Uzunca bir süre önce Reha Muhtar’a ‘Yarın ne yazacaksın?’ diye sorduğumda ‘Sen benim hangi gün yazı yazdığımı bilmiyor musun, yarın yazı günüm değil, bilmen lazımdı’ demişti.

o Reha Muhtar olduğundan, egosu neredeyse Hindenburg balonu gibi şişmiş bulunduğundan  ve ayrıca benim yorumuma göre hayli delirmiş de olduğundan bu onun söyleyebileceği bir laftı.

***

ama ben bu yazıyı okuyabilecek herkesin penisimin  bir süre önce ortadan tamamen kaybolduğunu ve herkesin benim tüm yazdıklarımı bilmeleri gerektiğini düşünecek kadar  şişmiş egolu değilim henüz. o nedenle bu acı geçeği burada tekrar anlatarak yazıya başlamak zorunda kaldım.

dediğim gibi bir süre önce penisim tamamen ortadan yok oldu. penisimin beynimde var olan fetişistik arzuları bir de gerçekleştirmeye çalışırsam kendime zarar verme olasılığını tamamen ortadan kaldırmak amacıyla intihar etmiş olabileceği  düşünülüyor.

***

bir ara acaba arasam mı diye düşündüm.

ama sonra amaaan bulsam ne olacak sanki, varken çok matah  bir şey miydi ki diyerek vazgeçtim.

ama hala daha bilinçaltımda arada bir keşke benim de bir penisim olsaydı diye düşündüğüm olabiliyor.

***

Bu umut, zayıf biçimde de olsa, bilinçaltımda hala var olduğundan mıdır nedir, bazen bazı haber başlıkları kayıp penisim sonunda galiba bulundu heyecanının doğmasına neden olabiliyor içimde.

***

bu noktada bir haberi sadece başlığını okuyarak anlamanın nasıl da imkansız olduğu üzerine bir şeyler söylemem lazım.

bunun bir örneği geçenlerde yine oldu. haber galiba halk tv internet sitesindeydi. başlığı şöyleydi, “Erdoğan Özgür Özel’i hedef gösterdi.”

nasıl, yeterince heyecan verici değil mi. ama başlığa kanıp haberi okuduğunuzda Erdoğan’ın sadece alın birini vurun diğerine dediğini ve aslında Özgür Özel’in Kemal Kılıçdaroğlu’ndan farkı olmadığını söylediğini anlıyorsunuz. ve tabii ki bütün haberi okumanıza neden olan o başlığı atan kişinin tüm sülalesine sövmenin de size bir yararı olmuyor, çünkü içinizi böyle boşaltmak anlamsız bir haberi okuyarak kaybettiğiniz zamanı geri vermiyor.

***

Neyse ana konumuza dönelim. bende kaybolan penisimin bulunduğu umudu doğuran haber başlığı şöyleydi: Polis Arama Yaparken Penis Şoku.

elinizi yüreğinize koyun. Benim yerimde siz olsaydınız bu başlığı okuyunca ne düşünürdünüz?

polisin bir aramada kazayla bir penis bulduğunu ve otoritelerin işi gücü bırakıp bir de bunun sahibini aramakta olabileceğini düşünmez miydiniz?

Ben de aynen öyle düşündüm ve başlığına kanarak haberi de okumaya koyuldum.

***

Meğer Amerikan polisi şüpheli bulduğu bir kişinin üzerini ararken şahsın penisini silah sanmış.

2016 yılında kaydedilen görüntüler nedense sosyal medyada yine gündem olmuş. Mesele bundan ibaretmiş.

bu aramada  yaşananların yol açtığı ciddi felsefi sorunlar var. bunları bir sonraki bölümden hemen sonra anlatacağım ama önce teknik bir ara vermek istiyorum.

***

Amerikan polisinin üst ararken bir penisi silah sanabilmesi  şaşırtıcı değil. çünkü onlarda bu yanlışı yapmanın adet olduğunu yaşadıklarımdan biliyorum. hayır polis eskiden benim penisimi de silah filan sanmadı. eskiden hala varken bile penisime yanlışlıkla dokunulması bence pek mümkün değildi. ona özgür iradesiyle dokunmak isteyebilecek nadir insanların bile bunu hayli dikkatli, konsantre bir aramadan sonra başarabileceği bir durumdan bahsediliyor burada, bilmem anlatabiliyor muyum?

bana olan bir başka şeydi. hayli zayıfladığım ender bir dönemde bir gün New York’ta rutin bir aramadan geçerken polis üstümü ararken göğüs kemiğime dokunduğunda bana bu nedir, ya çıkar göster ya da soyun dedi. 

Ben akciğer kafesimi sadece o istedi diye çıkarmamın hayli zor olabileceğini söyledikten sonra her insanda olduğunu kuvvetle tahmin ettiğim bir kemiği yakalamayı başarması nedeniyle tebrik filan ettiğimde beni yasak bir alet bulundurmaktan değil otoritelerle yıkıcı biçimde alay etmek suçundan tutuklayabileceğini söyleyerek gitmeme izin verdi.

***

Bu zorunlu teknik aradan sonra benim yanış anlamama neden olan haber ile ilgili birkaç laf edip yazıyı bitireceğim.

Şimdi o haberde üstü aranan adam neden bir polis araması durumunda bile polisi dokunduğunu silah sandıracak kadar heyecanlı bir ereksiyon halindeydi ki?

bu birinci soruydu kafama gelen….

diğeri ise çok daha vahimdi. eğer adam o anda ereksiyon halinde değilse o zaman dokunulan penis polisi bir silah sandıracak kadar büyük olabilir mi. böyle  bir şey mümkün mü?

eğer bu da mümkünse onunla bir çatı altında birlikte olabilmek için her şeyi göze alabilecek insanlara iletmem için şu anda yatmakta olduğu hapishanenin adresini bana iletmeleri acaba mümkün mü?