Günümüzde Türk insanının önünde zorlu tercihler var.
örneğin bir kısmı CHP’de yeni başkanın kim olacağı tercihini yapmak zorunda.
ben bunları kaybedenler kulübün kendi içindeki bir sevimsiz oyun olarak kabul ettiğimden düşündüğüm kişiler onlar değil.
Bazıları da Mehmet Şimşek’in başarılı olup olmadığı konusunda tavır tercihlerini yapacaklar.
Bunu da artık düşünmek zorunda değilim bu kesimi de nedense Sedat Ergin devraldı. Sedat sadece normal davransa bile onlar başlarına gelecekleri göreceklerdir.
Bir başka yazımda dediğim gibi Sedat artık beni gözümde ciddiyetin alacakaranlığındaki bir Yunan trajedisi kahramanıdır. bu nedenle ekonomi politikaları konusunda tercihler yapmak isteyebileceklere Sedat zaten günlerini gösterecektir diye düşüyorum ve onları da düşünmek istemiyorum
***
tercihler açısından beni asıl düşündüren türk milletinin çoğunluğunun ne yapacağı konusunda.
Onların da ciddiyet veya Sedat Ergin’in yazıları hakında ne hissetmekte olduklarını bunların hayatlarının çoğunluğunu aralarında bir tercihte bulunmak içn tükettikleri ikilemi görünce anlayacaksınız umarım.
bence günümüz insanın en çok aralarında bir tercih için zorlandığı ikilem Survivor’ın mı yoksa Master Chef’in mi daha iyi program olduğu arasındadır.
***
Acun Ilıcalı Türk insanının rasyonel çözümleme yapma gücünü ve zekasını yükseltmek için bu programları bir süre önce devreye soktu. onun bu programları devreye sokmaktaki niyeti olumlu olsa da bu programlar sayesinde bence kollektif zekamızda geriye doğru gidiş oldukça hızlandı.
***
Örneğin diyelim bir adamın aylık toplam geliri asgari ücret düzeyinde olsun, beş çocuk okutmak zorunda da olsun, ve kirada da yaşasın bütün bunları fazla dert etmeyip, daha önemli daha hayati, üzerinde daha fazla kafa yorulması gereken konu olarak Survivor’ın yeni dönemdeki yarışmacılarının kimler olabileceğine daha fazla kafa yorabiliyor. Veya aynı adam için Master Chef’teki Somer şefin yeni programda yarışmacılara neler diyebileceği onun için her şeyden daha fazla önem taşıyabiliyor.
***
Bu yüzden Acun Ilıcalı ile hiç tanışmasak da onu hep takdir ediyorum. Size yemin ederim şimdiki sistemimizde Acun Ilıcalı Cumhurbaşkanı olsaydı bugün türk milletinin tümü çok daha mutlu olabilirdi. çünkü Acun ortada mutlu olunacak tek bir şey yokken bile insalara alakasız, farklı şeyler düşündürüp, onları sanki mutluymuşlar gibi yaşatmayı biliyor.
***
Acun ile hiç tanışmadık ama merhabalaşmaya yıllar önce Leros adasındaki türk burjuvasının istanbul dışındaki buluşma yeri olan Mylos restoranında yaklaşmıştık.
Arkadaşları ile denizden botla geldi Acun restorana, Mylos’a bu çıkış Türk burjuvazisinin geleneksel çıkışıdır. Biz ailece lümpen burjuvazi olduğumuzdan karadan arabayla gelmiştik restorana.
Bir ara onun masasına gidip acaba merhaba desem mi diye düşünmüştüm sonra rahatsız etmeyeyim diye bundan vazgeçtim.
Sonra Acun da kendisini benim gözümde sıradanlaştıran, orada yemek için sıkça buluşan burjuvazinin geleneksel hatasını yaptı ve ıstakoz ısmarladı. Biliyor musunuz ben Yunan adalarında yemek tercihi olarak ıstakozu seçenlerin otomatikman burjuva sınıfından atılarak benim sınıfım olan lümpen burjuvaziye sürülmesini gerektiğini düşünüyorum.
