Büyük usta John Berger bakmayı, görmeyi biliyorsanız ve sabırla bakarsanız her fotoğrafın sizinle bir süre sonra konuşmaya, kendini anlatmaya başladığını göreceğinizi söyledi. ve siz ilk baktığınızda o fotoğrafta göremediğiniz detayları bir süre sonra görmeye de başlarsınız.

***

john Berger’in öğrencisi olarak nitelendirebileceğimiz İngilizce yazınının yaşayan en büyük ustası Geoff Dyer da bence Berger’in bize öğrettiği bakma ve görme yöntemini fotoğraf sanatını irdeleyen  çalışmalarında mükemmel uygulamıştır.

Ben onun özelikle ‘The Ongoing moment’, White Sands (beyaz kumlar), Otherwise Known as the Human Condition çalışmalarından fotoğraf sanatı üstüne çok şey öğrendim.

***

Janet Malcolm 1975-81 yılları arasında New Yorker dergisinde fotoğraf sanatı üstüne yazdığı yazılardan yola çıkarak ‘Diane and Nikon’ kitabını oluşturmuştur (buradaki Diane fotoğraf sanatçısı Diane  Arbus’tur).

***

Roland Barthes’In fotoğraf sanatı üstüne yazdığı Camera Lucida aslında kitabı yazmaya girişmeden iki yıl önce kaybetmiş olduğu annesinin eski fotoğraflarına bakarak, onun anısına oluşturduğu teoridir. Son derece şahsi ve duygusal temelden yola çıkmış da olsa, Roland Barthes olduğu için müthiş gelişmelere açık, derin önermelerde bulunabilmiştir.

***

özetle anlayacağınız ben yıllar içinde fotoğraf sanatına ve fotoğrafları ‘okumaya’ özel önem verdim. Geoff Dyer kadar başarılı olmasam da John Berger’in izinden gitmeye çalışarak hayatı anlayabilmek için hep fotoğraflara bakmaya ve onları okumaya çalıştım.

bu nedenle yaratıcı düşünceyi incelediğim kitabım ‘Kütüphanemdeki Sesler’in önemli bölümü fotoğraf sanatına ayrılmıştır.

***

durumum böyleyken son günlerde özellikle iki fotoğrafa takıntıyla bakıyor ve onların benimle konuşmalarını dinliyorum.

biri milli eğitim bakanının bir portresi; baktıkça memleketin şanssız genç beyinlerinin kimlerin eline düştüğünü ve ellerinden parlak bir geleceğin nasıl çalınmakta olduğunu duyuyorum.

***

diğer fotoğraf Kıbrıs’ta çekilmiş ve CHP başkanı Özgür Özel’le Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken görülüyor. bu fotoğraf açıkça söyleyeyim, içimi milli eğitim bakanının suratından çok daha fazla umutsuzlukla dolduruyor. Baktıkça bu ülkede aslında anlamlı muhalefetin bitmiş ve siyasette olumlu gelişme beklemenin imkansız olduğunu görüp duruyorum. İki fotoğrafa da ne kadar sabırla, ne kadar uzun baksam da içimde bir umut ışığı doğduğunu hiç hissedemiyorum.