Neden gerek duyulabildiği İsmet Berkan dışında bütün insanlara meçhul kalacak bir gelişmeyi Knowable magazine’den öğrendim. İnsanların farklı yüz ifadeleri altında yatan genetik bağlantıları inceliyorlarmış nedense.

***

‘Untangling the genetic that underlies our facial features’ başlıklı yazıda bilim insanlarının yüzlerce hatta binlerce genin üzerinde çalışarak surat ifadelerinin bilimsel haritasını çıkarmaya uğraştığı anlatılıyor. Aslında o makaleye bağlantıyı da bu aşamada verirdim de bunu dünyada sadece İsmet Berkan’ın okumak isteyeceğinden emin olduğumdan şimdi buna girişmiyorum.

***

aslında ben de yarısına gelmeden sıkıldığımdan sonuna kadar okumadım yazıyı. tahmin ettiğim gibi İsmet mutlaka okuyacaktır ve bir gün üzerine yazarsa onu okuyup işi kolayından bitiririm diye düşündüm.

fakat yazıyı okurken şunu yaptım: bu konuda araştırma yapan bütün kurum ve merkezlerin listesini çıkardım.

***

Bunu aslında gıcık olduğum bilim aleminden bir gün öç olmak istersem veya iyi bir dadacı olarak bir gün bilim alemine durup dururken kötülük yapmak istersem listedeki araştırma merkezlerine gönüllü başvurmak için yaptım.

***

çünkü benim yüz ifadelerimin incelenerek onun anlamlı bir genetik yapısının bulunabileceğini sanmıyorum. buna girişirlerse bilim alemini de iyi bir hayal kırıklığının beklediğini düşünüyorum zevkle. 

***

Çizgi film izlemeye tutkun bir arkadaşım bana bir gün suratımın bir çizgi film karakterine benzediğini söylemişti. o karakter bir filmde ekranda ilk göründüğünde bu benim çok üzgün surat ifadem demiş, daha sonra ekranda ikinci göründüğünde ise bu da benim çok neşeli olduğum durumdaki surat ifadem demiş. Ama iki surat ifadesi tamamen aynıymış. bu suratımın ifadesiz olduğunu söylemenin nazik biçimiydi anlayacağınız.

***

ifadesizliğim dışında beni sokakta gözen herkes birden aniden dehşet içinde arkasına dönüp bir tehlike olup olmadığını kontrol eder. bu benim nerdeyse 365 derece diyeceğim safhada şaşı olmamdan  kaynaklanır. şaşılığım nedeniyle suratlarına dik biçimde baktıklarım bile arkalarına baktığımı sanıyor.

yani bilim alemi bir gün benim surat genetiğimi incelemeye kalkışsa bile suratıma bir türlü fokus olamayacaklarından bu imkansız olacak.

***

durumum doğuştan beri böyleydi ama sonra geçirdiğim bazı hastalıklardan sonra surat kaslarım da gevşeyip daha da tuhaflaştı bence. örneğin ıslık çalamaz hale geldim. itiraf etmeliyim ki bu da ifadesizliğime katkıda bulunmuş olmalı.

***

diyelim ki bilim alemi her şeye rağmen yine de beni inceledi.  O zaman da ulaşacakları genetik yapının son derece tuhaf olacağı kesindir. çünkü genlerini almış olmam gereken babam ve dedem son derece tehlikeli birer akıl hastasıydı ve filmdeki Jason gibi bu delilikleri suratlarına da vurmuştu. yani sonuçta bilim alemi beni incelemekte illa da ısrarlı olursa sonunda bulacağı da ancak budur işte…