çünkü oralarda ıstakoz avlamak aslında mümkün olmadığından yedikleri daima ithal donmuş ürün oluyor. Oralarda yediklerileri olsa olsa sadece karavida olacakken ve bunun yerine ila da donmuş ıstakoz aramak bana anlamsız gözüyor. Eğer aranırsa İstanbul’da da donmuş ıstakoz bulmak mümkün olduğundan bunun için ta Mylos’a gidenler otomatikman gözümden düşüyorlar.
***
Acun Ilıcalı’ya da karşı yıllar önce böyle hissetmeye başlamıştım. ama sonra baktım ki iki tv programıyla insanlarının kafasını tamamen durdurma gücünü görünce ona karşı saygım yine geri geldi.
***
Acun yine büyük bir iş daha yaptı. zaten kendini zorlayarak kısıtlı düşünebilen insanları Survivor mı yoksa Master Chef mi daha güzel ikilemi arasında tercih yapmaktan kurtaracak adımı da attı.
Bulduğu yöntem biraz riskli olabilir. Birkaç insanın ölmesine neden olabilir ama yine de dahiyane bir çözümdü bana göre.
***
Gördüğüm kadarıyla Master Chef’in hızla Survivor’a dönüşmesi için bir karar alınmış durumda. Yani artık hangi program daha iyi daha fazla izlenmeli tercihi arasında kalmayacağız sadece birini seyrederek iki programı da seyretmiş gibi olacağız
***
son Master Chef programında Survivor’da bile göremeyeceğiniz tehlikeli anlar yaşandı.
Dilara adlı yarışmacı bademleri kavurduğu tavaya çarparak yere düştü. Survivor programında görmeye alışık olduğumuz türdeki bu kaza bununla da kalmadı. kızgın yağ ve sıcak bademler de kızın üzerine düştü.
Yani anlayacağınız bundan sonraki programlarda şefler Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu veya Daniİlo Zanna kızdıkları bir yarışmacıyı bir fırın içine atıp canlı yayında onu pişirirlerse Master Cher’in Survivorlaşma yolunda daha büyük adım atılmış olabilir. veya katılan yarışmacılar beklenmedik kazalara uğratılması sıklaştırılırsa seyircinin keyfi, heyecanı daha da artar bence.
***
Anlayacağınız Acun Ilıcalı’nın bu manevrası sayesinde bu tür programları ilgiyle izleyen insanların zaten minimum düzeyde çalışmaya alışık beyinleri bir tercih daha yaparak yorulmaktan kurtulduğundan, belki daha iyi çalışmaya da başlayacaktır.
***
Madem yemek programı hakkında yazıyorum bu tür hakkında söylemek istediğim iki konuyu da yazarak yazımı bitireceğim.
Birisi Somer şefe pişirdiği yemekleri illa da tabağı temizleyene, sonuna kadar yemesinin gerekmediğini hatırlatmalı. Tamam ben de çok zayıf olan bir şefe fazla güvenmem örneğin Ertuğrul Özkök bir şef olsaydı pişirdiği tek bir lokmayı ağzıma atmazdım ama bir şefin şişman olmasının da bir sınırı da olmalı değil mi.
***
bu arada Fox televizyonunda yayınlanmakta olan ‘Bu Tabak Kimin’ programını izliyor musunuz bilmem ama bence sunucusu Songür Karlı son derece ilginç bir karakter. Sosyal medyada Neredeyse İcardi’nin eşi Wanda Nara kadar aktif olan Songül hanım daha önce ‘Fransız askısı’ yöntemiyle suratını gerdirmiş, dudak ve kol operasyonları da yaptırmış ve son olarak popo operasyonları da geçirmiş olabileceği konuşuluyormuş. Anlayacağınız yemek programlından hiç haz etmeseniz bile programı muhakkak seyretmelisiniz Çünkü orada gözümüzün önünde bir kadın yeniden baştan yaratılıyor. Asıl bunu kaçırmamak lazım bence.