Trump başkanlığının ilk döneminde dünyanın 58’inci zengin insanları olduğu belirtilen Miriam ve Sheldon Adelson çifti  ile New York ve Las Vegas’ta bir dizi toplantı yapıyordu. Evangelist din savaşı hikayelerine militanca inanan bu ailenin ilk amacı Kudüs’ün ele geçirilmesiydi ve bunun için Trump’a ve çevresine para döküyorlardı. Trump ABD elçiliğini Kudüs’e taşıdığında Miriam  herkesin gözü önünde ağladı.

Trump daha sonra Beyaz Saray’daki bir törende Miriam’a ABD Kongresinin şeref madalyasını taktı.

***

Evangelist senatör Tom Cotton’un verdiği bir yasa önerisiyle Batı Şerianın adı Tevrat’taki  ad olan Judea Samaria olarak değiştirildi. Amerikan devletinin geçmişe giderek nerede Batı Şeria lafı geçiyorsa onu çıkartıp yerinen Judea Samaria konulması yasa gereği oldu. Bunun yanında eğer ABD bölgeden bir mal veya ürün alırsa bunlarda mutlaka ‘İsrail’de üretilmiştir’ veya ‘İsrail malıdır’ yazısının bulunması zorunlu hale getirildi.

çıkması gerektiğine inanılan savaşın çıkarılması için Trump’ın ikinci dönemi olması gerekiyordu. ilk dönemin sonunda seçimi kaybedince Kongrenin basılmasıyla sonuçlanan o olay aslında bir dini kalkışmaydı.

***

Trump ikinci dönemi için yemin  eder etmez bu kalkışma olayında yer alan Evangelist militanların hepsini  affetti ve ayrıca Biden’ın daha önce Batı Şeria’da toprak  işgal etmiş İsraillilere koyduğu yaptırımları  da kaldırdı. Bunun üzerine israil de ABD gibi Batı Şeria’nın adını Judea Samaria olarak değiştirdi ve bölgedeki işgalci israil  vatandaşlarının işgal ettiği  toprakların  onların  mülkiyetleri olacağını yasayla belirledi.

***

Evangelist dini hikayenin olabilmesi için onlara göre Kudüs ve çevresinin bütün filistinlilerden arındırılması gerekiyor. İsrail ve ABD birlikte plan yapıp Batı Şeria’yı Israil’in ilhak etmesi için hazırlığa başladı. Bölgedeki filistinlilerin çoğunun Ürdün’e sürülmesi kararlaştırıldı ve bu karar alelacele Beyaz Saray’a çağırılan Ürdün kralına deklare edildi.

***

Batı Şeria ile ilgili bu kararların resmen Trump tarafından açıklanması gerekiyor. Ancak o ana kadar bölgedeki  filistinlilere yönelik  baskı ve ortadan kaldırma politikası amansız sürüyor, evleri yıkılıyor ve toprakları güç kullanılarak ellerinden alınıyor.

***

Evangelist dini savaşın onların istediği gibi sürebilmesi için Kudüs’ün kıymeti büyük. Üstelik gök kubbede  bir mabedin olduğuna ve onun yeryüzündeki izinin düştüğü yere yeni bir mabet yapılması gerektiğini her yerde anlatıyorlar. Mabedin izinin düştüğü söylenen o yerde bugün Mescid-i Aksa bulunuyor.