İfade özgürlüğü olan modern demokratik bir ülkede yaşadığınızı hala hayal edebiliyorsanız bunu şimdi birkaç dakikalığına yapın ve sonra üstünde büyük harflerle ‘ÜLKENİZDE MİLLİ EĞİTİMİ BU KİŞİYE EMANET EDER MİSİNİZ?’ cümlesi yazan bir postere uygun bir fotoğraf arayışı içinde olduğunuzu varsayın. 

O posteri üretecek kişi olsaydınız önünüze 100 bin kişinin fotoğrafı bile getirilse konuya en uygun kişinin fotoğrafı olarak Yusuf Tekin’in portresini seçmez miydiniz?

Neredeyse 20 yıldır modern dünyadan koparılmak ve beyinleri daha da boşaltılmak istenen çocuklarımıza son ve belki de beyinlerini tamamen öldürecek darbeyi vurması için bilinçli şekilde eğitim bakanı yapılan Yusuf Tekin’in Türkiye’de eğitim düzeyinin daha da aşağıya çekilmesi görevi doğrultusunda yaptığı çalışmalar bütün hızıyla sürüyor. 

***

Bakan bey geçenlerde eğitim modeli olarak tüm dünyada bir ilki oluşturacak ve bence bir büyük devrim olarak kabul edilmesi kesin olan bir misyon açıkladı ve “Seyreltmeler olacak, bunun için komisyonlar kuruldu. Aylardır çalışıyorlar. İlkesel olarak çocuklarımızın düzeylerine uygun müfredat ortaya çıkacak” diyebildi.

***

Bu ‘seyreltmelerin’ neyle alakalı olduğunu daha sonra anlatacağım tabii ki, ama dikkat ettiniz mi bilmiyorum Yusuf Tekin tüm dünya ve hatta Afrika’daki kabile düzeninden henüz çıkmamış ilkel toplumlarında bile çocukların düzeyini yükseltmek için var olan eğitimi çocukların düzeyine çekmek için uğraşıyor.

***

hemen seyrelmenin neyle ilgili olduğuna kısa biçimde değineyim de sonra bu düzey meselesine dönerim.

***

bir süredir ülkemizde matematik eğitimi ile ilgili bir tartışma var. Amazon ormanlık alanında henüz modern dünya ile temas  kuramamış ilkel kabilelerde bile matematiğin önemi anlaşılmışken AKP hükümetleri eskiden bu yana sanki eğitimde acil yapılacak başka hiçbir şey yokmuş gibi matematik müfredatında seyreltmeler yapmaya çalışıyor. Seyreltme dedikleri ise türev, integral, olasılık, fonksiyon, algoritma konularının kaldırılması.

***

bunlar da kaldırılırsa matematikte çağımızda işe yarayacak ne kalacak diye sorabilirsiniz tabii ki, ama bunu sorarsanız maalesef artık azınlıkta kalabilirsiniz. 

Galiba otoriteler okullardan mezun olan çocukların ileride pazarda çarşıda pahalılıktan nasıl olsa alamayacağı ürünlerin fiyatlarını karşılaştırmak için sadece toplama çıkarma yapmasını matematik bilgisi olarak yeterli görüyor.

***

ülkemizde orta öğretimde düzey artık korkunç durumda. üniversiteler ise birkaç istisna dışında büyük çoğunluğu merdivenaltı üniversite halinde. Beyinler sıfırlanmaya yaklaştığından hocaların önemli bölümünün düzeyi gittikçe düşüyor. çocukların düzeyi ise daha da vahim durumda.

***

Ülkede durum böyle ve mantıki olan eğitim sistemini hızlı ve kararlı biçimde modern dünyanın ilkelerine hazır çocuklar yetiştirmek için baştan aşağı değiştirmek iken bizimkiler zaten darbe vurulmuş eğitim sistemini daha da aşağıya çekmek için bilinçli bir faaliyette.

***

Bunun içindir ki çocuklarımız faaliyet adı altında sinema tiyatro konser izlemek yerine ortak çalışılan tarikatlar eşliğinde türbe ve mezar ziyaretlerine götürülüyor.

Hatta bir okulda sınıfın ortasına maket mezar kurularak çocuklara acı çekmenin nasıl olması gerektiği bile anlatıldı.

***

şimdi adı TÜBİTAK olan şeye proje adı altında Tillo evliyalarının kerametleri, hacı robot, okunmuş fasulye projesi, bir selam da bizden size selamünaleyküm projesi sunabildiler ve bunlar da adı ‘bilim komitesi’ olduğu söylenen şey tarafından proje olarak kabul edilebildi diye eleştiriyoruz ya, aslında çocuklara haksızlık yapıyor olabiliriz. sadece yaratılan ortama uyum sağlıyor da olabilir onlar. 

***

Türkiye Matematik Olimpiyat Komitesi’nde Başkanlık, Uluslarararası Matematik Olimpiyatları Danışma Kurulu’nda üyelik yapan Prof. Dr. Semih Koray “Demek ki çocuklar artık ‘bilgiye boğulmak’ yerine ömür boyu günlük hayata hapsedilecek” demiş.

Evet, maalesef çocuklar korkunç düşük düzey kısır döngüsü haline getirilmiş gündelik yaşamımıza artık gözümüzün önünde hapsediliyor.

***

Bazen kendi kendime ‘Oğlum serdar, gelmişin 68 yaşına, çocuğun da artık büyümüş, bunlar seni neden alakadar ediyor’ diye soruyorum.

Ama bazen genç anne babalar görüyorum, bunlar arasında AKP’li olanlar da var. hemen hepsi çocukları iyi eğitim  alabilsin ve gelecekleri kurtulsun diye canla başla çalışıyor. Onlar için gerçekten üzülüyorum ve bu yazıyı da sadece onlar için yazdım.