Bugün 1984 tarihli Mark Tanney’in ‘Triumph Of the New York School’ (‘New York Okulunun Zaferi’) adlı tablosunu anlatmak istiyorum. bu tablonun önemi sanat tarihinde çok ömemli bir değişimi, güç kaymasını anlatmasıdır, tablonun temsil ettiği semboller çok önemlidir.
Bu tabloda yenilmiş Fransız ordusuyla anlaşma imzalamak için masaya oturmuş zafer kazanmış Amerikan ordusu görülüyor ve İkinci Dünya savaşının hemen sonrasında sanatın başkenti ünvanını New York’un Paris’in elinden aldığı gerçeği resimdeki bu ordu zaferi sembolüyle anlatılıyordu.
Gerçekten de uzun yıllardır sanatın anlamını, sanatçı olarak nasıl yaşamak gerektiğini Paris’e bakarak anlamaya çalışmış olan ve sürekli geçici göçlerle insanlarına Paris’te eğitim aldıran New York ikinci dünya savaşının hemen ertesinde yeni dünya gücü olarak ortaya çıkan ABD’nin resmi devlet politikalarının da desteğiyle dünyanın yeni sanat başkenti olma ünvanını Paris’in elinden devraldı (bu konuda yapılmış olan bence en değerli çalışma Serge Guilbaut’un ‘New York Modern Sanat Düşüncesini Nasıl Çaldı’ -soyut dışavurumculuk, özgürlük ve soğuk savaş- başlıklı kapsamlı ve önemli çalışmasıdır).
Kendisi henüz sanat başkenti iken Paris 1860’larda sadece o günün sanatına değil bugüne kadar gelen tüm sanata da yön verecek ‘modern’ devrimini yaptıktan sonra New York kendisi sanatın başkenti olunca moderne kendine özgü yorumuyla soyut dışavurumculukla yeni şekil vererek hem modern sanata yeni tanımlar getirdi, hem de bugünün çağdaş sanatının yönünü belirledi.
ben esasen bir süredir pazar günleri New York’ta modern sanatın nasıl ele alındığı üzerine eleştirmenlerce, akademilerde ne düşünülüp yeni ne tanımlar yapıldığını, sanat tanımında yeni hayat tarzlarının ve kültürde yeni tanımların aslında çok kısa olan o dönemde (1946-60 sonları arası) nasıl yapıldığı ve yeni tanımların modern sanat tıkandıktan sonra başlayan postmodern dönemi nasıl belirleyici olduğu anlatmaya çalışıyorum.