Yıllar ilerledikçe benim bilmediğim alanlarda gençlerin kendisini daha iyi yetiştirdiğini gözlemledim. Bu düşüncelerim her alan için geçerli olmayabilir ama otuz yıl boyunca, benden 1-2 kuşak daha gençlerle çalışmanın pozitif sonuçlarını gördüm.

İş hayatında gençlerle çalışmak zordur. Çünkü bizim yaşlara göre daha tez canlı ve heyecanlıdırlar, iş hemen bitsin isterler. Her konuda fikirleri vardır ve onu da her ortamda söylerler. Odada ya da toplantıda kim var kim yok bakmazlar. Toplantılara niye davet edilmediklerini, önemli raporların niye onlara da gitmediğini sorarlar. Neden yurtdışı seyahatlere ya da büyük toplantılara giremediklerini anlamazlar. Ve sonuna kadar haklılar.

İş yıllarının başında en saçma ve basit işler, işe ilk başlayan gençlere verilir. Biraz burnu sürtsün ya da aynısını bize de yapmışlardı düşüncesi hakimdir. Dayanıklılık testi gibi. Sanırım kökleri askerlikteki ast-üst ilişkisinin iş yaşamına yansıması kaynaklı olabilir.

Benim de ilk iş anılarım böyledir. Fotokopi çekmeler, raporları dosyalamalar, bayiler toplantısında onlarca otel görevlisi varken merdivene çıkıp bayrak asmalar. Sekreterler yeni adıyla asistanlar bile neredeyse bize iş verirdi. Yardım amaçlı her işi
yapabilirdim ama bunun çok önemli bir iş gibi verilmesi anlamadığım noktaydı. Hala da anlamam.

Ne iş yapıyorsunuz yapın, yanınızda gençler olsun

Yıllar ilerledikçe benim bilmediğim alanlarda gençlerin kendisini daha iyi yetiştirdiğini gözlemledim. Bu düşüncelerim her alan için geçerli olmayabilir ama otuz yıl boyunca, benden 1-2 kuşak daha gençlerle çalışmanın pozitif sonuçlarını gördüm. En güzel yanı da iki tarafın da birbirinden alacak çok şeyi olmasıydı. Birbirimizi daha iyi ikna edebiliyor ve işi geliştirebiliyorduk.

Bazen de birlikte çalışmak için ilk defa işe başlayanları tercih ettim. Hiç bir kurumun kötü alışkanlıklarını almadan ilk defa birlikte başlamanın daha iyi olacağını gözlemledim.

Ne iş yapıyorsunuz yapın, yanınızda gençler olsun. Onların da fikirlerini alın. Onlardan öğrenin ve cömertçe bildiklerinizi paylaşın. Trendleri yakından takip eden, teknolojiyi parmağının ucuyla kullanan gençlerin dinamizmi, bizim yurt içi ve yurt dışı deneyimlerimizle birleşirse, ortaya neler çıkar bir düşünün. Kuşaklar arası öğrenmeyi tetiklemek, tersine mentorluklarla fikirler geliştirmek, teknoloji, çevre, iklim gibi bizim daha yeni yeni ajandalarımıza giren konular onlar için en önemli işleri. Buna paha biçilemez.

Kuşak çatışmasından güzel işler çıkar mı?

Aşağıdaki yazılar size göre hangi yaş grubuna ait?

‘Kuşaklar arası aktarımın önemli olduğuna ve emeklilik kavramının artık değişeceğine inanıyorum. Her zaman üreterek kendimizi aktif tutacağız. Teknolojinin gelişmesiyle bu çok daha kolaylaşacak. Ancak belki de tüm bu süreçte kolayca öğrenemeyeceğimiz bir şey var: hayat deneyimleri. 40 yaş üstü insanların geçtiği yolları ve öğrendiklerini aktarmaları bugünümüzü inşa ederken çok kıymetli. Ve tüm bunlar beni çok heyecanlandırıyor.’

Beğenmediğimiz ve fikirlerini duymadığımız gence bakın ne diyor; her zaman üreterek kendimizi aktif tutacağız yani yatacak zamanımız yok diyor. Ve bunu yaparken hayat deneyimlerimiz eksik olduğu için 40+’ların deneyimlerinden faydalanmak bu açıklarımızı kapatmak için çok işe yarayacak diyor. Biz neden hala gençlerden çok şey öğrenebiliriz demekten hoşlanmıyoruz acaba? Çocuklarımız artık bu yaşlardalar ve onlardan bile ne kadar çok şey öğrenebileceğimizin ne kadar farkındayız? Denemeye değer bence.

‘Toplum için değer yaratacağım bir platform sunuyor’

‘Kendimi tam olarak ait hissetmediğim ve mesai saatleri içerisinde olduğum kurumsal hayattan çıkmak ve kendi işimi kurarak kendimi tamamlamak istiyorum. Kendime benzer gördüğüm insanlardan farklı fikirlerle bir arada olmak ve çok değerli mentörlerle bu işi yapmak beni çok heyecanlandırıyor.’

Yine bir 20-25 yaş yorumunu paylaşıyorum. Kendime benzer gördüğüm insanlardan yani 45+ bizlerden bahsediyor ve farklı fikirlerle iş yapmak beni heyecanlandırıyor diyor. Bizi de heyecanlandırmalı, beraber üretelim çağrısına ne kadar süre daha duyarsız kalabiliriz.

‘İş kurmanın sadece gençler için değil herkes için olduğunu kanıtladığı, yaşça büyüklerimle birlikte herkesin iş kurmayı heyecanla öğrenmek istemesi ve bu değerli şirketi kuranların tüm tecrübelerini öğrenmek beni en çok motive eden şeyler arasında.’

Gençler ve yaşça büyüklerimle ama iş kurmayı heyecanla öğrenmek isteyenlerle beraber çalışmak beni motive ediyor diyen bir gence benim cevabım, beni daha heyecanlandırıyor olabilir ancak.

‘Birlikte projeler üretmek ve zorlu sorunlara çözümler geliştirmek, benim için gerçekten heyecan verici bir perspektif sunuyor. Ayrıca, 45+’larla birlikte bireylerin kendi projelerini geliştirme ve yenilikçi fikirleri hayata geçirme konusunda teşvik edici bir ortam sağladığını görmek beni motive ediyor. Bu program, kendi girişimlerimi gerçekleştirebileceğim ve toplum için değer yaratacağım bir platform sunuyor.’

Sen hiç girişimci oldun mu?

‘Etrafımdaki dünyaya ne katabilirim, etrafımdaki eksikleri veya fazlalıkları nasıl girişime dönüştürürüm diye düşünmeden edemiyorum. Girişimci ruhumu kendim gibi düşünen insanlar ile beslemek, tecrübeli liderlerle geliştirmek en büyük motivasyonum.’

Elbette 20-25 yaş grubuna ve kafanın güzelliğine bakar mısınız. Virgülü, noktasına dokunmadan bize gelen mesajları yukarıya yazdım.

Son iki genç yorumu favorilerimden, aynı benim kafa. Dünyaya ne katabilirim ve neyi değiştirebiliriz? Zorlu sorunlara nasıl çözümler üretebiliriz?

İşte cevapta aslında bu yorumların içinde, iki kuşak değil üç kuşak da birlikte üretir. Gençleri duyalım ve dinleyelim.

Birlikte üretmenin ve değiştirmenin gücünü görelim.

X, Y, Z ve hepsi gelsin. Varız.