Siz bu yazıyı okurken ‘woke’ diye adlandırılan ve insanı kafalarındakini söylemekten ürker hale getiren, nasıl konuşacağını, davranacağını belirleyen, insanların normal, içlerinden geldiği gibi davranmasını engelleyen baskıcı sosyal ortamda bunalmış Amerika’da oy verme/sayma süreci sürüyor olacak.

***

hayatta var olabilecek her sorunu ıslak gözleriyle kanayan yürekleri ile çözme görevinin kendilerinde olduğunu sanan ve sorunun çözümü için bulduklarını sandıkları çözümü size de neredeyse zorla kabul ettirtmeye çalışan woke insanlarının her biri bir sosyal adalet savaşçısı süpermeni gibidir.

Şimdi bu yazıyı bir woke insanı yazıyor olsaydı Süpermen dedikten sonra eşitlik olsun diye mutlaka superwomen da derdi mecburen. ben ise çok şükür woke olmadığımdan hatta wokeizmden nefret ettiğimden öyle dertlerim yok.

***

feminizm, ırkçılık karşıtlığı, çevrecilik ve LGBT hakları gibi konular açıldığında karşınızda sanki suratınızda teleprompter varmış da ondan okuyormuş gibi vasatın da vasatı konuşan ve neyin nasıl düşünülmesi, davranılmasının doğru olduğunu size standart, önceden çalışılmış kendine tapan mimiklerle anlatan bir insan varsa eğer, işte o woke’dur.

***

woke olanlar kendilerini liberal filan sansa da aslında birer faşisttir. kendileri gibi olmayanlara, kendi istedimleri gibi davranmayanlara hiç tahammülleri yoktur ve gerekirse o kişiyi sosyal hayatta tecrit  edip yok etmek için uğraşırlar. bu şekilde davranmanın doğal hakları olduğunu düşünürler.

***

Bu baskıcı woke ortamının yarattığı korkunç hava nedeniyle bugün Amerikan işyerlerinde erkek olmak neredeyse korkulacak bir hata haline gelmiştir, işyerinde flörtün en ılımlısı bile tecavüze girişim olarak  görülüyor.

Sosyal hayatta göze batan davranış bozuklukları olan bir zenciye basit bir eleştiri bile ırkçı diye damgalanmaya yetebiliyor, kadınların sadece kadın oldukları için üstün başarılı insan olduklarının otomatikman kabul edilmesi gerekiyor. tüm sosyal yaşam sıkı ve sert konuşma ve davranma kurallarına bağlandı Amerika’da.

erkekler ne yaparlarsa yapsınlar bir linç hareketinin hedefi olacakları korkusuyla, programı woke hareket tarafından yazılmış bir robota dönüştü. ortada sadece bir flört durumu olsa bile sadece kişisel sorunları, hınçları nedeniyle söylenen yalanlar yüzünden birçok erkek Me Too hareketinin kurbanı oldu, hayatları mahvedildi. 

liyakatsız yeteneksiz her zenci ırkçılık suçlaması silahını avantajına kullanarak toplumda yükselme imkanına sahip artık. Köklü üniversiteler woke tepkisinden korkarak kadın veya ırk gibi konularda güya bilimsel çalışmalar filan yapıyor ve hatta African studies konusunda doktora bile verenleri var. Standup komedyenler bile bu ortamla alay etmekten korkar hale getirildi.

***

Evet, sonunda yıllardır inandığım marksizmin de aslında en köklü en radikal woke hareketi olduğuna karar verdiğim andan  itibaren ben artık bir anti woke militanım ve sadece bu sosyal hastalıktan Amerika’yı kurtaracağı inandığımdan dolayı eğer bugün oy veriyor olsaydım oyum kesin Trump’a olurdu 

***

ve eğer bugün Trump kazanırsa bilin ki bu woke hareketinden bunalmış toplumun tepkisinden dolayı olacaktır. çünkü Manhattan Upper Eastside’ı ve San Fransisco hariç Amerikan toplumu woke’un yarattığı baskıcı sosyal ortamdan fena halde bunaldı ve kurtulmak istiyor. 

sosyal beladan kurtulunmak istendiğinin ilk işaretini daha önce Washington  Post ve L.A.Times gibi woke gazeteler bu defa bir adayı desteklemeyeceklerini söyleyerek gösterdi. bu arada New york Post gibi anti woke gazete Trump desteğini var gücüyle sürdürdü. 

Günün sonunda Amerika inşallah Biden-Kamala woke çetesinden kurtulmuş olacak.