Çağdaş sanatın modern sanat gibi geçmişin pratiklerini reddetmediğini, aksine bu eski pratikleri aktif şekilde yeni bir kullanıma soktuğunu önceki pazar yazılarında söyledik zaten.

Çağdaşın bu yönünün en önemli ismi bence Banksy adıyla bilinen İngiliz sanatçıdır. 1970’lerde New York, Londra gibi metropollerde aniden görülmeye başlanan grafitti sanatını taklit eden bir üslup geliştirdi. Grafitide korsan eylemle kaçak çalışılarak şehrin kamusal duvarlarına sanat çiziliyordu ve aralarından bazıları gerçekten çok güzeldi. Banksy sanatının üslubunu bu geçmişten aldı ama şehrin duvarlarına yaptığı eserlerle üsluba daha da kalite getirdi.

***

Banksy adı takma tabii. Bunun yanında sanatçı kendisiyle ilgili her bilgiyi gizliyor, suratını da medyada gören yok. 1974 doğumlu olduğu tahmin edilen Banksy’nin duvar çizgilerinden ‘Çöpteki Aşk’ adlı 2018 tarihinde ortaya çıkan eseri tartışacağız. Bunu özellikle seçmem eser bağlamında yaşananlar bize gerçek bir çağdaş sanatçının hayata ve sanata bakışını son derece iyi gösterdiği içindir.

***

Çöpteki Aşk ilk olarak bir duvarda belirdi. izleyici küçük bir kızı elindeki kalp şeklinde balonu ipinden tutarken görüyordu. Banksy aracılar yoluyla kandırmaca yapıp eserini satışa sunacağını açıkladığından açık artırmada eserin değeri 16 milyon sterline ulaşmıştı.

Ama tam satış gerçekleştiği anda, tam o anda resimdeki balonu tutan küçük kızın görüntüsü ortadan yok oldu. geride bir tek balon kalmıştı ve bu önceden planlanmıştı.

***

Müthiş bir parayı böylece reddeden Banksy bu eylemi ile ellerinden hayalleri ve geleceğe yönelik beklentileri alınan çok sayıda çocuğun yanında tavır alıyordu. Eserinin sadece görüntüsünü değil satış evresini de bu imha nedeniyle sanat haline dönüştürmüştü. Çocuk haklarını önemsemeyen düzenin de yıkılması gerektiğini eserindeki kızın görüntüsünü bozarak ima etmişti.

Bütün bunlar, yani eserin yapılışı, sergilenmesi, sanata ve düzene karşı aldığı tavırlar tam da çağdaş sanatçıya yakışan davranışlardı.