seni akıl hastanesine yatırtırım ve koğuşunun anahtarını da attırırım dedi ve gitti. İçim rahatlamıştı çünkü bu görüntüyü izlememi açıklayacak kavramları hala bulamamıştım.
***
Dönemin kızlarının daha anlayışlı olduğunu aşkolog Dilara’ya gelen sorulardan anlıyorum. çünkü erkek arkadaşının bir gün boynunda morluklarla eve geldiğini söyleyen bir kadın ‘acaba beni o hala seviyor mu’ diye sorunca aşkologumuz ‘tabii ki seviyor, boynundaki o morluklar bir alerji veya sülük tedavisinden kalmış olabilir’ diye cevap veriyor ve belki inanmayacaksınız ama, cevap soruyu soran için tatmin edici olabiliyor.
***
son olarak bunu da belirtmeden bitiremeyeceğim. bariyer ilişki kavramı eskiden olsaydı ve ben sevgilime bir seks partisinde yakalansaydım ‘sana aşkım o kadar büyük ki aramıza tek bir kadınla bariyer koymak yetmedi, birkaç kadın gerekti’ deyip yırtabilirdim.