Yeni kitabımın konusu olarak seksi seçmemin bir nedeni de yaratıcı düşüncenin gelişme süreçlerini incelediğim ‘Kütüphanemdeki Sesler’ kitabını ve modern sanatla postmoderni incelediğim ‘Kütüphanemdeki İsyan’ kitaplarımı yazarken olduğu gibi işler tam yoluna gidiyorken karşıma hem okunması hem de anlaşılması zor birilerinin çıkıp hayatımı cehenneme döndürme ihtimalinin az olacağını düşünmemdi.
***
diğer nedenim ise Seksin Kısa Tarihi’ni yazmaya hazırlanırken okuyacağım kitapların diğer iki kitaba hazırlanırken okuduklarımdan çok daha heyecanlı ve zevkli olacağıydı.
bu düşüncem bir noktaya kadar doğru da çıktı.
örneğin ‘Derin Seks’ adlı kitapta şu gibi cümleler de vardı:
‘Klitorisi penisten çok daha fazla uyaran başka nesne vibratördür. klitoris titreşime çok duyarlı bir yapıya sahiptir ve saniyede 50-100 titreşim yapan bir masaj aleti veya vibratör klitorisi çok iyi uyarıyor ve art arda orgazma neden oluyor.’
***
bilmem durumu anlatabildim mi. okumak zorunda olduğum kitapların tümünde buna benzer çok cümle vardı. bunlar hakkında her şeyi söyleyebilirsiniz ama bu tür cümlelerin sıkıcı olduğunu söylemek herhalde mümkün olmamalı.
hazırlık çalışmalarım böyle sakin ve heyecanlı biçimde gidiyordu.
Seks konusunda Jacques Lacan’ın yazdıklarını okuyuncaya kadar böyle gitti hayat.
***
Yazdıklarının anlaşılmaz olmasına Lacan kadar itina gösteren diğer kişi Derrida olmalı..
Ha listeye Immanuel Kant’ı a eklemek isteyenler olursa buna da itirazım olacak değil tabii.
örneğin ‘Her şeye ve herkese karşı Lacan’ adlı kitapta şuna benzer cümleler var:
’lacancı bakış açısından kadın asla kadınlık özünün ya da anatomisinin ete kemiğe bürünmüş hali değildir. kadın değişmez bir bütünlüğün varlığı olmadığı gibi erkek de her şeye kadir olduğu yanılsamasıyla kadına egemen olabilecek efendi değildir.’
Bu cümleyle de ilgili her şeyi söyleyebilirsiniz ama ilk ve tek okunuşta tamamen net anlaşılır bir cümle olduğunu söylemek herhalde pek mümkün olmamalı. üstelik bu cümle Lacan’ı kolay anlatma iddiasında olan bir kitapta yer alıyor.
***
Şimdi sıkı durun, aynı Lacan bir başka yerde ‘Cinsel ilişki yoktur’ diyor sonra.
Hızını almayıp ‘Kadınlık mevcut değildir’ ilkesini de formüle etti Lacan.
***
Yani anlayacağınız kitabı yazma ve hazırlanma keyfimin içine tam etti Lacan.
‘cinsel ilişki yoktur’ cümlesinin anlamını tam çözene kadar seksin kısa tarihi başlıklı çalışmaya devam edebilmem imkanı kalmamış durumda.
***
Şu an ‘Okur bu kitaptan hiçbir şey öğrenmese bile en azından seks hakkında yazmanın öyle kolay olmadığını öğrenecektir’ diye kendimi avutma aşamasındayım.