Bazı şeylerin normal olmadığına ilişkin ilk işaretler bundan 6 ay kadar önce gelmişti. televizyonumun ekranında hangi kanalı açarsam açayım M13GTW yazısı belirmeye başladı.

ne yaparsam yapayım bu yazıyı silmeyi başaramadım. Allahtan oldukça küçük boyuttaydı da  bu yüzden istediğimi seyretmeme fazla engel olmuyordu. 

sadece maç seyrederken bazen yedek kulübelerin olduğu bölgede olursa o yazı Mourinho’nun ‘loser’ suratını görmemi engelliyordu.

sonra bu yazı az görülmeye başladı ekranda. ben tam bir illetten kurtuldum derken başka, daha korkunç bir illet dadandı televizyonuma. Bu defa da Turhan Çömez daima aynı surat ifadesiyle ekranın ya sağ alt ya da sol alt köşesinde devamlı görünmeye başladı.

***

ne yaparsam yapayım onu da ekrandan silmeyi başaramadım. genelde sabit olarak  bir noktaya bakar gibi fazla ifadesi olmayan bir tavırla sessiz oturuyordu görüntüde.

sol veya alt köşedeki sabit noktasında genelde sessizdi ama ekranın geri kalan alanında içinde insan figürleri olan küçük kutucuklar belirince onlar ne konuşursa konuşsun sabit Turhan Çömez figürü daima katlıyordu konuşmalara.

ekranımdaki sabit turhan çömez figürünün bilmediği, anlamadığı konu yoktu, çünkü her konuşmaya illa da katılıyordu. 

***

bu illetten kolay kurtuluş yolunun olmadığını son depremden sonra anladım. deprem gecesi televizyonu açtığımda ekrandaki turhan çömez figürü bu defa da sol alt köşedeydi. ekranın geri kalan alanı kutucuklarla dolunca ve kutucuk içindeki insan figürleri deprem konusunda konuşmaya başlayınca bence mucizevi bir şey oldu, sol alt köşedeki sabit turhan çömez figürü bu defa da deprem hakkında konuştu ve bu konuyu da en azından diğerleri kadar bildiğini gösterdi ve ben de bu illetin artık çözümü olmadığına kesin karar verdim.

***

bunu da söylemeden geçemeyeceğim. başıma gelen illet nedeniyle Turhan Çömez figürünün suratına öyle çok bakmak zorunda kaldım ki, eğer bir gün Yeşilçam yeni bir Frankestein filmi çekmeye karar verirse onun rahatlıkla doktor rolünü oynayabileceğine karar verdim.