Bu sitede ve daha önce birçok yayında, ekranlarda aylardır yıllardır ABD devlet içinde evanjelist grubun güçlenmekte olduğunu ve uygun zaman geldiğinde inançları gereği savaş açacaklarını anlatıp durdum.
***
Bazıları mizah yazarı olduğumdan olsa gerek bunu da mizah zannetti, bazımarı ise komplo teorisi diye damgalayıp önemsizleştirdi. Anlayacağınız ben yakın ve yaklaşmakta olan büyük tehlikeye insanları ikna edemedim.
***
Umarım bana inanmayanlar pazartesi akşamı Washington’dan yapılan Trump’ın başkanlık yemin töreni yayınını izlemiştir.
Yıllardır bugünü beklemekte olan, buna hazırlık yapan evanjelist-neocon savaş koalisyonunu tatmin etmek için Trump arzu edilen o büyük savaşın kendi başkanlık döneminde açılacağının işaretini verdi.
***
Mesaj okuyan din adamları arasında gecenin yıldızı ve salonda herkesin ayakta, büyük huşu içinde dinlediği kişi Franklin Graham’di.
Franklin Graham ABD’de efsane evanjelist din adamı, televizyonda vaaz verme sistemini de başlatan Billy Graham’in oğlu ve Evanjelist Dernekler Birliği’nin başkanıdır.
Konuşma yapacaklar arasında bir de müslüman din adamı vardı. Ama o konuşturulmadı, çünkü Evanjelistlerin talebiyle son anda listeden çıkarıldı. Onlara göre arzuladıkları savaşı açacak başkanın töreninde yeri olmamalıydı.
***
Trump’ın ilk imzalandığı kararnameler içinde Batı Şeria’ya yasa dışı yerleşmiş Israil vatandaşlarına Biden tarafından konmuş yaptırımları iptal eden kararname de vardı.
Batı Şeria’ya İsrail tarafından el konması ve buradaki Filistinlilerin Ürdün’e sürülmesi evanjelistlerin büyük savaş hayallerine (Armageddon) giden yolda çok önemli bir yere sahip ve bunun Trump’ın bu başkanlığı döneminde gerçekleşmesi planlanıyor.
***
sadece bu nedenle Tom Cotton adlı senatörün verdiği yasa önerisiyle Batı Şeria’nın adı İncil’deki ad olan Judea Samaria’yma değiştiriliyor.
bununla da kalınmayacak, ABD devletinin bugüne kadar yapmış olduğu bütün yazışmalarda bile Batı Şeria adı geçiyorsa geçmişe dönüp bunlar tek tek Judea Samaria olarak değiştirilecek. Ve Batı Şeria’dan bir ürün ithal edilirse bunda mutlaka İsrail malıdır veya İsrail’de üretilmiştir yazısı olması zorunlu tutulacak.
***
Trump’ın yıldırım hızıyla İsrail’e büyükelçi atadığı Mike Huckebee ağzına Batı Şeria lafını bile alamayacak ölçüde İsrail’in Batı Şeria’ya el koyması planının militanı.
***
Trump ilk başkanlık döneminde işe başlar başlamaz Washington’da bir incil müzesi açıldı. Evanjelistlerin kutsal kitaplarında olduğuna inandıkları olayların temsili resimlerle anlatıldığı bu müzenin finansmanını Hobby Lobby adlı şirketin sahibi Evanjelist bir ailenin çocuğu olan Steve Green yaptı.
Başkent Washington’da devlet binalarının yeri ve birbirlerine olan simetrileri sembollerle doludur. bu semboller üzerine yazılmış birçok bilimsel çalışma var ve hatta bu semboller gösterge bilim konusunda verilen derslerde bile anlatılıyor.
bu da bilindiğinden İncil müzesinin yeri de çok anlamlı. müze tam Kongre binasının yanında kuruldu. Bununla Evanjelistler o günlerde ‘biz artık başkentteyiz ve Washington da bizim olacak’ demekteydi.
nitekim 7 yıl önce verilen o mesaj sonunda gerçekleşti ve Trump başkanlık yeminini etti.
***
Aslında Trump için ilk başkanlığı dönemi Evanjelist savaşı açacağı bugünler için bir hazırlık dönemiydi. bu yüzden o koltuğa oturduğu gün Beyaz Saray’da kamuoyundan gizlenen Evangelist Advisory Board adı verilen bir kurul oluşturdu. bu kurul yönetimin alacağı her kararın Evanjelist inanca uygun olup olmadığını denetliyordu.
Trump’ın ilk başkanlık dönemi büyük savaşa hazırlık dönemiydi. ikinci bir başkanlık bu yüzden mutlaka gerekiyordu. Biden’ın seçilmesinin bu kadar öfke yaratmasının ve kongre binasının basılmasının asıl nedeni işte budur. Ve yine bu nedenle o baskını yapanların tümü Trump tarafından Oval ofise sdım atar atmaz affedildi.
ikinci başkanlık döneminde, yarım bırakılan o işin tamamlanacağına inanılıyor. Trump işte bu yüzden suikastten tanrı tarafından bu işi bitirmesi için kurtarıldığına inanıyor.
***
bu büyük savaş senaryosuna destek çoğunluktan da gelebilir bu defa.
çünkü ilk başkanlığı için yemin ettiği gün Washington’da bütün oteller dolmuştu. Amerika’nın her yerinden gelen protestoculardı bunların çoğunluğu. Son yemin töreninde de yine bütün oteller dolu ama bu defa çoğunluğu Trump destekçileri oluşturuyormuş.
Başkent Washington’da da durum farklı değil. arkadaşımın söylediğine göre şehrin her tarafı Trump’a destek veren semboller ve MAGA kıyafetli insanlarla doluymuş. yani bu defa Trump’a kim dur diyecek o belli değil.
Birileri ortaya çıksa bile ona dur demeye cesaret edebileceklerini sanmıyorum bu defa.
