Ablam fizik bölümünü seçmiş ve odasında hayatını karartırken benden bir sene önce sınava girmiş dayımın oğlu işletme bölümünü seçmiş ve eğitim hayatına giriş yapmıştı.
Kararımı o yıllarda yükselen değer olmaya başlayan işletme bölümünden yana verdim. Çok yönlü dersleri olması ve çıkışta çok opsiyon vermesi beni ikna etmeye yetti.
Yine sevdiğim arkadaşlarımın sınava giren çocukları için ben de her yıl olduğu gibi danışmanlık yapıyorum. Bu konuda çok dikkatli olmaya ve direkt öneri sunmamaya özen gösteriyorum.
Her seferinde iş yerimden bir genel müdür arkadaşımın, beraber çalıştığı arkadaşının kızına yaptıkları okul yönlendirmesi aklıma geliyor. Arkadaşımın, gencin okul tercihi için tüm direktörlerini toplayarak tercih listesi yaptığını ve gencin puanı çok yüksek bir üniversitede okuyabilecekken direktörler kurulunun yanlış yönlendirmesiyle İnegöl’de bir yüksekokul okuduğunu hatırlıyorum.
Üniversite ve meslek seçim adımları
Üniversite ve meslek seçiminin bana göre ilk ve en önemli adımı, kendini iyi tanımaktır. İlgi alanlarımızı, yeteneklerimizi, değerlerimizi ve kişisel hedeflerimizi araştırmak, anlamak, doğru bir meslek seçimi için temel oluşturur.
Gençler, bu süreçte kendinize şu soruları sorun:
-Hangi aktivitelerden keyif alıyorum?
-Hangi konularda doğal bir yeteneğe sahibim?
-Hayatta benim için en önemli değerler nelerdir?
-Uzun vadede neler başarmak istiyorum?
Bu ve benzer soruları okul, meslek ve hatta yeni iş değiştirirken kendine sorarak başlamak ve cesur kararlar vermek, ilk adımlar için çok önemlidir.
Gelecek 50 yılımızı şekillendirmeye başlayacağımız bu seçim, kişisel olarak dönüm n01oktamız olabilir.
Ama şunu da eklemeliyim; seçtiğimiz okul veya bölüm hayatın sonu da değildir. Çok istememize rağmen 2 sene okuduktan sonra mühendislikten müziğe, 5 sene tıp okuduktan sonra da sosyoloji okumaya başlayan ve çok başarılı olan arkadaşlarım oldu. İlk yıllarda kaybedilecek 2-3 yıl, gelecek yıllarda kendini mutluluk ve iş tatmini olarak geri ödeyecektir.
İkinci olarak da yeni dünyada okuduğumuz bölüm ile benzer işler yapmak zorunda değiliz. İş dünyasına girdikten ve yapılan işleri ve bölümleri tanıdıktan sonra bambaşka işler için el kaldırıp sevdiğimiz işlere geçişler yapabiliriz.
Ayrıca en iyi üniversitelerde makine mühendisliği bitirip finans ve yatırımcı ilişkileri alanında, şehir planlama bitirip satış alanında, tıp bitirip yönetim danışmanlığı konusunda en tepelere çıkan çok arkadaşım var. Yaptıkları işlerle okudukları bölümün çok alakasız olduğunu düşünmeyin, eğitimini aldıkları derslerin yaptıkları işte çok işe yaradığını ve fark yarattığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Geleceğinize aileleriniz veya danışmanlar değil, siz karar verin. Her işte ve seçimde olduğu gibi gençlerin kendi başlarına farklı meslekler hakkında bilgi sahibi olmaları, bilinçli bir karar vermek için araştırma yapmaları, o okulu okuyan ve o mesleği yapan insanlara danışmaları kritiktir. Okul ve bölüm seçimleri, iş kararları “aileye ve başkalarına” bırakılmayacak kadar önemlidir.
Kendi geleceğimize ailemiz veya danışmanlar değil, biz karar vereceğiz. Bu sadece okul ve meslek seçimi değil, iş ve kariyer seçimlerimiz için de önemlidir.
Geleceğin iş piyasasını ve meslek trendlerini takip etmek, gençlerin uzun vadeli kararlar vermesine yardımcı olacaktır. Teknoloji, ekonomi ve toplumsal değişikliklerin bu kadar hızlı olduğu bir dönemde, değişimler mesleklerin evrimini de etkilemeye başladı.
Bu nedenle gelecekte hangi alanların büyüyeceğini ve önemli olacağını ve hangi becerilerin daha fazla talep göreceğini anlamak önemlidir. Teknolojik ve ekonomik değişiklikler bazı meslekleri önemsiz hale getirecek hatta ortadan kaldıracaktır. Geçmiş ve bugünü anlamaktan daha çok, mesleklerin yarın neler yapacağını keşfetmek için zaman ayırmaya değer.
Cesur olmak, konfor alanından çıkmayı gerektirir.
Gençler, yeni ve bilinmeyen alanlarda denemekten korkmayın. Bu, farklı kariyer yollarını keşfetmek, lisede çıraklık ve staj yaparak yeni deneyimler kazanmak anlamına gelebilir.
Başarılı seçimler ve kariyerler genellikle deneme yanılma yoluyla inşa edilir. Gençler, hata yapmaktan ve başarısızlıktan korkmamalıdır. Her hata, değerli bir öğrenme fırsatıdır ve bireyi bir adım daha ileriye taşır. Bazen de güvendiğimiz insanların bir sözü veya tavsiyesi ile hayatımız değişebilir. Benim konfor alanımdan çıkmamak ve gitmemek için direndiğim yurt dışı fırsatını üst yöneticimin beni zorlayarak yollaması ve kariyerimi değiştirmesi gibi.
Özellikle gençlik yaşlarımızda bir sonrasını çoğu zaman görmüyoruz ve anlamıyoruz. İşte o zaman bizden yaşça veya deneyim olarak büyük, tecrübeli dostlarımıza kulak vermekte fayda var. Ne kadar farklı ve iyi görüş alırsak kendi kararımız o kadar iyi olur. Ama sonunda kendi içinizden gelen sesten şaşmayın.
İçinizden gelen sesi dinleyin, içinizden geleni ve içinize sineni yapın. Yaşı ve zamanı yok, benim 55’imde yaptığımı 18’inde çok iyi yapan gençler tanıyorum.
Okul ve iş başarısı her zaman düz bir çizgide ilerlemez, bu normaldir. Önemli olan değişimlere karşı uyum yeteneğiniz ve dayanıklılığınızdır.
Değişime ve yeniliklere açık olursanız çok daha iyi fırsatları yakalamış olursunuz. Aslında tüm teklifler herkesin önünde ve yakınındadır ama cesaret edip risk alanlar iyi fırsatları yakalar.
Hayatımızın muhtemelen son ve uzun bu eğitim dönemini keyifli geçirmek esas olmalıdır.
Sevdiğimiz şehirde sevdiğimiz bölümde okurken, uzun yıllar dost kalacağımız arkadaşları bulmak ve yeni maceralara çıkmak güzeldir.