Kendi halinde normal insanların artık sokaklarında korkmadan yürüyemez hale geldiği, sabah evinden çıkan kadınların akşam eve başlarına bir şey gelmeden dönebildiğinde artık şükür ettiği, İstanbul’un dünyanın mafya başkentine dönüştüğü, farklı ülke mafyalarının sokaklarında vuruştuğu, neredeyse tüm çocuk ve gençlerin esrar bağımlısı yapılmak istendiği, cinayet işlemek için artık kimsenin bir nedene ihtiyacının kalmadığı, başlarına bir şey gelmesin diye evinden bile çıkmayan kadınların bu defa da evde tehdit altında olabildiği, kara cehaletin ve onunla birlikte gelen suç işleme cesaretinin zirve yaptığı, akla gelebilecek ve de gelmeyen her konuda dolandırıcı olabildiği bu ülkede, otoriteler geçen gün ülkemizin geleceğine tehdit olan çok tehlikeli bir örgüte karşı başarılı bir operasyon yaprak ülkemizi bir tehditten daha kurtardılar.
***
İstabul’un Beyoğlu ilçesinde düzenlenen başarılı bir operasyonla bir BDSM çetesinin çökertildiği haberi geldi.
çetenin düzenlediği toplantıya katılanların bazıları gözaltına alındı, bazıları da tutuklandı.
Mis Sokak’taki gece kulübünde ve partiyi organize edenlerin evlerinde yapılan aramalarda kırbaçlar, kelepçeler, maskeler, prezervatifler gibi çok sayıda seks oyuncağı ele geçirildi.
bu suç delilleri başka operasyonlardaki farklı deliller gibi emniyet merkezinde sergilenecek mi acaba bunu bilemiyorum. Eğer sergilenirse alıcı gözle bu delillere bir bakmak isterdim doğrusu.
***
Yaşı itibariyle olgun iki insanın karşılıklı diyalog ve özgür iradeleriyle üzerinde anlaştıkları her türlü ilişki türü normal sayılmalıdır.
bu basit şeyi anlamak o kadar mı zor yani?
onların bu normali bizim normalimize uymasa da buna artık alışmalı ve bu duyguyu içselleştirmeliyiz. bu kabulü bizim normalimiz olarak yerleştirmeliyiz.
***
bu son BDSM partisine yapılan baskını itiraz etmeden geçiştirebilirdik tabii ki.
Ama bunu yapmaya bir başladığımızda bu işin sonunun LBQT hakları için barışçı bir yürüyüş yapanların tutuklanmasına veya vücutlarına sahip çıkan kadınların taleplerine baskıyı normal gibi algılamamıza yol açacağını da görmeliyiz.
***
bir kadının elinde oyuncak olmak ve onun kendisine kötü davranmasını isteyen bir adamın bu ülkeye nasıl bir tehdit olabileceğini özellikle bu ortamda bana açıklayabilecek bir insan var mıdır?
yapılan polis baskının anlatıldığı haberlerde odanın bir köşesinde çıplak erkeklerin kadınlar tarafından kırbaçlandığı anlatılıyordu. bunun memlekette zararı nedir acaba ve hatta bu kırbaçlanma Türkiye’deki ilişkiler açısından medeniyete doğru bir adım olarak bile görülemez mi sizce?
***
Türkiye’nin zırcahil, karanlık cemaatçi ortamındaki erkeklerin dünyanın genelinde olabildiği gibi bir fetişlerinin olabilmesi veya eşcinsel olabilmelerinin kendilerine göre mümkün olmadığı varsayılıyor. bu onların normaline dahil değil ama çocuk yaşındaki kızlarla evlenmek veya çocuklara cinsel taciz onların normali olabiliyor. üstelik artık bu rutin olarak bile görülebiliyor.
bu tür insanlarla karşılaştırıldığında BDSM oyunlarından hoşlanan çiftler olağanüstü normaldir ve otoriteler ne kadar internette yasaklamaya çalışsa da sayıları her gün artmaktadır.
***
New York’ta bulunduğum yıllarda fetiş kulüplerine gittim. O ortamlardaki özgürlük ve kimsenin birbirinin davranışlarına karışmama, davranışları eleştiri konusu yapmama havasının çok da güzel olduğunu söyleyebilirim. o ortamlardaki güvenlik duygusunun dışarıdakinden daha fazla olduğunu da söylemek mümkün.
***
örneğin bakın, son basılan partiyi düzenleyenler nasıl güzel kurallar da koymuş:
-“Etkinliklerimiz her ne kadar kink, BDSM, fetiş ve cinsellik ortak paydalı bir toplantı olsa da, destursuz fiziksel temaslar, rahatsız edici hitap ve üsluplar ve de özellikle cinsiyet, fetiş ve rol ayırımcılığı kesinlikle hoş karşılanmaz.”
-“Herkesin hassasiyetlerine saygılı olmanız ve katılımcılara göstereceğiniz ‘samimiyeti’ onlarla olan yakınlık/tanışıklık seviyenize göre ayarlamanız keyifli bir etkinlik için büyük önem taşımakta. Aksi davranışlar oluşacak şikayetlere bağlı olarak geçici veya kalıcı olarak etkinliklere çağırılmamaya sebep olabilir.”
-“Fobik, cinsiyetçi, ırkçı, şiddet eğilimi güden, başkalarının görüş ve inançlarına saygısızca yaklaşan, amacı sadece seksüel yaklaşımlar olan bireyleri topluluğumuzda görmek istememekteyiz.”
***
keşke türkiye için de buna benzer kurallar konabilse, hatta bunlar yeni anayasaya bile konsa da medeni, özgürce yaşamaktan başka arzusu olmayan kadın ve erkeklerimiz biraz rahat nefes alabilse.