You tube konuşmalarının başarısından sonra Fatih Altaylı da Cüneyt Özdemir gibi kapsamlı bir medyalaşma faaliyeti içine girdi gibi gözüküyor.

Çok iyi de yapıyor. biz var olan gazetelerden, medya oluşumlarından bıkmış, tiksinmiş izleyiciler için bu bu hür fikirli bağımsız medyalaşma süreci çok iyi bir haber.

***

Fatih Altaylı’nın teke tek bilim çerçevesinde Celal Şengör ve İlber Ortaylı ile yaptığı canlı sahne konuşmaları yayından gördüğüm kadarıyla 2 bin 500 kişilik salonları dolduruyor. Daha büyük salon seçseler onun da dolacağı izlenimi var bende. dürüst bilgiye, bağımsız görüşe aç insanlar sahnedeki konuşmalar ne kadar uzun sürerse sürsün sonuna kadar izliyor.

bu sahne performanslarından son gördüğüm eğitim reformu üzerineydi.

biraz sonra anlatacağım korkunç gelişme nedeniyle bu bence bu konjonktürde yanlış seçilmiş bir konuydu.

***

Bu arada Celal Şengör yine Fatih Altaylı medyası düzenlemesiyle Dinozor Dede adı altında bilimi çocuklara sevdirme amaçlı bir you tube yayını başlattı. Aynı korkunç gelişme nedeniyle Celal hocanın bu iyiniyetli girişiminin zamanlaması da şanssızdı bence.

***

Türkiye’nin çağını yakalamış modern, laik bir ülke olmasını isteyen her aklı başında akıllı insanı sevindirecek gelişmeler bunlar. Fatih  Altaylı’ya bütün bunlar için teşekkür borçluyuz bizler.

***

ama sanıyorum ki Fatih Altaylı da benim gibi arada bir hangi ülkede hangi coğrafyada yaşadığımızı unutuyor gibi. Unutmasa bu çabaları herhalde göstermezdi diye düşünüyorum.

***

Fatih acaba hocalarla sahnede eğitim reformu meselesini konuşurken veya Celal Şengör’e yeni programı önerirken Milli Eğitim Bakanlığı’nın neler yapmakta neler planlamakta olduğundan haberdar mıydı?.. Ben olduğunu sanmıyorum. Çünkü olsa en azından benim gibi morali bozulacağından bu tür modern yeni programlar için fazla enerjisi kalmayabilirdi.

***

bütün bunlar olurken Cumhuriyet gazetesinden Aytunç Ürkmez’in haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı 2024-28 stratejik planını yayınladı bu arada. Plana göre ülkemizde eğitimin temel değeri ‘din’ olarak gösterildi. Bu plana bağlı olarak yayınlanan ’sosyal sorumluluk programı ve hayat boyu öğrenme ve sertifikasyon uygulaması’ yönergesi de yayınlandı. Bu yönerge ve planda öğrenciler için cami ve mezarlık ziyaretleri düşünüldüğü görülüyor.

Bu arada öğrencilerin okul dışı faaliyetlerinin “protokollerle işbirliği yapılan vakıf ve derneklerle” yürütülmesi kararı da alındı. Yani temelde din eğitimi verilen cami ve mezarlık ziyaretlerine götürülen öğrencilerin okul dışındaki faaliyetleri de tarikatlarla düzenlenecek.

***

yani sahnede binlerce seyircinin önünde eğitim reformu tartışılırken bir umut ‘Türkiye ilerde bir şeyleri yakalayacak’ diyen İlber Ortaylı ve çocuklara bilim anlatmaya başlayan Celal dede MEB’in bu hamlesi hakkında ne düşünüyor bilemiyorum.

***

Ben bu korkunç gelişmenin haberini Yılmaz Özdil’in salı günü yaptığı yayından öğrendim. bu yazıyı da çarşamba günü 12.30 civarında yazıyorum. 

ben Fatih, Yılmaz ve Cüneyt’in programlarını kendi yazılarımı bitirdikten sonra genelde öğleden sonra izliyorum. şu ana kadar bence Türkiye’nin en önemli meselesi olması gereken eğitim hakkındaki bu gelişmeyi Fatih  ve Cüneyt’in de Yılmaz gibi ele almasını merakla bekliyorum. Çünkü ülkemizin geleceğini ilgilendiren bu konu hakkında da konuşmayacaksak başka ne hakkında konuşulabilir değil mi?